Uykuyla kilo vermenin sırrı, düzenli ve kaliteli uykudur, ancak kilo verme etkisini önemli ölçüde artırmak istiyorsanız bunu doğru beslenme konseptiyle de birleştirmeniz gerekir. Öncelikle kalsiyum alımınızı artırmanız gerekiyor. Kalsiyum sadece kemik sağlığınızı korumakla kalmaz, aynı zamanda yatmadan önce ölçülü bir şekilde alındığında uykuya dalmanıza da yardımcı olur. Ayrıca gece yarısı oluşan krampları önlemeye, sinirlerinizi dengelemeye ve kaslarınızı gevşetmeye yardımcı olur. Kalsiyum alımını artırmak için kurutulmuş balık, kurutulmuş tofu, siyah susam ve kinoa tüketebilirsiniz.
Kaliteli ve sağlıklı bir uyku için magnezyum alımınıza mutlaka dikkat etmeyi unutmayın. Örneğin soya fasulyesi, muz, kabak çekirdeği ve ıspanak; melatonini etkili bir şekilde artırabilen, kortizolü azaltabilen ve kasları gevşetebilen magnezyum açısından zengindir. Ayrıca magnezyum kan damarlarının gevşemesine ve kan basıncının düşmesine yardımcı olur.
Sadece uyku kalitemizi artırarak uyurken zayıflama motivasyonumuzu artırabiliriz, bu nedenle diyet desteği ihmal edilmemeli! Özellikle günlük yaşamda en çok gözden kaçan besin ögelerinden biri olan triptofan önemli bir rol oynuyor. Beslenme uzmanları bunun sebebinin, triptofanın serotonin ve melatoninin öncüsü olması olduğunu, bu sayede ruh hali ve uykunun doğrudan etkilendiğini söylüyor. Triptofan alımını artırmak için süt, haşlanmış yumurta, tavuk göğsü, kurutulmuş karides yiyebilirsiniz.
Birçok kişi yatmadan önce içki içmenin uykuya dalmaya yardımcı olabileceğini düşünüyor, ancak aslında aşırı alkol tüketimi uyku kalitesini etkiliyor! Alkol vücutta su kaybına neden olabilir, parasempatik sinir aktivitesini engelleyebilir, hatta iltihabi tepkileri tetikleyebilir, bağışıklığı azaltabilir, kesik kesik uykuya sebep olabilir ve vücudun tam dinlenmesini engelleyebilir.
Pek çok kişi stresten kurtulmak için bol miktarda şeker ve tatlı tüketiyor ama rafine şeker uykuyu etkileyen başlıca suçlulardan biri! Beslenme uzmanları, kan şekerindeki ani dalgalanmaların otonom sinir sisteminin dengesini bozabileceğini, bunun da uykuya dalmada zorluk ve moral bozukluğuna yol açabileceğini belirtiyor. Günlük şeker alımının toplam kalorinin %10'unun, hatta daha iyisi %5'inin altında tutulması öneriliyor.
Kafeinin uykuya yardımcı olmasının tam tersi, ferahlatıcı bir etkiye sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak çoğu kişinin bilmediği bir şey var: Kafein aynı zamanda sempatik sinirleri de uyarabilir. Uykuyu iyileştirmediği gibi, uzun süreli aşırı bağımlılık beyindeki adenozin reseptörlerini etkileyerek böbrek üstü bezi salgısını uyarabilir, bu da kaygı ve gerginliğe neden olabilir. Kafeinin vücuda yük oluşturmaması için günlük alımının 300 mg'ın altında olması önerilir.