ARA
• Aile teması: Şarkı; bebek, anne, baba, büyükanne ve büyükbaba köpekbalığının hikayesini anlatıyor. Yani tüm aile üyelerini kapsayan, çocuklar için tanıdık ve güçlü bir bağ kurması muhtemel temel unsurlar mevcut. Çocuklar “aile” gibi gerçek hayat temalarını tanıyabilecekleri ve anlamlı kılabilecekleri bir alana ulaşmış oluyor.
• Hayvanlar: Hayvan hikayeleri garip ve eğlencelidir. Çocuklar hayvanlarla özdeşleşir. Hayvan karakterleri çocuklar için empati ve mesafe dengesini sağlar. Köpekbalığı genel kanıda korkutucu ve gücü temsil eden bir hayvandır. Yani çocuklar oyun/dans esnasında köpekbalığının yerine kendini koyduğunda kendini güçlü konumda hissedebilecektir.
• Neşeli melodi ve tekrar eden heceler: Şarkıda akılda kalması çok kolay olan keyifli bir melodi var. Basit kelimeler ve sık hece tekrarları, kelime haznesi ve dil becerileri gelişmekte olan çocuklar için güçlü bir öğrenme ve başarma fırsatı sunuyor. Küçük yaştaki çocuklar için dünya yeterince kafa karıştırıcı bir yer. Şarkıdaki sıra ve düzen, çocukların kontrolde hissetme, öngördüğünü doğrulama, zihinsel ve duygusal düzen ihtiyaçlarını karşılıyor. Öte yandan bebeklerin kalp atış hızları yetişkine kıyasla çok daha hızlı olduğu için ahenkli, iyimser, tempoda müziği tercih ediyorlar.
• Dans koreografisi: Çocuklar fiziksel deneyimlerini anlamlandırabilecekleri ve duygularını ifade edebilecekleri hareketlere bayılırlar. Baby Shark şarkısında da hemen her yaştan çocuğun rahatlıkla öğrenebileceği ve yaptıklarında yeteneklerine göre kendilerini iyi hissedebilecekleri şekilde hazırlanmış bir koreografi mevcut.
• Eğlence: Dinamik, yüksek ses ve tempo çocuklara hareket hissi veriyor. Müzik ve hareket dopamin sistemlerini uyarıyor ve haz veriyor.
• Varoluşsal korkular ve nesli sürdürme: Şarkıda avlanma öne çıkan bir tema. Köpek balığının tehlikelere karşı kendini koruması, kaçması ve kendine güvenli bir yer bulması gerekiyor. Yani aslında gerçek hayatın mini bir provası gerçekleşiyor. Her canlı gibi nihai amaç yaşama devam etmek ve nesli sürdürmek. En temel varoluşsal meselenin bir köpekbalığı hikayesiyle aktarılması çocuklara önemli bir başa çıkabilme becerisi sunuyor.
• Görüntüler: Şarkının video yönü elbette çok önemli. Çocuklar sadece dinlemekle kalmıyor, aynı zamanda izliyorlar. Videoda kullanılan parlak renkler, kesintisiz ekran hareketleri çocukların ilgisini çekiyor.
• Taklit etme: Çocuklar ekranda diğer çocukları görmekten hoşlanırlar. Başka bir çocuğun hareketlerini, danslarını, mimiklerini taklit etmek, çocuklar için öğrenme ve eğlenme açısından önem teşkil eder.
• Çocuklar ve yetişkinleri birleştirme: Hem çocukların, hem de ebeveynlerin zevk alabileceği bir şarkı olduğunda ortak bir paylaşım alanı yaratılıyor. Şarkıda aynı hareketleri yapan, aynı sözcükleri söyleyen ve kahkaha atan bir çocuk ebeveyn ilişkisi güçlü bir paylaşıma olanak sağlıyor. Buna nesiller arası kıymetli bir beraberlik oyunu da diyebiliriz.
• Saçmalamanın büyüsü: Bir şarkı ne kadar komik veya saçma geliyorsa, çocukları kıkırdatma ihtimali o kadar yüksektir. Bir kural olmadan, rahatça ve özgürce saçmalamak sağaltıcı ve keyif doludur. Bu şarkıdaki “do do do” kısmı da benzer bir etkiye sahip.
BONUS:
Suyun içindeki zamanlar: İnsan evladı anne karnındayken suyun içindeydi. Suya ve balıklara olan ilgi ana rahmindeki zamana bir gönderme olamaz mı?
Türkçe’deki “Kırmızı Balık” şarkısını bir de bu bakış açısıyla dinlemeye ne dersiniz?
