‘Kahraman doğulur mu, yoksa yetiştirilir mi?’ konusunu düşündüren film, hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız Zübeyde Hanım’ın savaşlar, salgın hastalıklar, göçler ve yokluk içinde 6 çocuğundan 4’ünü ve eşini kaybederken ‘Mustafa’sını nasıl yetiştirdiğini beyaz perdeye yansıtıyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü bize hediye eden Zübeyde Hanım’ın ‘Sarı Paşa’sı ile yaşadığı çatışmaların, onun uğruna verdiği mücadelenin, dirayetinin ve cesaretinin anlatıldığı film, Cumhuriyet’in 100. yılına da anlamlı bir armağan.
‘Sur'da Devran’, beyaz bir güvercinin peşinden yola koyulan üç arkadaşın hikayesini anlatıyor. 90'lı yılların sonunda Diyarbakır Sur'da yaşayan üç arkadaş olan Titi, Dodo ve Şaşo, kentin ve dönemin olanaklarının kısıtlılığından günü kurtarmaya çalışarak yaşarlar. Evinin damında güvercin besleyen Titi, bir gün Dado ve Şaşo ile birlikte bir yarışmaya katılmak için güvercinleri serbest bırakır. Ancak hava koşulları nedeniyle bıraktıkları güvercinler geri dönmez. Planları suya düşen üç arkadaş, kara kara ne yapacaklarını düşünürlerken yanlarına beyaz bir güvercin gelir. Ayağında bir numaranın yazılı olduğu beyaz güvercinin gelişi Titi'nin hayatında yeni bir sayfa açar.
Tefeciye borçlu olan Özcan ve Sercan, borçlarını ödemek için 150 bin TL alacaklı oldukları Müslüm dayılarının yanına gider. Dayıları tam parayı ödeyeceği sırada kalp krizi geçirerek ölür. Bu durum üzerine Özcan ve Sercan, dayılarının cebinden kendilerine ait olan parayı alıp borçlarını ödemek için tefeciye giderler. Ancak burada onları büyük bir sürpriz beklemektedir. Borçlarını ödeyecekken paranın sahte olduğunu öğrenen kardeşler, sahte paradan kurtulmak için onu aldıkları yere bırakmaya karar verir. Parayı bırakmak için cenaze evine giden kardeşler, kendilerini bir maceranın içinde bulur.
Berlin’de yaşayan başarılı bir Amerikalı iş insanı olan Matt Turner’ın hayatı, bir sabah arabasıyla çocuklarını okula götürürken aldığı gizemli telefonla alt üst olur. Telefondaki gizemli ses ona arabasının altında bomba olduğunu ve kendisine verilen talimatları yerine getirmezse patlayacağını söyler. Arabasının içerisinde mahsur kalan Matt, ailesini korumak için kendisine verilen talimatları yerine getirmeye çalışır. Giderek daha tehlikeli hale gelen görevleri yapmaya çalışan Matt, içene düştüğü bu kabustan kurtulmayı başarabilecek midir?
‘Zuhur: Cinn-i Ayin’, karanlık geçmişe sahip olan bir eve taşınan bir ailenin hikayesini anlatıyor. Ünlü koleksiyoner Barbaros ve ailesi, yıllar önce bir falcının şüpheli ölümü nedeniyle mühürlenen bir eve taşınır. Evle ilgili anlatılanlara aldırış etmeyen Barbaros, evlerinin arkasındaki yıllarca kilitli kalan alanı temizlerken falcıya ait olan eşyalar bulur. Eşyaları karıştırırken arasında ‘şeytan heykeli’ bulan Barbaros, onu çok beğenir ve koleksiyonuna eklemek için evine götürür. Barbaros'un, şeytan çağırma ve cinlere insan kurban etme gibi ritüeller için kullanılan bu heykeli eve getirmesiyle gücü yeniden harekete geçer.
‘Bak Şu Leyleğe 2: Zümrüt Taşının Peşinde’, zorla tutulan serçe sürüsünü kurtarmak için zorlu bir maceraya atılan serçe Richard'ın hikayesini anlatıyor. Sevimli bir serçe olan Richard, sürüye yeni yolculuğunda liderlik edemeyeceğini öğrenir. Bu durum üzerine Richard, tek başına uçmaya karar verir. Macera dolu yolculuğunda yeni serçelerle tanışan Richard, onlardan sürünün bir tavus kuşu tarafından zorla tutulduğunu öğrenir. Onları kurtarmak için harekete geçen Richard, bunun için gizemli bir şehrin sırrını çözüp tavus kuşunun istediği hazineyi bulmak zorundadır.
‘Keriz Parası’, hisse senedi tüyosu veren bir adamın hikayesini anlatıyor. Sıradan bir adam olan Keith Gill, tüm birikimini Gamestop hisselerine yatırarak ve bununla ilgili paylaşımlar yaparak yaşar. Sosyal medyadaki paylaşımları patlayınca bundan hem kendi, hem de çevresindeki insanların hayatı etkilenir. Bir hisse senedi tüyosu harekete dönüştüğünde, herkes zengin olur; ta ki milyarderler karşılık verene ve her iki tarafın da dünyası alt üst olana kadar.
‘Tehlikeli Sular’, annesinin erkek arkadaşının karanlık sırlarını ortaya çıkaran genç bir kızın hikayesini anlatıyor. Genç bir kız, annesi ile birlikte bir yelkenlide tatile çıkar. Ancak onun güzel geçmesini düşlediği tatilde beklenmedik olaylar gelişir. Çünkü genç kız, annesinin yeni arkadaşının davranışlarından rahatsız olur. Çok geçmeden genç kız, adamın karanlık geçmişini ortaya çıkarır ve o andan itibaren tatilleri kontrolden çıkar.
Yaşlı bir mülteci, karsının cenazesini defnedebilmek için küçük torununu da yanına alarak tabutla yola çıkar. Ancak kimse tabutla gezen iki mülteciyi araçlarına almaz. Yaya olarak yola devam etmeye çalışsalar da bir süre sonra sürünmelerden kaynaklı tabut kırılmaya başlar. Yolculuk boyunca hayata tutunmak ve cenazeyi taşınmak için verdikleri çaba, ikisinin arasındaki buzların eriyip birbirlerine bağlanmalarını sağlar.