Merve Hanım bebeğim uyumuyor ne yapmalıyım? Merve Hanım lütfen yardım edin uyku eğitimi nasıl verilmeli gibi pek çok soru ile karşılaştım. Ve itiraf etmeliyim ki çok da sevdiğim bir konu aslında! Neden, diye sorarsanız, bu konuda o kadar çok doğru bilinen yanlış var ki bunun üstüne kitap bile yazılır! Nereyi açsam veya hangi gazete ya da dergiyi okusam, 10 adımda uyku eğitimi gibi basite indirgenmiş yazılar ile karşı karşıya geliyorum. Ve maalesef çok üzülüyorum.
Öncelikle uyku konusunda tek bir doğru olmadığını söylemek istiyorum. Çevremdeki bir çok anne tek bir yöntemi olacağına inanıyor. Oysa her çocuk farklıdır ve her anne kendi yaşantısı ile paralel olarak uyku eğitimini kendisi şekillendirmelidir. Elbette değişmeyen belli başlı kurallar var. Bunu yaparsanız kesin olur gibi yaklaşımlar yerine okulda öğrendiğim bilgileri kendi tecrübelerimle harmanlayıp sizlere sunmaya çalışacağım.
Uyku rutini tutarlılık ister
Türk annelerinde gördüğüm en büyük yanlışlardan biri, çocukların uyuduğu ortamda çok fazla dış uyarıcı bulundurmaları. Bu salonunuzun veya oturma odanızın mahvolması anlamına gelebilir ama yine de çocuk, odasını belli bir rutin sonrasında uyunacak yer olarak görmelidir. Adı üstünde “Yatak Odası” yani çocuğun yatağının olduğu oda! Bizim Yaman ile yatak öncesi rutinimiz kitap okumak, dolayısıyla Yaman’ın odasında duvara iki raftan oluşan küçük bir kütüphane yaptım. Uyku saati yaklaştığında, ki biz 19.00-20.00 saatleri arasında odaya girmiş oluyoruz, kendisine bir kitap seçmesini söylüyorum. Işıkları kısarak, herhangi bir dış uyarıcı olmadan, sakin zaman geçirmek için hazırlanıyorum. Haftanın belli gecelerinde ise önce banyo yaptırıyorum ve daha sonra kitap okuyoruz. Unutmayalım, bebekler tutarlı olmayı çok sever, her akşam aynı şeyleri yapmaya ve aynı saatlerde yatırmaya özen gösterin. İnanın bir müddet sonra bu rutini kendi sizin yardımınız olmadan yapmak isteyecektir.
Sakin zaman geçirmeye çalışırken, fazla göz temasından kaçınmaya çalışın. Bize ilk öğretilenlerden biri buydu okulda, göz teması içerisinde olduğunuz çocuk sizin onunla oyun oynamak istediğinizi düşünerek heyecanlanmaya başlıyor.
Öğrendiğimiz bir başka bilgi ise gece ve gündüz farkını bebeklere küçük yaştan itibaren öğretmenin önemi. Sabah uykularında odası ışık alabilir. Gündüz kar bile yağsa dışarıya çıkararak oksijen almasını sağlamalısınız. Aynı zamanda gün içerisinde enerji harcamasına yardımcı olmak da çok önemli! Yeterli enerjiyi harcayamayan çocuk, uyumakta çok zorlanıyor. Aslında buradaki en önemli nokta, çocuğu ve ortamı uyku moduna sokmaktan geçiyor. Odayı doğru derecede, karanlık ve dış uyaranlardan uzak tutmalıyız. Çocuklarımızı ise aynı saatlerde, sakin aktiviteler ve belli bir rutin eşliğinde yatağa koymalıyız. Bu rutini de 15 dakika ile 25 dakika arasında tutmakta fayda var yoksa kendinizi saatlerce kitap okurken bulabilirsiniz.
Bırakalım ağlasın mı?
Son zamanlarda çok fazla popüler olan “Bırakın çocuk ağlasın ne de olsa kendi kendine uyumayı öğrenecektir” yaklaşımı ile ilgili de bir şey söylemek istiyorum. Bu yöntem çoğunlukla Amerikalı doktorlar tarafından savunulan bir yöntem, bu yüzden Türkiye’de yaşadığımızı hatırlatmak isterim. Kültürel farklar yöntemlerin kendimize adapte edilip, edilmeyeceği konusunda çok fazla rol oynuyor. Yöntemleri araştırmaktansa kendi alışkanlıklarınıza uyan ve çocuğunuza yönelik bir yöntem seçmek çok daha sağlıklıdır. Uyku bebeklere öğretebileceğimiz bir yöntemdir, ancak hangi yöntemi uygulamak istediğinize siz ve bebeğiniz karar vermelisiniz. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da sizi çaktırmadan yönlendirecektir. Ama şunu unutmayalım ki uyku eğitiminde en önemlisi istikrar. Yaptıklarınızdan vazgeçmeden tekrarlayın ve pes etmeyin! Zaman alacak ama bu bir süreç ve geçiyor, unutmayın! Kararlı olursanız, kesintisiz bir uyku hayal olmaktan çıkacaktır.