İYİ HİSSET - SAĞLIK

Duygusal yeme ile nasıl baş edilir?

Temeli genellikle çocukluk dönemine yatan ‘duygusal yeme’, çoğu zaman içinde bulunduğumuz ruh halinden kaçınmanın bir yolu olarak karşımıza çıkıyor. Duygularını kontrol etmeyi ve onlarla ne yapacağını bilemeyenler kendilerini sürekli tekrarlayan bir ‘yeme’ davranışı içinde buluyorlar. Bu sebeple duygusal yemeye sebep olan psikolojik problemler üzerinde çalışırken aynı zamanda yeme davranışını değiştirmek üzerinde de çalışılmalı

profil
Psikolog Dr. Feyza Bayraktar (Klinik Psikolog)
28.04.2023
Duygusal yeme ile nasıl baş edilir?

‘Duygusal yeme’, insanın fiziksel olarak aç hissetmediği zamanlarda, özellikle de can sıkıntısı, üzüntü, gerginlik gibi zorlayıcı duygular hissettiğinde yemek yemeye yönelmesi olarak özetlenebilir.

Başlayıp da ertesi gün bozulan diyetlerin, asla verilemeyen kiloların, kilo probleminin hayatın en temel problemlerinden bir tanesi haline gelmesinin arkasında duygusal yeme problemi yatabilir. Yalnız, bu konuda yeterince farkındalık olmadığı için insan ihtiyacı olan etkin desteği alamaz ve kilo problemi senelerce sürebilir.

Duygusal yemeye sebep olan birçok farklı psikolojik problem olabilir. Yani tetikleyici etkenler kişiden kişiye değişir. Yalnız, en yaygın sebepleri arasında yemek yemeye olması gerektiğinden daha fazla anlam yüklemek ve duyguları sağlıklı şekilde yönetememek yatar.

Çocukluk döneminde insan her üzüldüğünde tatlı bir şeyler yedirilerek mutlu edilmeye çalışıldıysa veya çikolata ile ödüllendirildiyse; yetişkinlik döneminde de her üzüldüğünde, kendisini her mutlu etmek istediğinde yemek yemeye yönelebilir.

Duyguların özgürce ifade edilmediği bir aile ortamında büyümek, duyguları sağlıklı bir şekilde yönetmeyi öğrenmemiş olmak; duygulara çözülmesi gereken problemmiş gibi yaklaşmaya ve çözüm bulamayınca insanın en kolay ulaşılabildiği anesteziye, yani yemeğe yönelip o anki acısını kısa süreliğine dindirmeyi seçmesine sebep olabilir. Bu davranış zamanla alışkanlık haline gelebilir.

Kimisi için yemek bir oyalanma aracı, kimisi için var olan gerçeklikten uzaklaşmak için başvurulan bir etkinlik, kimisi için ise çiğnemenin ya da yutmanın ya da midede hissedilen şişkinliğin verdiği hazza yüklenilen büyük bir anlam olabilir. Sonuç olarak, amaç ne olursa olsun, duygusal yeme zamanla insanın kilo almasına sebep olan ve kilo vermesini zorlaştıran bir problemdir.

İnsan fazla yedikten sonra suçluluk veya pişmanlık hissedebilir. Yalnız, bu duygular karşısında da zorlandığı için bu duyguları nasıl yöneteceğini bilemez. Dolayısıyla, yine en bildiği yola yani duygusal yemeye yönelebilir. Böylece, içinden çıkılması zor bir döngünün içine girmiş olur. Üzerine hissettiği kilo verme baskısı da eklenince duyguları yönetmek daha zor hale gelebilir. Böylece, duygusal yemenin içeriği ve sıklığı artabilir.


‘Aklıma yemek yemek geldiği zaman kendimi durduramıyorum’ diyorsanız; aklınıza gelen her şeyi yapmadığınızı hatırlayın. Yemekle ilgili düşünceler zihninizi oyalayabilir ya da zihninizi rahatsız edebilir. Yalnız, her düşüncemizi aksiyona geçirmeyiz. Dolayısıyla, aklınıza yemek geldi diye yemek yemek zorunda değilsiniz.

Bir düşünceden kurtulmaya çalışmak, özellikle de onu davranışa geçirerek kurtulmaya çalışmak, o davranışı güçlendirir. Unutmayın ki yemek düşüncesi değil, eylemi kilo aldırır. Eninde sonunda yiyeceğinizi bilseniz bile fazla yemeyi ertelemeyi denemek bir çabadır ve siz çabaladıkça davranış değişir.

Sıkı diyetler, kısıtlanmışlık duygusunu artıracağı için duygusal yeme problemini de artırabilir. Duygusal yeme ile alınan kilo, problem değil sonuçtur. Bu sebeple duygusal yemeye sebep olan psikolojik problemler üzerinde çalışırken aynı zamanda yeme davranışını değiştirmek üzerinde çalışılmalı. Bu sebeple de mutlaka psikolojik destek alınmalı.


Önceki ve Sonraki
Haberler