ARA
Klasik üçgen formu yerine hafif eğimli düz bir çatının tercih edildiği bu evin konumu tek kelimeyle benzersiz. Çevresi ormanla çevrili ve göl manzarasına tepeden hakim olan bu konum adeta bir kartal yuvasını andırıyor.
Uluslararası dekorasyon ve mimari sitesi Homify.com.tr tarafından hazırlanmıştır.
İç mekândaki en dikkat çekici iki özellik çok yoğun ahşap kullanımı ve evin her noktasının çok güçlü bir gün ışığı potansiyeline sahip olması. Bu kadar çok pencere kullanılması aslında yalıtım için çok iyi bir fikir olmayabilir. Buna karşın böylesi güzel bir manzaraya evin her noktasından hakim olabilmek adına bir miktar ısı kaybı göze alınmış.
Yoğun ahşap kullanımı ve yalın mimarisine karşın, bir av kulübesi ya da dağ evi tarzından oldukça uzakta bir dekorasyon anlayışının hakim olduğu görülüyor. Bu sofistike tarz kendini aydınlatma seçiminden mutfak dolaplarına, aksesuarlardan renk tercihlerine kadar pek çok noktada fazlasıyla hissettiriyor.
Uluslararası dekorasyon ve mimari sitesi Homify.com.tr tarafından hazırlanmıştır.
Evin içinde ve dışında pek çok bölümünde olduğu gibi banyoda da ahşap kullanılmış. Bununla birlikte banyo dolaplarında koyu bir gri renk ve metal aksamlar tercih edilmiş. Bu tabloya eski tip gemi fenerlerini andıran aydınlatma elemanları da eklenince ortaya endüstriyel tasarım çizgisinden izler taşıyan bir banyo çıkmış. Sonuç gerçekten oldukça şık ve iddialı.
Doğrusu bu açıdan bakıldığında üzerine konuşulan diğer her şey, dekorasyon, mobilyalar, aksesuarlar, odalar, kısacası her şey bir anda anlamsızlaşıyor. Ömre bedel bu manzara karşısında ne gündelik ihtiyaçların ne de dünyanın en güzel mobilya ve aksesuarlarının bir anlamı kalıyor. Öte yandan şunu da belirtmekte fayda var; bu evin tasarımında ve inşasında her ne kadar manzara ana unsur olarak belirlenmiş ve buna sadık kalınarak çalışılmışsa da, bütün ihaleyi manzaraya yıkmak gibi bir kolaycılığa da kaçılmamış. Gerek kullanılan malzemeler, gerek mimarisi, gerekse de tarzıyla manzaranın hakkını veren ve onu tam anlamıyla layığıyla vurgulayan bir ev ortaya çıkarılmış. Söz gelimi aynı noktada alışılagelmiş betonarme bir villa olsaydı, sizce aynı etkiyi, aynı estetik algıyı yaratabilir miydi? Sanıyoruz bu hiç de kolay olmazdı. Hatta yanlış mimari tercihler ve ortama uymayan bir tarz manzaranın güzelliğini de baltalayabilirdi. Bu yüzden şunu bir kez daha vurgulamak gerekiyor; elinizdeki malzemenin ne kadar iyi olduğu kadar, onu nasıl kullandığınız da önemlidir. Dünyanın en güzel coğrafyasına ve iklimine sahip olmak yetmez, ona yakışan şekilde değerlendirebilmek ve sahip çıkmak da gerekir.
