ARA
Günde en az üç kez çocuğunuzla birlikte gülün. Gülümseyin; kendinize, çocuğa ve dünyaya. Çocuklar günde 400 defaya kadar gülerken, biz yetişkinler 20 defa güleriz. Kahkaha; acının, üzüntünün veya gerginliğin en doğal ilacıdır. İnsanları birbirine bağlar ve bir topluluk duygusu yaratır. Kendimizi rahat hissetmemizi sağlar ve günlük ebeveynliği rahatlatabilir. Gülümseyerek, evde güzel bir birliktelik için en iyi koşulları yaratırsınız.
Eğitim, işleyen bir ilişki üzerine kuruludur. Bu, çocuğunuzla olan ilişkinin yanı sıra kendinizle olan ilişkinizi de içerir. İşleyen bir ebeveyn-çocuk ilişkisi, her durumda birbiriyle iletişim kurabilmenin ve birlikte çözüm üretebilmenin ön koşuludur. Ebeveynleri ile güvenli ve sağlıklı bir bağ kurarak büyüyen çocukların, hayatlarında başkalarıyla mutlu ve iyi ilişkiler geliştirme şansları daha yüksektir. Ebeveyniyle güvenli ilişkisi olan bir çocuk, stres altında ve zor durumlarda duygularını düzenlemeyi öğrenir.
Eğitim hiçbir şekilde çocuğu hayata hazırlamak değildir; aksine hayatın kendisidir. Çocuğumuz bize eşlik etmek ve yanında olduğumuzu bilmek ister. Ona, olduğu gibi kabul edildiği hissini vermek önemlidir. Hayatın her aşamasında çocuğunuzu görün, kabul edin ve ona eşlik edin.
Mükemmeliyetçi anneler tarafından yetiştirilmiş çocuklar yaşamda bir başkasına bağımlı olabilirler, bir başkası olmadan karar almada zorlanabilirler. Çünkü bu zamana kadar kendileri adına birçok karar anneleri tarafından verilmiştir ve tek başına bir şeyler yapmak bu tarz yetiştirilmiş çocuklar adına zorlayıcı olabilir. Yerinde ve yeterince iyi ebeveynlik mantığıyla yetiştirilmiş çocuklar ise yaşamda sorumluluk ve kararlar alır ve bu kararlarının getirdiği sonuçlara da göğüs gerebilirler. Yani yaşamda var olmak için bir başkasına ihtiyaç duymaz; gerektiğinde annesine de ihtiyaç duymadığı gibi. Çocukların aslında istediği; bazen hata yapan otantik, spontan ebeveynlerdir. Kendi çıkarları ve değerleri olan, hata yapabilen ebeveynler... Çünkü ancak ebeveynler olarak biz iyiysek ve hayatımızda kendimizi rahat hissediyorsak, çocuklar da iyi olacaklardır.
Özellikle çocuğunuzla iletişim kurarken çok daha özgün olmalı ve kendi ilkelerinizin arkasında durmalısınız. Kişisel değerlerinizi çocuğunuza iletin, isteklerinizi açıkça belirtin ama aynı zamanda ona ilgi ve saygı da gösterin. Bu şekilde ona, kalbinden geçenleri açıkça söylenebileceği hissini vermiş olursunuz. Anne-baba olarak temel amacımız, çocuklarımızın hayat yolculuğunda onlara rehberlik etmektir. Çocuğumuzun özelliklerini bilerek, onu tanıyarak hayat yolculuklarında onun yanında olmalıyız.
