ARA
-Sezonlara özel, dikkatli süreçlerden geçen ve zaman alan tasarımlar hazırlarken bir fast/fashion markası olan H&M ile nasıl bir araya geldiniz?
Erdem Moralıoğlu: ERDEM x H&M iş birliğini bana çok farklı bir tasarım deneyimi sunduğu için sevdim. Defileler için tasarladığımda çok keskin bir anlatımım oluyor ancak ERDEM x H&M koleksiyonu için farklı anlatıları ve temaları bir araya getiren daha esnek bir koleksiyon düşünüyordum. Böylece daha şeffaf ve demokratik bir koleksiyon oldu. Tasarlaması çok eğlenceliydi. Koleksiyondan gurur duyuyorum.
-Koleksiyonun başlangıç noktası neydi, temasını nasıl belirlediniz, nelerden ilham alarak hazırladınız?
Erdem Moralıoğlu: Bir araya getirmek istediğim farklı temalar vardı. Markamı kurduktan bugüne kadar neler ürettiğimize baktım. Tema ve siluetleri inceleyerek yeni parçalar için yeniden yorumlamaya başladım. Kanada’daki çocukluk anılarımı, o zamanlar kız kardeşimin ve annemin giydiği kıyafetleri düşündüm. Pet Shop Boys’un “Being Boring” videosundan da ilham aldım.
-İlk defa bir erkek koleksiyonu hazırlamak sizin için nasıl bir süreçti?
Erdem Moralıoğlu: Erkek koleksiyonu hazırlamak ilginç bir süreçti. Kadın koleksiyonu hazırlamaktan çok farklı. Kadınlar için tasarlarken her zaman bir hikâyeye dayandırıyorum. Erkekler için ise kendi giydiklerimi, çocukken ve gençliğimde giydiklerimi ve babamın gardırobunu düşündüm. İlk defa böyle parçalar tasarladığımız için zorlu bir süreçti.
-Isabel Marant da ilk kez H&M iş birliğinde erkekler için tasarım yapmıştı. Şimdi ise kendi markası altında erkek koleksiyonu çıkarıyor. Sizin böyle bir planınız var mı?
Erdem Moralıoğlu:Erkeklerin bu koleksiyona nasıl tepki vereceğini merakla bekliyorum. İnsanların bu parçaları alıp gardıroplarının bir parçası haline dönüştürmesini görmek çok heyecan verici olacak. Umarım erkekler yıllarca taşıyacakları bir parçayı koleksiyonda bulurlar. Kendi markam için bir erkek koleksiyonu çıkarmadan önce bu kampanyaya gelecek tepkileri görmek istiyorum.
-Koleksiyondaki favori parçalarınız neler?
Erdem Moralıoğlu:Koleksiyondaki favori parçam kadın ve erkekler için tasarladığım tüvit ceket oldu. Babamın 60’larda çekilen bir fotoğrafından ilham alarak tasarladım. Bu ceketi önce erkekler için tasarladım ancak provada kadın bir model üzerinde denedik. O kadar güzel göründü ki, kadınlar için de bir tane tasarlamam gerektiğini fark ettim.
-H&M’in her yıl merakla beklenen tasarımcı iş birliklerinde süreç nasıl işliyor? Tasarımcı nasıl seçiliyor?
Ann-Sofie Johansson: Marka ve tasarımcılarla olası iş birlikleri için iletişim içinde oluyoruz. Bu süreç birkaç yıl sürebiliyor çünkü zamanlamanın hem bizim için hem de marka için doğru olduğundan emin olmak istiyoruz.Doğru zaman geldiğinde her zaman aynı süreci takip ediyoruz. Önce iş birliğinin genel hatlarını konuşuyoruz ardından tasarımcıyı istediği gibi bir koleksiyon hazırlaması için özgür bırakıyoruz. Tasarım bittikten sonra ilk örnekleri üretiyor ve provalar yapıyoruz. Bu süreç her iki tarafın da mutlu olması için işliyor. Çok zorlu bir iş ama eğlenceli ve sonunda ödülünüzü alıyorsunuz.
-Bu yılki koleksiyon için neden Erdem’i seçtiniz?
Ann-Sofie Johansson: Her yıl müşterilerimize çok farklı şeyler sunmayı seviyoruz. Bu sayede modanın farklı yönlerini deneyimleyebiliyorlar. Kenzo’nun yarattığı etkiyi böylesine güzel ve romantik bir koleksiyonla takip etmeyi seviyorum. Kariyerinin farklı noktalarındaki tasarımcılarla çalışmayı seviyoruz. Bu koleksiyon sayesinde dünyanın dört bir yanında insanlar ilk defa ERDEM tasarımlarıyla tanışacak.
-Her yıl merakla beklenen bu iş birlikleri satışa çıktığı anda tükeniyor. Bu ikonik parçalara tükenmeden sahip olmak isteyenler için alışveriş önerileriniz var mı?
Ann-Sofie Johansson: ERDEM tasarımlarını bilmeyen insanların bu koleksiyonla onu tanıyacak olması çok heyecan verici. Müşterilerimizden olumlu bir tepki almayı umut ediyoruz. Burada çok ince bir çizgi var. Koleksiyona karşı çok büyük bir talep olsun istiyoruz ancak bu limitli sayıda üretilen bir koleksiyon. Müşterilerimizin hayal kırıklığına uğramasını istemiyoruz. Koleksiyondan beğendiğiniz parçaları önceden belirleyin bu sayede mağazaya gittiğinizde ya da internetten alışveriş yaptığınızda neyi bulmanız gerektiğini bilirsiniz.
-Erdem kampanyasının reklam filmini ünlü yönetmen Baz Luhrmann çekti. Daha önce Wes Anderson ile de çalışmıştınız. Bu yönetmenlere nasıl ulaşıyorsunuz, bir başka kampanyada H&M hangi yönetmenle çalışmak ister?
Ann-Sofie Johansson: Başarılı Hollywood yönetmenleriyle çalışmaktan onur ve mutluluk duyuyoruz. Baz Luhrmann çok iyi bir hikaye anlatıcısı ve ERDEM x H&M koleksiyonu için çok uygun bir seçim. Çalışacağımız yönetmenin marka ve koleksiyonla uyumu seçimimizi etkiliyor. Tabii ki bu projede çalışacakların takviminin de uygun olması önemli.
-Tasarımcı iş birliklerini markanın başka ürünleriyle de birleştirmeyi hiç düşünüyor musunuz? Örneğin ev ya da makyaj koleksiyonları için…
Ann-Sofie Johansson: Bu çok ilginç bir fikir. Tasarımcı iş birlikleri markamızı güçlendiriyor. Bir moda markası olarak iş planımızın bir parçası kaliteyi en uygun fiyata, en sürdürülebilir şekilde sunmak. Şimdilik herkesin ERDEMxH&M koleksiyonunun büyülü dünyasını keşfedip tadını çıkarmasını istiyoruz.
