Bazı insanlar için sadece sağlık otoritelerinin önerdiği önlemleri almak kendilerini güvende hissetmeleri için yeterli olmuyor. Güvende olmak ve güvende hissetmek birbirine benzeyen ama ayrışan kavramlar. Güvende olmak için gösterdiğimiz davranışlar güvende hissetmemize yetmediği zaman daha fazlasını yaparak güvenlik hissini elde etmeye çalışırız. Koronavirüs özelinde, belirsizliğe karşı toleransı düşük olan bir kişi tamamen güvende olup olmadığına yönelik bir belirsizlik algılar ve bu belirsizlik kaygısını aşırı arttırarak onu sürekli bir şeyin temiz olduğundan emin olma çabasına iter. Bu emin olma çabasıyla kişi gerekmediği halde tekrar tekrar, dakikalar boyunca ellerini yıkar; yıkamayı yeterli bulmayarak sonrasında ellerini alkolle dezenfekte eder; oturduğu yerde aklına geldikçe ellerine kolonya sürer; evdeki yüzeyleri kirlenmedikleri halde tekrar tekrar temizler; dışarıdan gelen yiyecekleri, torbaları, kutuları dezenfekte etmeden kullanmaz; dışarıda giyilen kıyafetleri aşırı sıcak suyla çok uzun süre boyunca çamaşır makinesinde yıkar.
Bir parça fazla titizliğin ne zararı var diye düşünebilirsiniz. Bu titizlik kısa vadede işe yarasa da uzun vadede sorun haline gelir. Artmış kaygıyla koronavirüs bulaşmasını önlemeye yönelik girişilen aşırı temizlik davranışları kişide sadece anlık bir rahatlama sağlar. Kişi temizlik yaparak belirsizliği asla tam gideremediği ve kendini tamamen güvende hissedemediği için koronavirüs aklından çıkmaz olur ve temizlik davranışlarını sürekli tekrarlamak zorunda kalır. Bir kısır döngüye girer. Bu kadar temizlik yapmak onun gündelik yaşamında da fazlasıyla zamanını alır.
Eğer önerilen önlemleri uyguluyorsanız güvendesiniz demektir. Eğer önerilenden fazlasını yapmaya yönelik bir dürtünüz varsa güvende hissetmeye çalışıyorsunuzdur. Unutmayın ki güvende hissetme çabanız tamamen emin olmanıza yetmediği için kaygınızı arttırıyor.
Kaygı hissetmek tatsız, evet. Ama kaygı hissetmekten korkarak düşünceleri bastırmak ya da aşırı temizlik davranışlarına girişmek kaygıyı arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Kaygıyı fark edin, kendinize kaygılıyım deyin, onu kabul edin. Kaygının üstüne gitmek ona olan toleransınızı, dayanıklılığınızı arttıracaktır. Toleransınız arttığında kaygı kendiliğinden azalacaktır. Eğer kendiniz takıntı ve kaygınızla baş edemezseniz ve bunlar işlevselliğinizi bozup yaşamınızı olumsuz etkilerse lütfen online hizmet veren bir ruh sağlığı uzmanına başvurun.