Emziren kadınlarda meme dokusunun yoğunluğu artar. Bunun asıl nedeni meme dokusunda üretilen ve süt kanallarını dolduran süt salgısı ve memede süt üretimini sağlayan bez doku yoğunluğunun artışıdır. Bu durum mamografi hassasiyetini bir miktar azaltır. Fakat mamografi çekiminin gerekli olduğu durumlarda, mamografinin tanıya yardımcı olma özelliğini de tamamıyla ortadan kaldırmaz. Çekim öncesi emzirmek meme dokusundaki süt miktarını azaltacağından yoğunluğu azaltır ve daha iyi görüntü elde edilmesini sağlar.
Meme dokusunda uygulanmış olan protezler memenin mamografi, ultrasonografi veya MR (Manyetik Rezonans) tetkiki için bir engel oluşturmaz. Mamografi çekimi sırasında meme dokusuna uygulanan basıncın proteze bir zararı yoktur. Mamografi cihazlarındaki protezli meme için doz seçim programlarıyla ayrıntılı görüntüler elde edilir. Tarama protokolünde mamografi ile birlikte ultrasonografinin de yapılması önerilir.
Mamografi X-ışını kullanılan bir yöntemdir. Alınan radyasyonun bir kanseri tetikleme ihtimali teorik olarak çok düşüktür. Günümüzde yeni teknoloji dijital mamografi cihazlarıyla, tetkik sırasında alınan radyasyon miktarı çok azalmıştır. Mamografi sırasında alınan radyasyon miktarı bir uçak yolculuğu sırasında güneş ışınları nedeniyle maruz kaldığımız radyasyon ile hemen hemen aynıdır. Uçak yolculuklarından vazgeçiyor muyuz?
Mamografi tetkiki için herhangi bir ön hazırlığa gerek yoktur. Çekim sırasında özellikle pudralı deodorant gibi kozmetik ürünlerinin kullanılmaması gereklidir. Adet (Menstruasyon) öncesi meme dokusunda fazla hassasiyeti olan kadınların adet sonrası çekim yaptırması, ağrı olmaması ve konforlu çekim yapılmasında faydalı olacaktır.
Meme ultrasonografisi tarama veya tanı amaçlı mamografi tetkiki yapılmış, yoğun meme dokusuna sahip hastalarda tamamlayıcı tetkik olarak 40 yaş altı hastalarda birincil işlem olarak koltuk altı bölgelerinin (aksiler bölge) değerlendirilmesinde ve biyopsi işlemlerinde kılavuz yöntem olarak yapılmaktadır.
40 yaşından itibaren tarama amaçlı rutin olarak her yıl mamografi tetkiki yapılmalıdır. Yoğun içerikli meme dokularında, mamografik hassasiyet azalan olgularda ve mamografide bulgu saptanan olgularda, mamografiyi tamamlayıcı olarak ultrasonografi yapılmalıdır. 50 yaş üzeri kadınlarda da herhangi bir yaşta olabileceği gibi, ultrasonografi rahatlıkla yapılabilir.
Ailesinde meme kanseri olan kişiler de 40 yaşından itibaren yılda bir kez mamografi ve ultrasonografi tetkiki yapılmalıdır. Birinci derece akrabasında 40 yaş altında meme kanseri tanısı olan kadınlarda, meme taraması yakın akrabalarda kanser saptama yaşından 10 yıl daha genç yaştan itibaren yapılmalıdır. Yani yakın akrabanız 35 yaşında meme kanseri tanısı aldıysa, sizin 25 yaşında düzenli doktor kontrollerine gitmeniz gerekir.
Yüksek riskli gruba dahil kadınlarda rutin yıllık mamografi ve ultrasonografi ile birlikte yıllık aralıklarla meme MR incelemesinin de rutin takiplere eklenmesi önerilmektedir. Bunun için hasta riskinin doğru hesaplanması önemlidir.
Meme ultrasonografi tetkiki için herhangi bir yaş kısıtlaması yoktur, her yaş grubunda ve hamile hastalarda rahatlıkla yapılabilir.
Mutlaka okuyun: Meme kanseri hakkında bilmeniz gerekenler