Prada'nın bu koleksiyonu bize süet parçaların da gelecek sene hızla aramıza döneceğinin habercisi gibi duruyor. Miuccia Prada podyum arkasında koleksiyon için şunları söylüyor: "İlham aldığım pek çok şey var ve bunların hepsi o kadar karışık ki özetlemek imkansız. Ama şunu söyleyebilirim ki genellikle baz aldığım nokta "büyüklük"ten "küçüklüğe" doğru yol almak oldu. Mimarlığın, modanın, sanatın büyük meselelerinden yola çıktım ve tam ters yöne doğru gittim. Daha fazla insan, daha fazla sadelik, daha fazla gerçeklik... Benim için bu koleksiyon insanlığın, gerçekliğin ve sadeliğin tutkusu."
Prada belki de bu sözleriyle her şeyi özetliyor çünkü koleksiyona baktığınızda insan olmanın en basit ve yalın halinin öğelerini görebiliyorsunuz.
Renkler ve dokular ilkel insandan günümüze uzanan bir yolculuğun yapıtaşlarını oluşturuyor. Koleksiyonda stil olarak da normcore dediğimiz anti trend anlamına gelen ve trend olmayan sade parçalarla şık olmayı temsil eden stilin hakim olduğunu görüyoruz. Sadece tasarlanan parçalarla değil sunum şekliyle de Prada kendi sanatını baştan yaratıyor.