Haftanın gerilim filmlerinden ‘Barda 2’, bir barda kendilerini korkunç bir kabusun içinde bulan bir grubun hikayesini anlatıyor. Geçmişin günümüze kıyasla masum kaldığı, eskisinden daha vahşi, daha karanlık, daha acımasız sosyal çevremizde, dokunsak patlayacak gibi duran toplumsal kutuplaşmaların tam ortasında, şehrin bambaşka bir yerinde bambaşka bir barda, tüm kabuslarınızın ötesinde bir gece adım adım ilerliyor.
Nur Sürer, Aslıhan Gürbüz ve Osman Sonant’lı usta oyuncu kadrosuyla vizyona giren haftanın komedi filmlerinden ‘Mukadderat’, eşini kaybettikten sonra yeni bir hayat kurmak isteyen bir kadının yaşadıklarını anlatıyor. Eşini kaybettikten sonra yalnız kalma korkusu yaşayan Sultan’ın evlilik kararı çocukları tarafından hoş karşılanmaz. Kararından vazgeçmeyen ve kendisine iyi bir eş aramaya başlayan Sultan, bu sırada ticarete atılıp bir kadın olarak ‘Yapamazsın’ denen her şeyi yapmaya başlar. Sultan’ın verdiği mücadele kadınların örgütlenip kendi kimliklerini kazanmalarına da neden olur.
Çocukların ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek ‘Moana 2’, cüretkar bir göreve yelken açan Moana’nın hikayesini anlatıyor. Kendini usta bir kaşif olarak kanıtlamaya çalışan Moana, atalarından beklenmedik bir çağrı alır. Moana, atalarının yarım kalan arayışını tamamlamak için cüretkar bir göreve yelken açar. Cesur Moana, Okyanusya'nın uçsuz bucaksız denizlerine ve tehlikeli, çoktan unutulmuş sulara giderek daha önce deneyimlediği hiçbir maceraya benzemeyen bir maceraya atılır. Moana ile Maui, bu macerada üç yıl aradan sonra yeniden bir araya gelir.
Yönetmen, yapımcı ve yazar Robert Lee Zemeckis imzasını taşıyan ‘Burada’ (Here); Tom Hanks ve Robin Wright’ı, efsaneleşen filmleri ‘Forrest Gump’tan sonra yeniden bir araya getiriyor. Film, geçmişten geleceğe, binlerce yıl boyunca aynı odada yaşayan insanları anlatıyor. Satılığa çıkarılan evine yıllar sonra geri dönen Richard Young, evin her bir köşesinde hayatından izler bulur. Richard’ın anılarını canlandıran bu ev sadece onun değil pek çok kişinin de hayatında iz bırakmıştır. Evin anıları, geçmişten günümüze yıllarca sürecek bir yolculuğun başlangıcı olur.
Senaristliğini ve yönetmenliğini Gökhan Murat Toktamışoğlu’nun üstlendiği ‘Kabir Azabı 2’, kendisinden bir ölünün kemiklerinin incelenmesi istenmesiyle hayatı değişen bir adamın hikayesini anlatıyor. Adli Antropolog olan Selim’in hayatı, bir sabah tesadüfen bulunan ölü kemikleri için aranmasıyla bambaşka bir hal alır. Selim vakit kaybetmeden kızı Sema ile birlikte ormanlık alandaki olay yerine gider. Ekiplerce toplanan kemikler inceleme için hazırlanırken odada yalnız kalan Sema, dört adet kemik ve eşyayı çantasına koyarak gizlice eve getirir. Sema, gece kemiklere temas ettiğinde, 1509 yılında Kıyamet-i Suğra ‘Büyük İstanbul Depremi’ ile başlayan lanet geri döner.
Haftanın bir diğer komedi filmi ‘Paranormal Cuma’, sakarlığıyla kendisini beklenmedik durumların içerisine sokan bir adamın hikayesini anlatıyor. Bir gün sakarlığıyla hastanenin elektrik tesisatını mahveden Cuma, yaptığı hatayı telafi etmeye çalışırken hastanenin altını üstüne getirir. Bu kaotik ortamda kadavra kaybolunca, onun yerine cenaze arabasındaki ceseti çalmaya karar verir. Her şeyi birbirine karıştıran Cuma böylece kasabadaki bir cenazenin ve bir düğünün alt üst olmasına neden olur. İçine düştüğü durumdan bir çıkış arayan Cuma, insanları kasabada paranormal olaylar yaşandığına ikna etmeye çalışır.
Haftanın gerilim filmlerinden ‘Son Nefes’ (The Last Breath), bir gemi enkazını keşfetmek için dalış yaparken kendilerini ölüm kalım savaşı içerisinde bulan bir grup arkadaşın hikayesini anlatıyor. Bir grup eski üniversite arkadaşı, 2. Dünya Savaşı'ndan kalma bir savaş gemisinin enkazını keşfetmek için Karayiplerde tüplü dalış gezisinde yeniden bir araya gelir. Ancak keşif için dalış yapan ekip, kendilerini büyük beyaz köpek balıklarıyla çevrili paslanmış metalden oluşan su altı labirentinde sıkışıp kalmış halde bulur.
‘Beraber’, annesinin ölümünden sonra babası ile, doğup büyüdüğü Roterdam'dan ayrılıp Türkiye'ye taşınan bir gencin hikayesini anlatıyor. Zeki, Roterdam'da doğup büyüyen, 14 yaşında bir gençtir. Annesinin kaybıyla büyük bir travma yaşayan Zeki, kendisini henüz toparlayamamışken babasının Türkiye'ye taşınma kararı aldığını öğrenmesiyle daha büyük bir yıkıma uğrar. Serbest koşu sporu ile uğraşan Zeki, çaresizce ve büyük önyargılarla İstanbul'a taşınır. Ancak yavaş yavaş tanıştığı insanlar ve dahil olduğu arkadaş çevrisi sayesinde kendisini düşlemediği eğlenceli ve özgür bir dünyanın içerisinde bulur.
‘La Cocina’, öğle yemeği telaşı sırasında dünyanın dört bir yanından kültürlerin harmanlandığı bir New York restoranının mutfağındaki yaşamı anlatıyor. New York City'de, Times Meydanı'ndaki The Grill adlı bir restoran tipik bir turist tuzağıdır. Öğle yemeğinde binlerce insan burada toplanır. Kasadan para kaybolunca çalışanlar tedirgin olur. Pedro restoranda şef olarak çalışan ve daha iyi bir hayatın hayalini kuran bir adamdır. Pedro, garson Julia'ya aşık olsa da genç kadın belgesiz bir yabancıyla ilişki kurmakla ilgilenmemektedir. Pedro, kasadaki parayı çalmakla suçlanınca çaresizliğe başvurur.