ARA
Elindekiyle mutlu olabilen, nezaket ve paylaşmanın bol olduğu bir ailede, kıyafetlerin yarattığı değil, kıyafetleri yaratan kadınlar tarafından büyütülen Göknil Bigan, tam bu düşüncelerle yarattı Giyi’yi. Kıyafetlerin değerini bilen, doğal kumaşları tercih eden, emeği önemseyen, sezonluk değil zamansız bir gardırop isteyen bir kadın hayal etti. Az malzeme ve yalın bir üretim modelini benimseyerek hayata geçirdiği Giyi’nin ilk koleksiyonu 2020’nin başında çıktı. Çünkü Göknil’e göre sürdürülebilirlik, sadece kullanılan malzemeyle değil, tüm tasarım, üretim, tüketim ve kullanım yaklaşımına yayılmalı ve bütünsel bir şekilde ele alınmalı.
Doğa dostu kimliğiyle “az al çok kullan” prensibini benimseyen Giyi’nin ilk koleksiyonu istenildiğinde elbise, istenildiğinde tünik ya da ceket olarak giyilebilen 7 parçadan oluşuyor. Koleksiyonun gücü, kadınların gün içerisindeki tüm hallerine şık bir şekilde eşlik edebilmesinden geliyor. Giyi, her giyişte dönüştürebileceğiniz, farklı yaşam enerjisi katabileceğiniz elbiseler sunuyor. Vegan ipek olarak bilinen kupro ve ham denim kumaş kullanılmış. Aksesuarlar ise tamamen üretim fazlası kumaşlardan ileridönüşüm yoluyla tasarlanıp üretiliyor.
Giyi ile ilgili daha fazla bilgi için ve online Giyi mağazası www.giyiworld.com’u ziyaret edebilir, elbiseleri
görmek için Souq Kanyon, Karaköy Lokal Hareket ve Bebek Sırr Seramik mağazalarına uğrayabilirsiniz.
Levi’s®, sürdürülebilir üretim teknikleri ve iş uygulamalarıyla çevrenin sağlığını korumaya her zamankinden daha kararlı ve sürdürülebilirlik alanındaki girişimlerini İlkbahar/Yaz 2021 sezonunda da ürünlerinin çoğuna entegre etmeye devam edecek. Doğadan ilham alan İlkbahar/Yaz 2021 koleksiyonu «Second Nature», şu anda sokaklara ve podyumlara hakim olan daha bol ve pratik sokak stili trendlerini bir dizi daha sürdürülebilir kumaş ve uygulamayla harmanlıyor. Koleksiyonda, atık, su ve enerji kullanımını azaltan Organik Pamuk, Pamuklaştırılmış Kenevir ve Tencel™ içerikli Sustainably Soft gibi sürdürülebilir kumaşlar sunuluyor. Geri dönüşüm de sirküler ürün ve uygulamalara yönelik çabalarımızın bir parçası olarak, gerekli geri dönüşüm programları ve teknolojilerinin bulunduğu noktalarda geri dönüştürülmüş ve geri dönüştürülebilir malzemelerin daha yaygın kullanımı sayesinde ön plana çıkıyor.
Hip + Happen etik üretim, sürdürülebilir moda ve sıfır atık felsefesiyle yola çıkan bir marka... Koleksiyonlarında kullanılan tüm kumaşlar, materyaller sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş kaynaklardan oluşuyor. Sürdürülebilir moda anlayışını, tekstil tüketim ve üretim bilincini artırarak daha geniş kitlelere ulaştırmak ve moda sektöründe bu farkındalığı sağlamayı amaçlıyorlar... Sürdürülebilir moda bilinciyle hedefleri; 'her zaman çevre dostu bir kurum olarak sektördeki üreticilere öncü olmak, doğal kumaşları ve etik üretimi tercih eden kullanıcı profilini artırmak...
Sürdürülebilir Giyim Koalisyonu (SAC) ve teknoloji ortağı Higg tarafından yayınlanan yeni Higg Endeksi Sürdürülebilirlik Profilini ürünlere uygulayan ilk markalardan biri H&M oldu.
Higg Endeksi Sürdürülebilirlik Profilleri, SAC’ın yeni Higg Endeksi şeffaflık programının bir parçası ve Higg Materyalleri Sürdürülebilirlik Endeksi'nden (MSI) bağımsız olarak doğrulanmış çevresel etki verilerine dayanır.
H&M, Higg Endeksi Sürdürülebilirlik Profilini hm.com'da belirli sayıda ürüne uygulamaya başlıyor ve önümüzdeki aylarda kullanımını artırmayı planlıyor. Bunu uygularken, her ürüne içinde kullanılan materyallerin çevresel etkisine göre bir puan veriliyor. Puanlar "taban çizgisi" ile "3" arasında değişiyor. Temel puanlar, geleneksel materyallerden yapılan ürünlere verilirken daha düşük çevresel etkiye sahip materyallerle yapılan ürünlere 1,2 ve 3 puan verilir. Müşteriler ayrıca her üründe su kullanımı, küresel ısınma, fosil yakıt kullanımı ve su kirliliği ile ilgili etkiler hakkında ayrıntılı veriler görebiliyor.
Pandora, yayınladığı 2020 Sürdürülebilirlik Raporu’na göre, 2025 itibarıyla %100 geri dönüştürülmüş metallere yönelerek karbon ayak izi, su kullanımı ve diğer olumsuz çevresel etkileri azaltmayı ve üretim, paketleme, lojistik dahil olmak üzere tedarik zincirinin tüm aşamalarında, mağazalarda ve ofislerde karbon emisyonunu sıfıra düşürmeyi hedefliyor.
2020 yılında mücevherlerinde kullanılan altın ve gümüşün %60’ı geri dönüştürülmüş kaynaklardan elde eden şirket, her yıl düzenlenen MSCI Sürdürülebilirlik Endeksi’nden beş yıl üst üste AAA almış olup, sürdürülebilir kaynak yönetimi bakımından İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) tarafından tüm mücevher markaları arasında en yüksek skor verilmiş marka...
Pandora’da artık madenden çıkarılan elmaslar ile üretim yapılmayacak. Mücevher üretiminde sürdürülebilir metal kullanımında bir adım daha atan şirket, bu yılın başında İngiltere’de tamamen laboratuvar ürünü mücevherlerden oluşan “Pandora Brilliance” koleksiyonunu çıkardı. Bu koleksiyon Pandora’nın ilk sıfır karbonlu koleksiyonu niteliğinde. Madenlerden çıkarılan elmaslardan fiziki özellikler bakımından neredeyse hiçbir farkı olmayan laboratuvar yapımı elmasların kullanımıyla birlikte Pandora, çevre tahribatını ve elmas madenlerindeki insani olmayan çalışma koşullarını önleyerek elmas piyasasını dönüştürmeyi ve elması herkesin ulaşabileceği bir hale getirmeyi hedefliyor.
