ARA
Sandra Mansour moda evini 2010 yılında kurdu, Beyrut’un sanat ve çevresinden aldığı ilhamla birleşen detay ve işçiliğe verdiği önem tüm tasarımlarında parlıyor. Sandra Mansour x H&M koleksiyonu için Sandra, doğadan ve Toyen, Dorothea Tanning, Lena Leclercq ve Bibi Zogbé gibi kadın sanatçılardan ilham alıyor. Ortaya çıkan sonuç ise elbise, bluz, etek, özel dikim ceket, baskılı bir tişört ve kapüşonludan oluşan kadınsı ve güçlü bir koleksiyon.
Hem vücuda oturan hem de uçuşan kumaşlar ve fırfırlı etek uçlarından oluşan hacimli tasarımlar, fildişi, mantar grisi ve siyahtan oluşan renk paletiyle karışıyor. Mansour, her koleksiyonuna bir isim veriyor ve Sandra Mansour x H&M iş birliğine ise, bir ayçiçeğinin gündüzden geceye güneşi takip etme biçiminden büyülendikten sonra “Fleur du Soleil” (Güneş Çiçeği) ismini veriyor. Puantiyeler, çiçekler ve ayçiçeği motifleri ince ve narin kumaşları zenginleştirip işçiliği vurgularken, kadınsı silüetler de gücü ve kentsel hayatı vurguluyor.
“H&M iş birliğinin ilham kaynağı doğa ve doğal unsurlardı. Özellikle yaşam döngüsünü temsil eden ayçiçeği ve onun güneş ve ışığa olan bağımlılığı. Şiir ve ressamlar kumaş seçimine ilham verdi - karanlık danteller, jakarlar ve işlemeli organze kumaşlar. “Fleur du Soleil” koleksiyonuyla, dünyanın dört bir yanındaki kadınlara seslenerek onlara şu anda en çok ihtiyacımız olan “Umut” mesajı yollamak istiyorum.” diyor CEO ve tasarımcı Sandra Mansour.
