‘Back To Black’, 27 yaşında hayata veda eden İngiliz caz ve soul müzik ikonu, Grammy ödüllü şarkıcı Amy Winehouse’un hayat hikayesini konu ediyor. Amy Winehouse’un hayatının bilinmeyenlerinin anlatıldığı yapımda, efsanevi sanatçının şöhret basamaklarını çıkışına ve çığır açan stüdyo albümü Back to Black’in yayınlanışına kadar hayatının birçok dönüm noktasına odaklanılıyor. Winehouse’un bakış açısından anlatılan filmde, tüm zamanların en efsanevi albümlerinden birinin merkezindeki çalkantılı ilişki anlatılıyor.
‘Sobe: Sakallı Bebek’, travmalarından kurtulmak için bir yolculuğa çıkan bir kadının hikayesini anlatıyor. Saadet, çocukluk dönemini anne ve babasının başına gelen tuhaf olaylar nedeniyle travmalar yaşayarak geçiren bir kadındır. Yaşadığı travmalar nedeniyle çocukluğunu yaşayamayan Saadet, hayatını mahveden bu travmalardan kurtulmak ister ve bu amaçla istemediği bir yolculuğa çıkar. Saadet, zamanın sürekli tekrar ettiği bu yolculukta, paralel bir evren içerisinde sıkışıp kalır. İçine düştüğü labirentten kurtulmanın yolunu arayan Saadet, çıkış yolunu bulabilecek midir?
Film, Tarot falı okumalarında önemli bir kuralı ihlal eden bir grup arkadaşın başına gelenleri anlatıyor. Bir grup arkadaş, başka birinin destesini asla kullanmamak şeklindeki kutsal Tarot okuma kuralını pervasızca ihlal ettiğinde, bilmeden lanetli kartların içinde sıkışıp kalmış korkunç bir kötülüğü serbest bırakır. Birer birer kaderle yüzleşen gençler, kartların öngördüğü gelecekten kaçmak için kendilerini ölüme karşı bir yarışın içinde bulurlar.
‘Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay’, öğretmen olan oğlu Baran’ın evlilik yıl dönümü olan 6 Şubat’ta meydana gelen depremde hayatını kaybetmesinin ardından, babasının Atatürk’ün ‘Şahsi meselemiz’ dediği Hatay’ı terk etmemesini konu ediyor. Öğretmen olan Erzurumlu Baran’ın ataması Hatay’a yapılır. Yaşadığı yerden ayrılıp mesleği için Hatay’a yerleşen Baran, yıllar içerisinde Hatay’da evlenir. Baran, evliliklerinin yıl dönümü olan 6 Şubat’ta Hatay’da meydana gelen depremde hayatını kaybeder. Oğlunu kaybetmenin acısını yaşayan Baran’ın babası, Atatürk’ün ‘Şahsi meselemiz’ dediği Hatay’ı terk etmez.
‘Tereddüt Çizgisi’, bir cinayet zanlısını savunurken kendisiyle yüzleşmek zorunda kalan bir avukatın hikayesini anlatıyor. Canan idealist bir ceza avukatıdır. Günlerini adliyede davalar arasında koşturarak geçiren Canan, geceleri hastanede solunum cihazına bağlı annesinin yanında geçirir. Uzun süredir üzerinde çalıştığı bir cinayet davasının karar duruşması günü geldiğinde Canan, kendisini zor bir durumla karşı karşıya bulur. Canan; annesi, hâkim ve sanığın hayatını etkileyecek ahlaki bir tercih yapmak zorundadır.
‘Grabuna’, yaşadığı hayal kırıklığının ardından Edirne’ye atanan bir memurun yaşadıklarını anlatıyor. Arkeolog Önder, yaşadığı büyük hayal kırıklıklarının ardından Ankara’dan Edirne Keşan’ın Grabuna kasabasına tayinini ister. Burada yeni bir hayata başlamaya çalışan Önder, geldiği müzenin geçmiş tarihini raporlamak üzere çalışmalara başlar. Bu görev, yaşadığı büyük hayal kırıklıklarından kurtulup bir nebze de olsa nefes almasını sağlayacaktır. Önder’in hayatı, güzel bir kadın olan İpek ile karşılaşmasıyla bambaşka bir hal alır.
‘Üç Günlük Dünya’, zengin olduklarını düşünürken kendilerini türlü olayların içerisinde bulan Muhittin ve arkadaşlarının hikayesini anlatıyor. Muhittin, İstanbul’un arka mahallerinden birinde tekel sahibi olan bir adamdır. Geçimini sağlamakta zorlanan Muhittin, kendi içkisini üretmeye karar verir. Muhittin, korsan taksici Kısmet ve kimya öğrencisi Furkan’ın yardımıyla hayalini kurdukları dillere destan mavi rakıyı yapmayı başarır. Onlar tam amaçlarına ulaşıp zengin olduklarını düşünürken, kendilerini beklenmedik olayların içerisinde bulurlar.
‘Çocuk Kalbi’, arkadaşlarının taşınmasını engellemek için bir araya gelen bir grup arkadaşın hikayesini anlatıyor. Emre, ailesiyle birlikte şirin bir kasabada yaşayan mutlu bir gençtir. Ancak babasının işlerinin kötü gitmesi nedeniyle aile taşınmayı düşünür. Bu durum Emre’nin okulundan ve arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalmasına neden olacaktır. Emre’den ayrılmak istemeyen arkadaşları, Emre’nin babasının lokantasını Türkiye’nin en ünlü lokantası haline getirip arkadaşlarının gitmesini engellemek için bir araya gelir. Ancak bu süreçte asıl mücadeleyi her fırsatta başlarına bela olan okulun kötü çetesine karşı verirler.
‘Bakkal Amca: Mahmut Tuncer’, biyografi filmi çekerek işlerini yoluna koymayı planlayan bir yönetmenin hikayesini anlatıyor. Yönetmen olan Tevfik Gürol, kayınçosu Kuntiz ile hangi projeye el atsa batırır. İşleri bir türlü yolunda gitmeyen Tevfik, yapımcı Taner Dişli’nin biyografi filmlerinden çok para kazandığını görünce Mahmut Tuncer’e bir biyografi filmi çekmeye karar verir. Bu film sayesinde tefecilere olan borcunu ödemeyi uman Tevfik’in tek sorunu Mahmut Tuncer’in yaşayan ve ismi unutulan bir türkücü olmasıdır. Acaba bu film tutacak mıdır?
‘Küçük Prens Karlar Ülkesi’, çıktığı macera dolu yolculukta gerçek bir kahramana dönüşen küçük bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Grisha, macera ruhlu bir çocuktur. Zengin kontun oğlunun yerine geçmeye zorlanan Grisha, kendisini İsviçre seferinde bulur. Grisha, çıktığı bu yolculukta türlü zorluklar ve önemli olaylarla karşı karşıya kalır ve kendisini beklenmedik bir şekilde efsanevi Rus komutan Alexander Suvorov’un emrinde hizmet ederken bulur.
‘Sinemada İtiraz Ediyorum’, Müfit Can Saçıntı’nın beş yıldır tiyatro sahnelerinde sürdürdüğü tek kişilik güldürüsünü beyaz perdeye taşıyor. Gösteride yaşadığı gerçek olayları anlatan Saçıntı; evlilikten eğitim sistemine, zamlardan reklamlara kadar pek çok konuda yaptığı esprilerle güldürürken düşündürmeyi başarıyor. Gösterisinde birlik beraberlik mesajı vermeyi ihmal etmeyen Müfit Can Saçıntı, aynı zamanda izleyenlere ‘mutluluk formülü’ de veriyor.