Sushi, 2’nci yüzyılda Güneydoğu Asya’da doğmuştur. O zamanlarda eti veya balığı pirince sararak taze kalmasını sağlamaya çalışıyorlardı. Sonrasında da birkaç ay fermante olması için beklemeye bırakılıyordu. Bu yöntemle et ya da balığın tazeliğini birkaç ay daha uzun koruyabiliyorlardı. Bir süre sonra dışındaki pirinci çıkarıp içindeki eti yiyorlardı. Bu yöntem Çin’e sonrasında da Japonya’ya doğru yayıldı. Japonlar pirinç fermantasyonunu sake ile yapmaya başladılar. Yaklaşık 10 yüzyıl sonra, insanlar fermantasyon sürecinde sirkenin etkisini fark ettiler. Sirke sayesinde aylarca beklemek zorunda kalmadan yiyebiliyorlardı. 1820 yılında sushinin içerisinde çiğ balık kullanmaya başladılar, bu yöntem “Edomae Zushi” olarak adlandırıldı. Bunun nedeni sushinin içerisinde kullanılan balığın Tokyo koyundan gelmesi ve Tokyo’nun o zaman “Edo” olarak bilinmesiydi. Bu tür sushi mayalanma olmadan yapıldığından çok daha hızlı yapılmaktadır.
Sağlıklı yemeklere bir alternatif olarak gelişen sushi, ABD’den gelen California Roll gibi seçenekleri ile her kültürün yaratıcılığına açık bir mutfağa sahip. Sushi yapımında kullanılan düşük yağlı balık ve sebzelerden oluşuyor olması nedeniyle en sağlıklı ve besleyici gıdalardan biri olarak kabul edilir. Yaratıcı ve lezzetli tarifler içeren yeni yüzyılın sushileri için ise ne yazık ki aynısını söyleyemeyeceğim. Çeşitli soslu ve kremalı sushilerin tatları gibi kalorileri de yüksek. Sushi yapımında kullanılan deniz yosunu nori, vitamin ve mineral açısından çok zengindir; balıkların içerisinde bulunan Omega-3 yağ asitleriyle beraber cildiniz için harika bir besin.
Inari Sushi-Omakase
Şık dekorasyonu ve gece devam eden DJ performanslarıyla Kuruçeşme’de bulunan Inari; başarılı şefinin etkisiyle harikalar yaratıyor. Her gittiğinizde farklı bir tat deneyebileceğiniz çok çeşitli bir menüsü var. Tartarın her damak tadına uymayan bir lezzet olduğu doğrudur yalnız burada en güzellerinden birini deneyebilirsiniz; shake tartar (27 TL), somon, armut ve portakal yağının çok ilginç bir birleşimi. Konumuz sushi olunca, sushi menüsüne geri dönelim. Her gitiğinizde farklı bir tat deneyimlemenizi öneririm, sushi sevenler için tam anlamıyla bir cennet. Acı soslu somon ve yengecin acı meksika biberiyle birleşiminden doğan, Puck Roll (26 TL) ya da ızgara bonfile, kuşkonmaz, avakado ve pırasanın harmanlanmasıyla ortaya çıkan Gyu Roll (31 TL); sushinin tatlısı olur mu derseniz, çilekli ve acılı ton balıklı Strawberry Roll (29 TL) denemelisiniz. Kapanışı ise hindistan cevizi ve çikolatanın hafif ve lezzetli birleşimi Coco Houko (24 TL) ile yapmalısınız.
Kuruçeşme Mahallesi No:11 Beşiktaş Tel: 0212 265 96 01
Miyabi
Akatların gözde mekanlarından ve sushi denilince akla gelen en başarılı restoranlardan birisi. Ton, somoni levrek, avokado ve salatalığın harmanlanmasıyla ortaya çıkan Rainbow Roll (28 TL); Yengeç, avokado ve susamlı Sesame California Roll( 22 TL); somon tartar ve yılan balığının teriyaki sosuyla lezzetli birleşimi Rock’n Roll (32 TL). Gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı öneririm.
Zeytinoğlu Caddesi Yaren Sokak No:6 Akatlar Tel: 0212 352 0 222
Yada
Japonca’da “Haydi gidelim” anlamına gelen Yada Sushi, Uzakdoğu’nun 3 mutfağını da tadımlamak isteyenleri bekliyor. Sadece sushi değil Çin ya da Thai mutfağını denemek istiyorsanız da birçok damak tadına hitap eden geniş bir menüye sahipler. Eski Mori ekibinin imzasıyla hazırlanan lezzetlerden sizlere önerim, ince dilimlenmiş ahtapot, yeşil soğan ve istiridye sos Tako Carpaccio (22 TL); fıstık soslu bademli levrek Sea Bass with Almonds (68 TL); yengeç eti, avokado, patates ve unagi sosun harmanlanmasıyla oluşan bir lezzet Tornado Crab Roll (32 TL).
İstinye Mahallesi Koru Caddesi No:5 Sarıyer/İstanbul Tel: 0212 323 57 03