YAŞAM - KEŞİF

Lezzet dünyasının kurbağa prensi

Yeni keşif rotamızda bu hafta deniz ürünlerinden oluşan geniş menüsü ve eğlenceli dekorasyonu ile dikkat çeken Kiss The Frog var.

Lezzet dünyasının kurbağa prensi
Size uzun zamandır mekan analizi yapmıyordum. O yüzden şehir rehberleri, şurada yemeniz gereken on lezzet yazılarına kısa bir mola veriyoruz. Sizi, İstanbul’un kalbi Rumeli Hisarı’nda, Boğaz’ın hemen yanında harika bir restoranla tanıştıracağım: Kiss The Frog! Türkçe mealiyle Kurbağayı Öp!

Size uzun zamandır mekan analizi yapmıyordum. O yüzden şehir rehberleri, şurada yemeniz gereken on lezzet budur yazılarına kısa bir mola veriyoruz. Sizi, İstanbul’un kalbi Rumeli Hisarı’nda, Boğaz’ın hemen yanında harika bir restoranla tanıştıracağım: Kiss The Frog! Türkçe mealiyle Kurbağayı Öp!

Burası ülkemizin ilk Seafood Brasserie’si. Yani muadili bir konsept henüz tasarlanmış değil. Mekan ambiyansıyla, yemekleriyle ve haddinden fazla güler yüzlü hizmetiyle yeterli tatmini yaratıyor zaten memlekette.

Seafood Brasserie derken ne demek istiyorsun diyebilirsiniz. Sistem tam olarak şu: Denizden çıkan tüm lezzetleri dünyanın dört bir yanındaki değişik teknikleri kullanarak eğlenceli bir şekilde servis etmek. Bahsettiğim teknikler öyle zorlama olanından değil ama. Doğal ev mutfağını deniz ürünleri ile birleştirmek gibi de düşünebilirsiniz. Yani amaç, özetle, deniz ürünlerinin yanında, bildiğimiz sebzeler ve bildiğimiz otlarla bilmediğimiz bir lezzet dünyası yaratmak.

Mekanın sahibi, aynı zamanda işletmecisi Gül Etker restorancılık işinin pirlerinden ve eskilerinden. Karaf, Niş ve G by Karaf gibi popüler mekanları ortaya koyarak ismini piyasaya yazdırmış, arada tekstil ve finans işleri ile uğraşmış ama sektörden on yıl uzak kalışının ardından yeme-içme dünyasına bomba gibi geri dönmüş.

Kiss The Frog’un dekorasyonu o kadar keyifli ki, içeride uzun saatler sıkılmadan oturabilir, başka hiçbir yerde bulamayacağınız içerikteki lezzetler ve kokteyllerle Boğaz’a karşı İstanbul’un tadını çıkarabilirsiniz. Eski siyah beyaz fotoğraflarla bezenmiş duvarlar, bordo çerçeveli kapılar, sarı, gözü yormayan ışıklar ve kocaman ışıl ışıl bir bar. Mekanın ruhuyla şahane bir şekilde eşleşen müzikler, akşam vakitlerinde desibelini bir tık yükseltiyor. İşte keyif tam olarak o zaman başlıyor.

Lezzet dünyasının kurbağa prensi Kiss The Frog’un mevsimsel geçişlere göre sürekli yenilenen oldukça geniş bir menüsü var.

Başlangıçlarda Denizden bir çorba, Edamame, Bloody Mary Karides, Zencefilli Levrek Ceviche, Pancar ile Tuzlanmış Somon, Dilim Dilim Ahtapot & Acayip bi Piyaz, Pastırmalı Humus ve favorilerim Tarama & Somon Havyarı ile Feta Saganaki gibi seçenekler var. Porsiyonları büyük bu tabakların fiyatları 21 – 53 TL arasında değişiyor.

Ben diyetteyim ya da vejetaryenim kardeşim diyorsanız sağlık fışkıran lezzetleri de mevcut mekanın. 29 – 43 TL arasında değişen salatalardan Avokado & Semizotu & Çilek Salatasına tek kelimeyle bayıldığımı söyleyebilirim. Yedi yirmi dört yiyebilirim, o derece taze ve kendine hayran bırakan bir tabak. Köz Patlıcanlı Yunan Salatası ile Fırın Sebze & Keçi Peyniri Salatası da en çok tüketilen lezzetlerin arasındaymış diye duydum. Bir sonraki gidişimde de onları deneyimleyeceğim kesin bilgidir. “Kiss The Frog’a deniz ürünlü bir şeyler yemeye geldim” derseniz tüm bu salatalara ekstra olarak karides, ahtapot, kalamar, somon gibi şeyleri de ekletebiliyorsunuz.

Mekanın ara sıcak menüsü en geniş kısmı. Ne yiyeceğinize karar veremediyseniz ‘little little into the middle’ fikriyle yola çıkmak en güzeli. Konuya hakim değilseniz gözünüzü kapatın ve bir porsiyon Trüflü Arpa Şehriyesi, bir porsiyon Sarımsak & Kuru Fasulyeli Vongole, bir porsiyon Çıtır mı Çıtır Tempura; yüz porsiyon da Yumurtayı Patlat Kebabı & Trüflü Beğendi söyleyin ortaya. Neden yüz porsiyon söylemeniz gerektiğini birinci porsiyondan sonra anlayacaksınız zaten. Kiss The Frog’da ara sıcaklar 39 – 59  TL arasında değişiyor.

Mürekkepli, kepekli veya sade hamurdan yapılmış ekşi mayalı pizzalar mekanın imza spesiyalleri. Deniz Mahsullü Lahmacun ve Kabuklu Pazılı Pizza öncelikli tavsiyelerim sizlere. Pizza fiyatları 39 – 49 TL arasında.

Klasik güzeldir diyorsanız macera yaşamayacağınız ve beğeneceğinize yüzde yüz emin olduğum spesiyalleri de var. Spaghetti Vongole, Deniz Mahsullü Paella ve Şaraplı Midye Tenceresi gibi şeyler bunlar. Ama Odun Fırınında Ekmekte Levrek diye nev-i şahsına münhasır bir tabakları var ki, bildiğiniz başyapıt kendisi. Profilimde de paylaştım hatta geçenlerde. Rica ediyorum Instagram hesabıma girip bir bakın arkadaşa. Yedikten sonra güzelleşmek garanti.

Toplamda on iki roll sushi seçeneği olan ve Seabass Carpacio, Tuna Tartar, Somon Tartar ve Hirame gibi dünya mutfağından da örnekler sunan Kiss The Frog’un tatlılarından After Eight’i yani nane dondurmalı profiterolü yemeden mekandan sakın ama sakın ayrılmayın. Fiyatı: 25 TL.

Bundan üç dört ay önce birinci senesini dolduran, ikinci bir şubeyi kesinlikle düşünmeyen Kiss The Frog; benim için şimdiden klasikler arasına girse de eminim ki yıllar içerisinde İstanbul’un vazgeçilmez işletmeleri arasında yerini alacak ve herkes için bir klasik olacak. Ve yine eminim ki on sene sonra gittiğimizde de orada aynı konsepti, aynı  lezzeti ve aynı güler yüzü bulabileceğiz.

Önceki ve Sonraki
Haberler
istanbul psikolog psikolog