Yayınlandığı ilk andan itibaren bir fenomene dönüşen, günümüz popüler kültürünün en önemli öğelerinden biri haline gelen “Dövüş Kulubü”; belki de Brad Pitt’in yeteneğini perçinlediği film olarak tarihe geçti. “Bu pantolonu, gömleği ben giysem, bu gözlüğü ben taksam polis götürür!” dediğiniz giyimi kuşamı, havalı ve stil tarzıyla Tyler Durden’lı Dövüş Kulubü benim favori Brad Pitt filmim. Kuralı da biraz ihlal ettik ama olsun aramızda: "Dövüş Kulübü’nün birinci kuralı: Dövüş Kulübü hakkında konuşmayacaksınız!”
İşte Brad Pitt ve Tom Cruise’u o bebek yüzlü halleriyle hatırladığımız, belki de günümüz modern vampir filmlerinin atası… Brad Pitt’in eşsiz oyunculuğuyla; bir vampir ne yer ne içer, nasıl hisseder, ne yapar tüm gerçekliğiyle izliyoruz. Henüz ortalıkta Twilight’lar, True Blood’lar yokken, vampir dünyası nasıl derseniz, “Vampirle Görüşme”yi mutlaka izleyin derim.
Uzun süredir beraber çalışmak isteyen Tarantino ile Brad Pitt’i bir araya getiren “Soysuzlar Çetesi”, Nazi Almanyası’na alternatif bir bakış açısı getiriyor. Epik anlatımı ve her biri nevi şahsına münhasır karakterleriyle öne çıkan film, tam bir seyir şöleni. Hangimiz bu filmden sonra Teksas aksanıyla İtalyanca konuşmayı denemedi ki?
Bazı filmleri izlerken “bu kadarda olmaz helal olsun adama, yok böyle bir oyunculuk” dersiniz ya, gerçekten yok böyle bir oyunculuk. Gençliğinde istenilen patlamayı bir türlü gerçekleştiremeyen beyzbol oyuncusu Billi Beane’nin, menajerlik döneminde geliştirdiği kendine has sistemle tabuları yıkmasını konu alan film, gerçek bir hikayeden uyarlama. Billy Beane rolünde izlediğimiz Brad Pitt ise gerçek olamayacak kadar iyi. Hafta sonu ne izlesem diye düşünüyorsanız, “Kazanma Sanatı”na şans verin derim.
Dünya gözüyle Brad Pitt ve George Clooney’i yanyana izlediğimiz “Ocean’s Eleven” adeta bir şöhretler karması. Aksiyonun dibine vuran filmde, tarihin en usta işi kumarhane soygunu içini altın on birini kuran Danny Ocean’ı ve ekibini 2 saat boyunca soluksuz izliyoruz.
Filmin o buğulu havasına, gerilim dolu bilinmezlerine bir katkı da benden olsun dedim
ve listemizin yedi numaralı son filmi için “Yedi”yi seçtim. 7 ölümcü günahı işleyenleri vahşice katleden bir seri katil ve onun peşine düşen iki dedektifi izlediğimiz yapımda yönetmen Fincher ve Brad Pitt yine bir arada. Filmin beklenmedik finali ise sinema tarihinde yerini çoktan aldı. (Spoiler vermiyorum, sonunu söylemedim)