Klasik olduğu kadar sofistike bir tarzı da ortaya koyan Victoria Beckham bu sezon adeta renklerle dans ediyor. Farklı renk kombinasyonlarını renklerin pastel tonlarının sakin duruşu ile bir araya getiren koleksiyonda alışık olduğumuz ve marka ile özdeşleşmiş sade kalıplar dikkat çekiyor. Kalem etekler özellikle Beckham’ın imzası haline gelmiş parçalardan. Kumaşlarda ise daha transparan ve ince keten kumaşlar pastel tonların hafif görünümünü destekler nitelikte olmuş.
Kaia Gerber’in açılışını yaptığı Alexander Wang defilesi New York’ta en merakla beklenen defilelerden biriydi. Beyaz, gümüş, gri ve siyah renklerle devam eden ve deri detayların, asimetrik kesimlerin klasik asi ve grunge Wang tarzıyla birleştiği koleksiyonda toprak tonları ve haki yeşili gibi renkler de sıkça kullanılmış. Diz üstü file çorapların üstüne giyilen tek omuz bol kesim kazaklar ve altında stiletto ile Wang kadını asi olduğu kadar seksi ve feminen olmayı da bu sezon temsil ediyor.
Onun çılgın hatta saçma olduğunu düşünebilirsiniz ama o sadece özgürlüğünü ve hayal gücünü sanatıyla birleştiren ve zaman içinde yaptığı her şeyin mantıklı bir seriye dönüştü bir tasarımcı. New York’un çılgın adamı Jeremy Scott’tan bahsediyoruz. Çizgi film kahramanlarını içine kattığı renklerin en absürt denebilecek tonlarını birbiriyle çarpıştırdığı ve her zaman sıra dışı tasarımlar ortaya koyan Scott bu sezon da yine kendine özgü tarzını moda severlerle buluşturdu. Pembe ve yeşil rengin hakimiyeti, renklerin daha fosforlu tonları ve uzun yılan derisi renkli çizmeler Scott’un koleksiyonunun anahtar parçalarından. Bu sene militar deseni ve “barış” simgesini sıkça kullanan Scott yaptığı işin arka planında vermek istediği mesajları da vurguluyor.
Defile öncesi modelleri ile tek tek bir anne gibi ilgilenen, podyum arkasında onlarla pizza yiyip kahkahalar atan ve işini iyi değil en iyi şekilde yapan Brandon Maxwell de New York Moda Haftası’nın gözde isimlerinden biriydi. Her zaman kendiyle öncelikle yarıştığını ifade eden Maxwell’in koleksiyonunda kırmızı ve pembe rengin cazibesi kot kumaşın spor ve zamansız hissiyatıyla birleşiyor. Bu spor ve şık tarz kendini kısa sürede aynı renklerin bütünü oluşturduğu romantik elbiselere yerini bırakıyor. Uçuşan kumaşlar, straplez ve bedeni saran kesimler, asimetrik omuz detayları ile Maxwell her kadın için başka bir kıyafet tasarlamış adeta… Aradığınız ya da içinde barındırdığınız her kadını somutlaştırıyor. Kırık beyaz, beyaz tonlardaki gelinlik tipi elbiseler ile finali yapan Maxwell’in defilesini ise belden kabarık rüya gibi elbisesi ile Karlie Kloss yapıyor.