İYİ HİSSET - SAĞLIK

Sıkı ve selülitsiz bir vücuda sahip olmak için ipuçları

Yaz aylarına sayılı günler kala yine yeniden selülitlerden kurtulma ve sıkılaşma konusunu masaya yatırıyoruz. Hormonal ya da yaşam şekli gibi birçok nedenle birçoğumuzun yaşadığı selülit sorunu ne yazık ki tamamen çözülemeyen ve tekrar tekrar karşımıza çıkan bir konu. Dermatolog Prof. Dr. Nida Gelincik Kaçar, sıkı ve selülitsiz bir vücut için yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlattı

profil
BT Ekip
13.04.2025
Sıkı ve selülitsiz bir vücuda sahip olmak için ipuçları

Selülit, cilt altındaki yağ dokusunun genişleyerek gevşek cildi yukarı doğru itmesiyle ortaya çıkan, genellikle portakal kabuğu görünümü olarak tanımlanan bir durum. Bu süreç; kan dolaşımının azalması, bağ dokusunun zayıflaması, hormonal değişiklikler, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, sigara ve alkol kullanımı gibi çeşitli faktörlerle tetiklenebiliyor. Aynı zamanda dar kıyafetler giymek ve uzun süre oturmak da selülitin oluşumuna neden olabiliyor.


Yanlış: Selülit sadece kilolu insanlarda olur.

Doğru: Selülit, zayıf insanlarda da görülebilir. Cilt yapısı, genetik ve bağ dokusu zayıflığı gibi faktörler selülit oluşumunu etkiler.

 

Yanlış: Selülitten tamamen kurtulmak mümkündür. 

Doğru: Şu ana kadar selüliti tamamen yok eden kesin bir yöntem bulunmuyor. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri ve tedavilerle görünümünü azaltmak mümkün.

 

Yanlış: Selülit orta yaştan sonra oluşur.

Doğru: Selülit her yaşta ortaya çıkabilir. Ergenlik döneminden itibaren görülebilir ve zamanla artış gösterebilir.


Sağlıklı beslenme: İşlenmiş gıdalardan, şekerden ve aşırı tuz tüketiminden kaçınarak cildin elastikiyetini artırabilirsiniz. Bol su içmek de vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur.

Düzenli egzersiz: Kardiyo egzersizleri ve direnç antrenmanları, kasları güçlendirerek cildin daha sıkı görünmesini sağlayabilir.

Kuru fırçalama ve masaj: Kan dolaşımını hızlandıran kuru fırçalama ve selülit masajları, cildin daha pürüzsüz görünmesine katkıda bulunabilir.

Medikal yöntemler: Radyofrekans, lenf drenaj masajı ve bazı dermatolojik uygulamalar selülit görünümünü azaltmada etkili olabilir.


Selülitin giderilmesi için kullanılan tedavi yöntemleri arasında lazer uygulamaları, radyofrekans cihazları, mezoterapi, karboksiterapi, lipoliz, masaj terapileri ve cerrahi müdahaleler sıralanabilir. Ancak ben, Endolift yani cilt altı lazer tedavisi ve sıvı vücut şekillendirme gibi minimal invaziv kombinasyonların daha etkili ve kalıcı çözümler olduğunu düşünüyorum.

Endolift yönteminde ince bir fiber yardımıyla direkt selülit bölgesine lazer enerjisi uygulanabildiği için doğrudan cilt altındaki yağ dokusuna ve bağ dokusuna etki edilebiliyor; bu da selülit tedavisinde daha hızlı ve etkili sonuçlara yol açıyor. Bu işlem sırasında, fazla yağ hücreleri eritiliyor, lenfatik dolaşım düzenleniyor ve kolajen üretimi artırılarak cilt sıkılaştırılıyor. Minimal invaziv bir uygulama olan lazerli işlemlerde, yağ hücrelerinin hacmini küçülterek bölgesel incelme sağlanıyor. Cilt sıkılaşıyor ve kolajen üretimi tetikleniyor. Selülit görünümünü azalarak cilt daha pürüzsüz hale geliyor. Bunun yanı sıra özellikle popo, karın, bacak ve kol gibi bölgelerdeki gevşeme sorunlarına da yönelik başarılı sonuçlar alınıyor. Ve iyileşme süresi de oldukça kısa. İşlem sonrası hasta günlük hayatına hızla dönebiliyor, ancak birkaç gün boyunca ödem artırıcı aktivitelerden (spor, hamam, sauna) kaçınılması gerekiyor. En iyi sonuçlar birkaç ay içinde ortaya çıkıyor ve uzun süre kalıcı etki elde ediliyor.


Poli-L-Laktik Asit (PLLA) içeren biyostimülan dolgu maddesinin cilt altına enjekte edilerek kolajen üretimini artırma etkisi var. Bu işlem, cildin sıkılaşmasını destekliyor ve vücuda az da olsa doğal bir dolgunluk kazandırıyor. Sıvı askı en yaygın olarak popo kaldırmada, karın, kol ve bacaklardaki gevşemelerin sıkılaştırılmasında ve selülitli bölgelerin pürüzsüz hale getirilmesinde kullanılıyor. Uygulama, anestezik kremle, hafif bir uyuşturmayla yapılıyor. Sonrasında birkaç enjeksiyon noktasıyla sıvı vücuda enjekte ediliyor. Cilt altına homojen yayılım sağlamak için de masaj uygulanıyor. İlk etkiler hemen görülse de en iyi sonuçlar 3-6 ay içinde ortaya çıkıyor ve etkisi 2-3 yıl boyunca devam ediyor. Sıvı askıyla vücut şekillendirmenin avantajlarını şöyle sıralayabilirim:

• Doğal bir dolgunluk ve sıkılık sağlar.

• Kolajen üretimini destekleyerek cilt kalitesini artırır.

• Cihaz bazlı işlemlere kıyasla daha uzun süreli etki sunar.

• Minimal invaziv bir yöntem olduğu için iyileşme süreci hızlıdır.


Hem Endolift hem de PLLA, vücut şekillendirme ve selülit tedavisinde tek başına etkili olsa da birlikte kullanıldıklarında daha güçlü ve uzun ömürlü sonuçlar ortaya çıkıyor. Endolift yağ dokusunu küçültüp cildi sıkılaştırırken, PLLA kolajen üretimini artırarak cilde dolgunluk ve esneklik kazandırıyor. Bu kombinasyon sayesinde:

• Popo ve kalça bölgesinde dolgun, sıkı ve kalkık bir görünüm elde ediliyor.

• Selülit görünümü azaltılarak cilt daha pürüzsüz hale getiriliyor.

• Karın, bacak ve kollardaki gevşemeler gideriliyor.

• Sonuçlar daha uzun süre kalıcı oluyor.

Endolift ve PLLA uygulamalarına ek olarak mezoterapi, fraksiyonel lazer, altın iğne, lenfatik drenaj masajı gibi destekleyici tedavilerle etkinliği ve kalıcılığı daha da artırmak mümkün. Ayrıca sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz de selülitsiz görünümün ve vücuttaki sıkılaşmanın korunmasına yardımcı olduğundan hastaların mutlaka bizimle iş birliği yapmalarını öneriyorum.

Önceki ve Sonraki
Haberler