Defile karanlık havasını yansıtmak için tam olarak buna uygun bir mekan seçilmiş. Şov, Prada’nın merkezinde yapımı devam ve etkileyici manzarasıyla şehri kucaklayan bir kulede gerçekleşti.
Bu karanlık ortamda Miuccia Prada’nın endüstriyel tasarımları dikkat çekiyor. İşçi kıyafetlerini andıran tasarımlarda Prada’nın 90’larda zirveye taşıdığı naylon, dalgıç kumaşlarına bolca yer veriliyor. Şık kokteyl elbiselerine iliştirilen kimlik kartları ise göze çarpan detaylar arasında. Parlayan neon renkler, nötr kumaşlar üzerinde işlenmiş. Midi etekler ve elbiseler şık ayakkabılarla eşlenmek yerine kullanımı daha rahat plastik botlarla kombinlenmiş.
En çarpıcı parçalar ise bol kesim yelekler ve püsküllü plastik etekler oldu. Ayrıca 90’ların popüler aksesuarı balıkçı şapkalarının da geri döndüğünün haberini şimdiden verelim!
Miuccia Prada defilenin ardından koleksiyonuyla sanat dünyasından intikam aldığı konusunda şaka yapıyor. Modanın da bir sanat biçimi olduğunu savunan Prada, sanat dünyası tarafından dışlanmayı eleştiriyor. Miuccia Prada koleksiyonunu şu sözlerle açıklıyor: “Benim hayalim dışarısı şiddet dolu bir dünyada kadına güç vermek için onları korkmadan dışarı çıkarabilmek.”