ARA
Her anne baba çocuğunun yetenekli olduğu alanları görmek ve geliştirmek ister. Kimi çocuk ilgi duyduğu alana kendiliğinden yönelirken, kimi çocuğun neye yeteneği olduğunu bulabilmek için biraz daha duyarlı olmak gerekir.
Çocukların yeteneklerini geliştirmek üzere imkanlar günümüzde epey arttı. Eskiden sadece klasik spor ve müzik dallarında etkinlikler varken, şimdi kodlama, robot atölyelerinden tutun da çocuk yogasına kadar çeşitli alanlarla karşılaşabiliyoruz. Çocuğunuz bu popüler kurslara katılsın, kendini geliştirsin isteyebilirsiniz. Tam bu noktada, ebeveynler olarak kendi fikrimizi, isteğimizi bir kenara koyup çocuğumuzu anlamak önem kazanıyor. İşte size 8 ipucu:
-Serbest oyun oynarken onu dikkatlice gözlemleyin. Ne tür oyuncakları tercih ettiği ve onları nasıl kullandığı size ipuçları verecektir. Örneğin, el becerisi gerektiren oyuncaklar mı, sayısal zeka gerektiren oyuncaklar mı, yoksa müzik, ritimle ilgili aktiviteler mi tercih ediyor?
-Onu bir kursa göndermeyi düşündüğünüzde mutlaka fikrini sorun. Sıkça kurs değiştirmek istikrarlı görünmeyebilir, ama bu bir deneme yanılma süreci. Şımarıklık, maymun iştahlılık olarak görüp önünü kesmek, her şeyin yarım kalmasına neden olabilir.
-Anne babanın ilgi alanları, seçtikleri meslekler onların genetik mirası konusunda fikir verir. Fakat bu, çocuğunuzun da sizinle aynı alana yöneleceği anlamına gelmez. Uygun imkanları bulursa, sizinkinden çok daha farklı bir uğraş veya meslek edinebilir.
-Ona olabildiğince çok çeşitlilik sunun ki, onların içerisinden en kabiliyetli olduğu ve ilgi duyduğu alanı seçebilsin. Tek tip oyuncaklar, örneğin sadece arabalar yerine puzzle, el becerisini destekleyen oyuncaklar veya resim malzemeleri de olsun.
-Hata yapmasına izin verin. Hataları sıkça eleştirdiğinizde, yeteneği olsa dahi o alanda kendine güvenini kaybedip körelebilir. Bu yüzden daha yüreklendirici olmaya özen gösterin.
-Kıyaslamak ne yazık ki kültürümüzde yaygın olan ve motive edici olduğu düşünülen bir yol, ama işin aslı öyle değil. Bir alanda arkadaşıyla, kardeşiyle kıyaslanan çocuk yetersizlik duygusuyla boğuşurken kendini geliştirebilmesi neredeyse imkansızdır.
-Anne baba olarak kendi repertuarınızı unutun. Çoğu zaman farkında olmadan, kendi geçmişimizi temize çekmek, pişmanlıklarımızın yükünü atmak için çocuğun hayatını bizimkinin bir devamıymış gibi görebiliyoruz. Oysa onun yolu kendine has ve özel kalmalı.
-Amacınız onu sizin tercih ettiğiniz alanlara yönlendirmek değil, potansiyelini keşfetmek. O kendi yolunu çizerken tek ihtiyacı olan sizin gibi iyi bir rehber. Kendi tercihlerini yapabilen çocuğun gelecek için en büyük kazanımı da, bunun getirdiği bağımsızlık ve özgüvendir.
