ARA
Diyet sözcüğü yediden yetmişe herkesin dilinde. Fazla kilosu olan , olmayan herkes diyet yapıyor. Fakat obezite sorunu da gün geçtikçe hızla artmaya devam ediyor. Hareketsiz yaşam, teknoloji, fast food kültürü, hatalı diyetler obezitenin nedenlerinden bazıları…
Gazete, dergi ve internette yayınlanan popüler diyetleri her yaştan, her cinsiyetten kişiler uyguluyor. Madem çözüm bu kadar kolay neden obezite hala artıyor? Çünkü beslenmede tek bir altın yol, herkes için geçerli değil. Her bireyin beslenme çözümü kendisine özel. Nasıl herkesin parmak izi birbirinden farklı ise, metabolizma ve yaşam şekilleri de birbirinden farklılık gösteriyor.
Kendinizi sabote etmeyin
Diyet başlı başına bir kısıtlama, sınırlama ve hızlı sonuçlar alabilmek için kısa bir süreliğine harcanan çabaları hissettiriyor. Yapılan araştırmalar “diyet yaptığını” düşünen insanların, uzun süreli sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek kilo vermeye çalışan insanlara kıyasla daha az kilo verdiğini, bir noktadan sonra kilo veremediğini ve motivasyon kaybına uğradığını gösteriyor. Ayrıca diyet yapmak demek mutlaka bir şeylerden vazgeçmek demek midir? En sevdiğiniz yiyeceklerden, dışarıda yemekten, tatlılardan hatta sosyal hayatınızdan bile. Bir şeye sahip olamadığımızda onu daha çok isteriz, bu şekilde düşünmek kilo vermek için gösterdiğiniz çabaları doğrudan sabote edebilir.
Hiç bir besini tamamen kesmeyin
Bazı yiyecekleri ya da buğdayı, gluteni, karbonhidratları, şekeri ve süt ürünlerini kestiğinizde kesin sonuçlar alacağınızı söyleyen sıkı bir diyet planı okuduğunuzda mutsuz olursunuz, çoğu insan da kilo vermek için sevdikleri yiyecekler de dahil olmak üzere belli başlı besinlerden vazgeçmek gerektiğini düşünür. Fakat sonsuza kadar bağlı kalacağınız doğru bir sağlıklı beslenme şekli sizin sevdiğiniz tüm yiyecekleri içermelidir, hiçbir şeyi geçici olarak hayatınızdan çıkarmaya gerek yok. Genel olarak insanlar bu şekilde bazı yiyeceklerden bir süreliğine kesin olarak vazgeçer ve biraz kilo verirler. Fakat bu vazgeçtikleri yiyecek tekrar hayatlarına girdiğinde yanında kiloyu da beraberinde getirir.
Her şeyi aşırıya kaçmadan, ölçülü yiyin. Yiyemeyeceğiniz besinlere odaklanmak yerine, size faydalı olan besinlerden daha çok yemeyi hedefleyin. Bu, hedeflerinizi daha pozitif bir şekilde düşünmenizi ve sonuca ulaşmanızı sağlar. Ayrıca, yasaklamayı düşündüğünüz besinlerden kontrollü porsiyonlar tüketme konusunda kendinize izin verdiğinizde daha mutlu olursunuz.
Mükemmel diye bir şey yok
Bir de unutmayın ki kilo verme programında mükemmelliğe yer yoktur. Başarılı bir şekilde kilo veren hiçkimse amacına ulaşırken her şeyi eksiksiz yerine getirmiş değildir. Hepimiz daha önce günün herhangi bir öğününde hatta belki de günün tamamında kötü bir yemek seçimi yapmışızdır. Hepimizin spor programımızı aksattığımız, önceden hazırladığımız sağlıklı öğle yemeğimizi evde unuttuğumuz ya da evde diyetimize uygun bir yemek pişirmek için fazlasıyla meşgul olduğumuz anlar olmuştur. Fakat asıl önemli olan iyi bir şekilde toparlanmak, hatalarından dolayı kendini affetmek, onlardan ders almak ve doğru yolda ilerlemeye devam etmektir.
Vazgeçmeyin
Diyetinizde bir yanlışlık yaptğınızda ya da yeteri kadar gelişme gösteremediğinizi hissettiğinizde asla vazgeçmeyin. Değişim zaman ister ve eski alışkanlıklardan vazgeçmek zordur. Pes etmek üzere hissettiğinizde ve her şeye yeniden başlamak için sonraki haftayı ya da ayı beklemeyin. Keyifli, uzun ve mutlu bir ömür için ölçülü ve yasaksız beslenmelisiniz.
