‘Açlık Oyunları: Kuşların ve Yılanların Şarkısı’, Panem'in başına geçmesinden yıllar önce, 18 yaşındaki Coriolanus Snow'un hikayesini anlatıyor. Yakışıklı ve çekici bir genç olan Coriolanus Snow; Capitol'de gözden düşen, solmakta olan bir soyun son umududur. Onun hayatı, 10. Açlık Oyunları için mentor olarak seçildiğinde değişir. Snow, yoksul 12. Bölge'nin haraç kızı Lucy Gray Baird'e akıl hocalığı yapmakla görevlendirildiğinde büyük bir paniğe kapılır. Ancak Lucy, hasat töreni sırasında söylediği şarkıyla tüm dikkatleri üzerine çeker. Bu durumun ardından Snow, durumu lehine çevirebileceğine inanmaya başlar. Güçlerini birleştiren Snow ve Lucy'nin hayatta kalmak için zamana karşı yarışı, sonunda kimin ötücü kuş, kimin yılan olduğunu ortaya çıkaracaktır.
‘Meksika Açmazı’, aldıkları teklif üzerine Kapadokya'ya giden ve burada ilişkilerini tehdit eden bir dizi olay yaşayan Meksika Açmazı ekibinin yaşadıklarını anlatıyor. Meksika Açmazı ekibi, aldıkları iş teklifi üzerine Kapadokya'ya gitmek üzere yola koyulur. Faklı motivasyonlarla gittikleri Kapadokya'da kendilerini bir dizi komik olayın içinde bulan ekip, ilişkilerini sorguladıkları bir açmaza düşer. Türlü şeylerle dostlukları sınanan üçlü, her şeyin üstesinden mizahın ve neşenin gücüyle gelir.
‘Alya’, gerçek kimliğini bulmak zorunda olan, hafızası silinen bir ajanın hikayesini anlatıyor. Evlenmek üzere olan bir özel harekat ajanının hafızası silinir. Karanlık bir hükümetin tasarılarının tuvali haline gelen ajan, kim olduğunu bulmak için mücadele eder. Yavaş yavaş geçmişini hatırlamaya başlayan ajan, geçmişiyle ilgili sırları çözdükçe hem gerçek kimliğini, hem de şoke edici gerçekleri ortaya çıkarır.
Şatoda yaşayan uysal bir kedi olan Vincent, şatoyu sel basınca zor durumda kalır. Bu durum üzerine akıllı bir fare olan Maurice, Vincent'ı kurtarır. Antik ve eski bir piyano içine saklanan ikili, piyanonun sele kapılmasıyla kendilerini denizde bulurlar. Piyanoyu bulan bir grup denizci, içinde saklanan Maurice ve Vincent ile birlikte piyanoyu müzeye teslim eder. Dünyaca ünlü eserlerle dolu olan müzede ikisi, müzenin koruyucuları olan bir grup kediyle karşılaşır. Grup, müzedeki eserleri kemirgenlerden korumaya çalışmaktadır. Vincent, koruyucuların güvenini kazanıp onlarla arkadaş olmak için uğraşırken bir yandan da eski tabloları kemirmeye bayılan Maurice'i kedi grubundan gizlemeye çalışır.