ARA
Geçtiğimiz yıl, sekiz bölümlük ilk sezonuyla milyonları ekran başına kilitleyen Netflix dizisi ‘Bridgerton’ın ikinci sezonu yarın seyirciyle buluşuyor. Julia Quinn’in çok satan roman serisinden Chris Van Dusen tarafından ekrana aktarılan ve yapımcılığını Shondaland’in üstlendiği ‘Bridgerton’; 1800’lü yıllarda Londra sosyetesinin şatafatlı hayatını, rekabetçi dünyasını Mayfair’in ışıltılı balo salonları, görkemli kostümler, mücevherler, renkli dekorlar ve bol ışıkla seyirciye sunuyordu.
ARTIK DÜK YOK
Bridgerton Ailesi’ni kendisine merkez alan dizinin ilk sezonu, sekiz kardeşten en büyük kız çocuğu olan Daphne’nin (Phoebe Dynevor) Dük Simon Basset (Rege-Jean Page) ile ilişkisine odaklanıyordu. İkilinin bir anlaşmayla filizlenen aşkı zamanla tutkulu bir ilişkiye dönüşüyordu. Bu aşk seyirciye, tutku dolu sahnelerle aktarılıyordu. Dükü canlandıran Rege-Jean Page, dizi sayesinde dünyaca ünlü bir oyuncu haline geldi ve kadınların radarına girdi. Ama size kötü bir haberimiz var: Yakışıklı oyuncu dizinin yeni sezonunda tek bir sahnede bile görünmüyor. Daphne’yi oynayan Dynevor ise yardımcı oyuncu olarak bazı sahnelerde ekrana geliyor. Çünkü dizi yeni sezonunda kendisine seyirciye anlatacağı yeni bir aşk buluyor: Bridgerton Ailesi’nin büyük oğlu vikont Anthony Bridgerton (Jonathan Bailey) ile Hindistan’dan gelen Kate Sharma’nın (Simone Ashley) aşkı…
ALTI BÖLÜM BOYUNCA KABUL ETMİYORLAR
Hatırlarsanız Anthony, ilk sezonun son bölümünde opera şarkıcısı sevgilisi tarafından terk edilince, artık aşkı aramaktan vazgeçtiğini ve kendisine uygun bir eş bularak evlenmeye karar verdiğini söylemişti. İşte bu amaçla da yeni sezonda kendisine eş bakmaya başlıyor. Karşısına aday olarak da ablası Kate Sharma ile birlikte Hindistan’dan gelen Edwina Sharma (Chaithra Chandran) çıkıyor. Kraliçe tarafından sezonun ‘pırlanta’sı seçilen Edwina, tamamıyla mükemmel bir eş adayı. Ama asıl aşk başta birbirlerinden hiç hoşlaşmayan ama birçok yönden birbirlerine çok benzeyen Anthony ile Kate arasında filizleniyor. İkilinin bariz olanı kabul etmesi ise altı bölüm sürüyor. İkili birbirlerini ilk gördükleri günden beri, o kadar güçlü bir fiziksel çekim yaşıyorlar ki, seyirci Daphne ile Simon arasında geçen aşk sahnelerine yeniden tanık olacağını sanıyor ama hiç de öyle olmuyor; birinci sezona damga vuran aşk sahnelerinden ikinci sezonda tek bir tane bile yok! Aslında ikili arasında tutku, Daphne ile Dük arasındakinden çok daha fazla ama ikili birbirlerine olan hislerini kabul etmeyi reddettikleri için, sekiz bölüm boyunca yakınlaştıkları sahne görmek bile bir hayli zor. Ancak ana aşk ne kadar sinir bozucu olursa olsun, Jonathan Bailey ile Simone Ashley’in oyunculukları o kadar iyi ki, kendinizi kaptırıp gidiyorsunuz. İlk sezonda Daphne’nin koca arayışına karşı dik başlı yaklaşımı Anthony’yi biraz antipatik yapsa da, karakter ikinci sezonda tüm travmaları ve içsel yolculuklarıyla çok güzel aktarılmış, sonuçta da kendisini sevmekten başka bir çareniz kalmıyor.
FARKLI SINIFTAN YENİ BİR AŞK
Bridgerton Ailesi’nde Anthony’nin aşkının yanı sıra evin asi kızı Eloise Bridgerton’ın da (Claudia Jessie) kalbi farklı atmaya başlıyor. Eloise, Lady Whistledown’ın kim olduğunu aramaya devam ederken kendisine, şehrin farklı bir yakasından farklı bir sınıftan bir erkek arkadaş buluyor.
Sokağın karşı tarafındaki Featherington Ailes içinse hayat pek kolay akmıyor. Bir anda ortaya çıkan yeni varisle hayatları bambaşka bir hal alıyor. Nicola Coughlan’ın canlandırdığı Penelope Featherington; Lady Whistledown olarak sosyeteyi karıştırmaya devam ederken, Kraliçe de bu gizemli kalemin gerçek kimliğini bulmak için çalışmalarına devam ediyor.
Sonuç olarak Kate ve Anthony’nin aşkının Daphne ile Dük’ünkü kadar şehvetli olmadığı kesin ve izleyicinin bir kısmını tatmin etmeyebilir. Ama duygularını tekrar tekrar inkar etmelerini izlemek dayanılmaz olsa bile, bu konudaki başarısızlıkları da aynı derecede heyecan verici olabilir.
Bakalım gelecek sezonlarda hangi Bridgerton’ın aşkını izleyeceğiz… Ailede sekiz çocuk olduğuna, Julia Quinn’in serisi de sekiz kitaptan oluştuğuna göre daha altı sezon daha ‘Bridgerton’ izleyeceğimiz kesin gibi.
