YAŞAM - ANNE - ÇOCUK

Çocuğumu sosyal medyada ne kadar paylaşmalıyım?

Küçük yaştan itibaren, sosyal medyada güldüren, gururlandıran, en tatlı halleriyle paylaştığımız bebeklerimiz, çocuklarımızla ilgili hangi noktalara dikkat etmeliyiz? Onları bekleyen tehlikeler ne? Uzman Psikolog Duygu Karaer yazdı.

profil
Duygu Karaer
05.06.2018
Çocuğumu sosyal medyada ne kadar paylaşmalıyım?

Aile ve arkadaş çevremizle yaşantımızı paylaşmanın en pratik yolu sosyal medya. Daha önce hem çocukların hem de ebeveynlerin teknolojiyle olan ilişkilerine değinmiştik. Peki ya ebeveynlerin sosyal medya kullanımı sırasında, çocukların hakları ve güvenliği gibi konular gözden kaçıyor olabilir mi?

Risklerinin ne kadar farkındayız?

Hem etik, hem de yasal açıdan baktığımızda bu noktada çocukları korumak üzere birincil sorumluluk ebeveynlere ait.

Çocuğun özel alanı: Tuvalet eğitimi sırasında çekilen görselleri, ağlanan ya da herhangi bir duygu patlaması yaşanan anlardan videoları sosyal medyada görebiliyoruz. Tüm bunlar aileye sevimli gelebilir veya yakınlarıyla paylaşmak amacıyla yayınlanmış olabilir. Ama her biri o çocuğun mahremi aslında. Bugünkü bebek büyüyecek ve kendisini belki de ifşa edilmesini istemediği bir halde paylaşılmış görecek. Çocuklara kendi mahremiyetlerini korumayı öğretmek için, önce bizim onlarınkine saygı duymanız gerekiyor.

Zorbalık: Küçük yaşlarda her haliyle sosyal medyada yer alan çocuk, ileriki yıllar için zarara açık bir hale gelebilir. İnternet dünyasında yapılan her hareket bir iz bırakıyor ve yıllar geçse de silinmiyor. Okulda, sokakta, yaşıtları arasında alay konusu olabileceği veya zorbalığa maruz kalabileceği durumları farketmeden kalıcı olarak herkesin erişimine açıyor olabilirsiniz.

Kötüye kullanım: Gelelim risklerin en dehşet verici olanına… Avusturalya’da Çocuklar için E-Güvenlik Komisyonu’nun yayınladığı rapora göre, çocuklara ait pornografik içerik yayınlayan sitelerde bulunan görsellerin yüzde 50’ye yakını sosyal medyadan ediniliyor. Masumane bir şekilde, eş dostla paylaştığımızı sandığımız görüntüler kötü niyetlerle çalınıyor. Üstelik bunu yapmaları için görsellerde çıplaklık olmasına gerek yok. Sporda, sahilde, evde çekilmiş görüntüler de photoshop ile bu suça alet ediliyor.

Ne Yapmalı?

-Çocuğunuzun kendine ait profili olması konusunda tedbirli olmanızı ve bunu kendisi idare edebileceği bir olgunluğa erişmeden denetimsiz bırakmamanızı öneririm.

-Aile üyelerinin sosyal medya profillerinden eğer çocuğa ait özel içerikler paylaşılıyorsa bu sayfaları kilitli tutmak daha güvenli olacaktır. Böylece, fotoğraf veya videoların tanıdığınız, güvendiğiniz kişiler haricinde başkalarının eline geçmesine, bir önlem almış olursunuz.

-Çocuğunuzun güvenliğinden emin olmak için yer bildirimlerine de ayrıca dikkat etmek gerekiyor. Ev, okul, kurs gibi gittiği ortamları etiketlememek adres bilgilerinin gizli tutulmasına yardımcı olur.

-Son olarak, mahremiyete saygının tekrar altını çizmek isterim. Bebekliğinde yayınlayacağınız her gönderi için durup bir kez daha düşünmek; 4 yaştan itibaren ise, paylaşmadan önce ona göstererek, onayını alarak bunu yapmak gerekiyor. “Bak bence bu fotoğraf çok güzel, eğer sen de istersen bunu ailemizle de paylaşalım” gibi bir cümle bile yeterli.

Önceki ve Sonraki
Haberler