Matcha çayı esasında geleneksel bir şekilde yetiştirilen yeşil çayın bir çeşidinin toz haline getirilmiş halidir. Bildiğimiz yeşil çaydan farkı ise özel yetiştirme yönteminin olmasıdır. Gölgede tutulan çay yapraklarının elle toplanıp damar ve saplarından ayırdıktan sonra özel olarak öğütülmesiyle elde edilir. Araştırmalara göre matcha çayı, yetiştirilme şeklinden dolayı yeşil çaya göre onlarca kat daha fazla yararlı bileşikler içermektedir. Dolayısıyla lezzeti, rengi ve içerdiği biyoaktif bileşikler matcha çayını yeşil çaydan daha popüler kılmaktadır.
Matcha çayı diğer sağlıklı gıdalara göre daha yüksek antioksidan içeriğine sahiptir. Çalışmalar, matcha çayının yetişkinlerde stres koşulları sırasında veya sonrasında bilişsel işlevi iyileştirebileceğini göstermektedir. Matcha çayının, güvenli tüketildiği takdirde; içinde bulunan yararlı bileşiklerin antikanserojenik, antiinflamatuar, antiviral özellikleriyle kalp, karaciğer, böbrek gibi organlar üzerinde koruyucu etkileri olduğu bilinmektedir. Matcha çayının faydaları üzerine yapılmış çalışmalar sınırlıdır. Dolayısıyla birçok çalışma, yeşil çayın içerdiği biyoaktif bileşiklerin faydalarından yola çıkarak matcha çayının sağlık yararlarını öne sürmektedir. Bu durumda faydalarını iddia etmek için yeşil çaydan ziyade matcha çayının benzersiz faydaları üzerine yapılan araştırmalara ihtiyaç vardır.
Matcha çayının metabolizmayı hızlandırmaya, yağ yakımını artırmaya destek olduğu, dolayısıyla da kilo kaybına yardımcı olduğu bilinmektedir. Bu bilgiye destek olan çalışmaların birinde; 30 dakikalık tempolu bir yürüyüşten önce matcha çayı tüketenlerin yürüyüş sırasında yağ oksidasyonunu yani yağ yakımının arttığı bulunmuştur. Her zaman söylenildiği gibi tek başına kesin olarak zayıflamayı sağlayan mucizevi ve kanıtlanmış bir besin yoktur. Sonuç olarak matcha çayının zayıflamaya etkisini doğrulamak için daha derin ve daha geniş analizlere ihtiyaç vardır. Ama yine de sağlık yararı ve yağ yakımına olası etki sağlamak için tüketilmesinde sakınca yoktur.
Her besin gibi matcha çayını da aşırıya kaçmadan tüketmek önemlidir. Matcha çayının içerdiği kafein miktarı göz önünde bulundurularak kafeinin fazla tüketilmesinden kaynaklanan baş ağrısı, uykusuzluk, sinirlilik hali gibi olumsuz etkiler görülebilir.
Matcha çayının etkileri üzerine yapılan klinik çalışmaların sınırlı olmasından dolayı yeşil çay üzerine yapılan çalışmalardan yola çıkarak; fazla tüketiminden kaynaklanan karaciğer ve böbrek toksisitesi ile yetiştirilme şeklinden dolayı kimyasala maruz kalma görülebilir.
Her besin gibi matcha çayını da aşırıya kaçmadan tüketmek önemlidir. Sağlıklı bireylerin günde bir-iki fincan tüketmesinde sakınca yoktur. Adından da bilindiği üzere sıcak suda çözünmesi sağlanarak tüketilebilir, diğer yandan smoothie gibi tariflere de eklenebilir.
Damak zevkine göre bir-iki çay kaşığı kadar matcha çayı üzerine çok az su ilave edilerek kıvamlı hale getirilir, sonrasında üzerine eklenen 100-150 ml. sıcak su ile iyice çözünmesi sağlanarak tüketilebilir.
İçerdiği kafein miktarından dolayı çocuklar, hamileler ve emziren annelerin tüketimi önerilmez. Ayrıca demir eksikliği, gastrointestinal sistem problemi olanlar ve kafeine duyarlı bireylerin de matcha çayı tüketmesi sakıncalı olabilir.