İzmir’i derinden sarsan ve can kayıplarının da yaşandığı deprem sonrasında gözler tekrardan konutların güvenirliliğine çevrildi. Herkes ‘Evim güvenli mi’ sorunusun yanıtını bulmak istiyor. Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Hakan Akdoğan konut güvenirliğini ölçmenin yolları hakkında bilgi verdi.
Vatandaşların binalarının riskli olup olmadığını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlara başvurarak öğrenebileceklerini belirten Akdoğan, “Binada oturan gayrimenkul sahiplerinden birinin şahsen veya kanuni temsilcisi aracılığıyla başvuruda bulunması yeterli. Başvuru için çoğunluk kararı aranmaz. Riskli yapı tespiti başvurusunda bulunmak için gayrimenkul sahibinin kimlik fotokopisi ve tapunun ibraz edilmesi gerekiyor” dedi.
Riskli yapı tespitleri ve yıkım işlerinin masraflarını maliklerin karşıladığını belirten Akdoğan, “Riskli olarak tespit edilen binalar Tapu Müdürlüğü'ne bildirilir ve tapu kütüğüne işlenir. Malikler, tapu müdürlüğünce yapılacak tebligattan itibaren 15 gün içinde, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne verecekleri bir dilekçeyle riskli yapı tespitine itiraz edebilirler. İlgili idare tarafından tebligat yoluyla riskli olarak tespit edilen taşınmazın maliklerine 60 günden az olmamak üzere süre verilerek yapının yıktırılması istenir. Yapı maliklerinin müracaatı üzerine, idare tarafından yıkım ruhsatı düzenlenir. Riskli binanın yıktırılmasından sonra arsa hâline gelen taşınmazların malikleri tarafından değerlendirilmesine esas olacak ve yapılacak uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında maliklerin en az 2/3 çoğunluğu ile karar verilecektir. Anlaşmaya katılmayan (2/3 ‘ün dışında kalan) maliklerin bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek -bu değerden az olmamak üzere- anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir” diye konuştu.
Akdoğan riskli yapının yıktırılması yerine güçlendirilmesi de değerlendirilebileceğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Ancak bunun için de güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduğunun tespit ettirilmesi, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen şekilde (4/5 çoğunluk ile) güçlendirme kararı alınması, güçlendirme projesinin hazırlatılması ve imar mevzuatı çerçevesinde ruhsat alınması gerekir. Ayrıca, yapılacak güçlendirmenin mahiyetine göre ruhsatı veren idare tarafından belirlenecek süre içerisinde güçlendirme işi tamamlandıktan sonra tapu kaydındaki riskli yapı belirtmesinin kaldırılması için ilgili Müdürlüğe başvurulması gerekmekte.”
Mutlaka okuyun: Acil durum çantasında ne olmalı?