ARA
İrlandaca “gizem” anlamına gelen Rúnda, Türkiye’nin ilk sürdürülebilir mücevher markası olarak tabiatın mistik ve kusursuz döngüsünden aldığı ilhamla lüks ve çevre dostu tasarımlara imza atıyor. Doğanın gizemini ve zarafetini zamansız hikâyelere dönüştürmek için tasarlanan Runda’ya geçmiş uygarlıkların sürekli bu gizemi çözme çabaları ilham veriyor. Felsefesini şeffaf ve anlamlı sürdürülebilirlik projeleriyle bütünleştiren Rúnda Jewelry, dünyadaki karbon ayak izimizi azaltma hedefiyle mücevherlerinin tamamında %100 geri dönüştürülmüş altın ve “lab-created” pırlantaya yer veriyor. Ayrıca, doğal kaynak kullanımını minimuma düşürme amacıyla dünyada sayılı markanın sahip olduğu bir sistem inşa ederek, mücevher tasarımları için tüm hammaddeleri kendi tesislerindeki ileri teknoloji makineleriyle üretiyor ve çevreci ambalajlarını %100 doğa dostu materyallerle hazırlıyor.
Sürdürülebilir üretim anlayışını A’dan Z’ye her adımında takip eden Rúnda Jewelry, altın, pırlanta ve değerli taşlardan oluşan kolye, yüzük, küpe ve bileklik tasarımlarında zarif ve incelikli stil kodlarıyla dikkat çekiyor. İlkbahar/Yaz 2021 koleksiyonları, doğadan yola çıkan iki farklı konsept etrafında şekilleniyor. Mitolojide çiçeklerin ve baharın tanrıçası olan Chloris, çiçeklenen ağaçları ve doğanın uyanış renklerini temsil eder. Tanrıçadan ilham alan Chloris Collection, değerli taşlar ve pırlantalarla, yeni başlangıçların sembolü olarak öne çıkıyor. 2021 yazının ikinci koleksiyonunda ise yaşamın sonsuz varoluş döngü ve dengesi Endless Collection’a esin kaynağı oluyor. Koleksiyonda sıklıkla yer alan malahit taşı, pozitif aurasıyla doğanın ana rengi yeşili yüceltiyor. İki yeni seri, Helios, Harmony, Moonlight koleksiyonlarında olduğu gibi Runda’nın lüks ve zamansız stil çizgisini devam ettiriyor.
Hayatının her alanında bilinçli, özenli ve özgün seçimler yapan kadınlara hitap eden Rúnda; doğadan çıkarılan ham maddeyi tekrar işlenebilir hale getirerek altını, laboratuvar ortamında üretim yapmaya imkan veren “lab created” tekniği sayesinde ise pırlantaları, kalite ve değerlerinden hiçbir şey kaybettirmeden çevreci tasarımlara dönüştürüyor. Küresel mücevher ve saat endüstrisi için dünyanın önde gelen markalarının standartlarını belirlemek için kurulmuş Responsible Jewellery Council (RJC) üyesi olan Runda Jewelry, birçok bağımsız denetimin ardından üç yıllık sertifika almaya hak kazanmıştır.
Rúnda Jewelry, 2021 yılı başında kuyumculuk sektöründeki 60 yıllık deneyime sahip başarılı bir ailenin üçüncü kuşak temsilcileri Mesut Abdik ve Hüseyin Abdik tarafından daha iyi bir gelecek için üretimin her aşamasında doğaya ve insana saygıyla hareket eden kolektif bilinci temsil etme hedefiyle kuruldu. Etik ve çevreye en az zarar veren üretim misyonuyla mücevher sektöründeki diğer markalara örnek olma ve sürdürülebilirlik alanında farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Runda’dan satın alınan her bir ürünü fidana dönüştürme projesinin yanı sıra dünyanın farklı bölgelerinde 1000’in üzerinde gerçekleştirdikleri ağaçlandırma çalışmalarıyla 2025 yılına kadar 10.000 adet ağaç dikimi hedefliyor. Kendi sektöründe Türkiye’nin ilk ve tek sertifikalı ve devlet tarafından onaylı üretim merkezinde 30 kişilik genç ve dinamik tasarım ve Ar-Ge ekibiyle dünya trendlerini doğanın döngüsünden ilham alan ve el işçiliğiyle hayata geçirilen koleksiyonlarıyla bir araya getiriyor. Runda’nın da üyeleri arasında yer aldığı Londra merkezli Responsible Jewellery Council (RJC), sürdürülebilirlik ilkelerini Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ile stratejik ortaklık üzerine inşa etmiştir. Bu platform, gerek sosyal, gerek etik, gerekse çevreseler faktörlere yönelik denetimler ve RJC kurallarının uygulanması yoluyla 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’ne (SDG) yönelik üretim yapmalarını destekler. Bu denetimden başarı ile geçen şirketler 3 yıllık sertifikayı almaya hak kazanırlar.
Bonus: Begüm Khan for Guerlain
