ARA
Albert Einstein, “Her şey titreşimdir” demiş. Titreşim ve frekans, son zamanlarda bir hayli duyduğumuz terimler. Frekansımızı yükseltmek için birçok farklı yönteme başvuruyoruz. Bu yöntemlerden biri de, yüksek frekanslı kokulardan yararlanmak.
Tüm canlılar gibi bitkilerin de bir frekansı bulunuyor. Özellikle güllerin, yüksek enerji frekansında titreşen güçlü enerji alanları mevcut. Hepimizin bildiği gibi antik çağlardan beri gül yaprakları banyolara serpilmiş, damıtılarak elde edilen gül suyu ile cilt ferahlatılmış ve gül, güzellik dünyasının en önemli çiçeği haline gelmiş.
Sadece görüntüsü, frekansı ya da kokusuyla değil, antibakteriyel özelliği ile de gül önemli bir çiçek… Yaprağı, yağı ve özü ile birlikte bugün birçok markaya da ilham olmuş bir çiçek. Kozmetik sektöründe önemli bir hammadde olan gülün özellikle cilde etkileri de bir hayli büyük.
Kadınlar, çok eski dönemlerden beri gül suyunun nimetlerinden faydalanıyor. Gül suyu, ciltteki birçok sıkıntılı durumu gidermek için kullanılabiliyor. Günümüzde de tonik olarak cildi ferahlatma özelliği taşıyor. Cildinizde ton eşitsizliği varsa gül suyundan yararlanabilirsiniz. Akneli ciltler için oldukça kurtarıcı bir ürün olan gül suyu, doğal yaşlanma etkisini yavaşlatmanın yanı sıra cilt gerginliğini de azaltan bir yapıya mevcut. Peeling ve maskelerden sonra rahatlama hissi ise, bakım ürünü olarak gül suyunun tercih edilmesinin en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Yaşlanma karşıtı olması nedeniyle gül ekstreli serumlar da oldukça etkili. Günlük cilt bakımına gül serumu ekleyerek ince çizgi ve kırışıklıkları minimize edebilirsiniz.
İçeriğini gül ile zenginleştiren ve kadınların beğenisine sunan birçok marka bulunuyor. Gelin farklı markaların gül içerikli ürünlerini keşfedelim…
