ARA
“Anne benim doğumum nasıldı?” diye sordu annesine. Üç çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuydu. “Niye şimdi böyle bir şey sordun? Çok başarılı bir doğumdu.” dedi annesi. “Başarılı mı? Nasıl yani? Başarılı olan sen misin? Ben miyim? Başarı sevginin anahtarı mı sahi?” diye düşündü. Doğduğu ilk gün öğrenmişti: sevilmek için başarmak zorundaydı. İleride bu konuyu tekrar gündeme getirdiğinde durum daha ıstırap verici oldu. Üç kardeşin üçünün doğumunu ayrıştıracak hiçbir bilgi yoktu annesinde. Tüm çocuklarının doğum öyküleri birbirine girmişti. Karmakarışıktı annenin zihni. O, sıradandı. O, değersizdi. Yaşamı boyunca kendini değerli hissettirecek mümkün olan her şeye tutundu. Marka kıyafetler, etiketli okullar, yüksek pozisyon işler. Geçmedi. İçindeki o boşluk geçmedi.
Sahi, siz kendi doğum öykünüz hakkında neler biliyorsunuz? Hissiniz ne? Bunu bedeninizde nerede duyumsuyorsunuz? Bu his ne renk?
Doğum anı ve doğum deneyimi kişiden kişiye değişiyor. Doğumla ilgili herkesin bir kaydı var. Kimisi dizilerdeki çığlık kıyamet sahnelerden etkilenip doğuma “acı” atfında bulunuyor. Kimisi pozitif doğum hikayelerinden oluşan kitaplar neticesinde büyülü bir yolculuk yaşayacağına inanıyor. O kadar farklı tecrübe ve öykü var ki…
Kök anılarımız, beden hafızamız doğuma karşı olan bakış açımızı şekillendiriyor. Pozitif ve doğal doğum hakkında olabildiğince bilinçlenmek kıymetli.
Vajinal doğum mu sezaryen mi? Bu ebeveynin kendi tercihi. Bilim insanları mümkünse doğumun kendiliğinden başlamasının ve doğal yollarla olmasının önemli olduğunu belirtiyorlar. Bu hem annenin hem de bebeğin fiziksel ve ruhsal hazırlığı için önemli. Annenin kendini en rahat hissettiği, bebeğinin sinyallerini takip ettiği ve buna saygı duyduğu doğum hem anne hem bebek için sürecin mümkün olan en az hasarla atlatılmasına olanak sağlıyor.
Buradaki en önemli nokta ebeveyn adaylarının objektif veriler ışığında bilgilendirilmesi, kendilerine doğum tercihlerinin sorulması ve bir dayatmada bulunulmamasıdır. Doğum esnasındaki tüm süreçler hakkında anne ve babanın bilgi sahibi olması oldukça mühim. Doğumda herhangi bir müdahale yapılacaksa bu yine bilgilendirme ve rıza alınarak yapılmak durumunda. Elbette bazen acil durumlar olabilir ve ebeveynleri bilgilendirmeye vakit olmaksızın acil müdahale yapılabilir. Burada doktor- gebe arasındaki güven ilişkisi çok kıymetli.
Doğumdaki en kıymetli an, eğer şartlar el veriyorsa doğar doğmaz bebeğin anne ve babasıyla ten tene temasta bulunmasıdır. Bu ilk karşılaşma anı ebeveyn ve bebek arasındaki bağlanma ilişkisi için önemli bir zemin oluşturacaktır.
Pek çok bebek çok da aciliyeti olmayan çeşitli işlemler nedeniyle bağlanma için kritik önem taşıyan ilk saatlerde ebeveynlerinden uzak tutulmaktadır. Ülkemizde bebek ve ebeveyn dostu hastane sayısı maalesef bir elin parmaklarını geçmemektedir. Bu nedenle doğum tercihlerinizi, önceliklerinizi hastane yönetimine ve doğum ekibinize önceden iletmeniz faydalı olacaktır.
Doğal ve Pozitif Doğum Kaynakları:
Ina May’in Doğuma Hazırlık Rehberi, Ina May Gaskin.
Dr. Hakan Çoker'le 100 Soruda Doğal Doğum, Dr. Hakan Çoker.
