ARA
“Sicario Day of the Soldado”, uyuşturucuyla mücadele eden ve Amerikan dış politikasının acımasız dünyasına girmeyi başaran iki zıt kahramanın hikayesini, gerilim ve aksiyon dolu bir şekilde anlatıyor. İlk filmin başarısının ardından çekilen bu devam filminin başrollerinde yine Josh Brolin ve Benicio Del Toro’yu izliyoruz.
Uyuşturucu kartelleri, teröristleri ABD sınırından kaçak yollarla geçirmeye başlayınca, federal ajan Matt Graver (Josh Brolin), Alejandro’yla (Benicio Del Toro) iletişime geçer. Ailesi bir kartel patronu tarafından öldürülen Alejandro’nun görevi, durumu kızıştırmaktır. Alejandro, durumu alevlendirmek için kartel patronunun kızını kaçırır. Kızın kaderi ise bu iki adamın ellerinde olacaktır.
Özellikle Josh Brolin ve Benicio Del Toro’nun birlikte çok havalı bir ikili olduğunu düşündüğüm “Sicario Day of the Soldado”, düşmeyen temposu ve başarılı senaryosu ile benim için haftanın favorisi.
Oscar ödüllü Helen Mirren ve usta oyuncu Donald Sutherland’i başrollerinde izlediğimiz “Karavan”, doktorlarının dayanılmaz bakımından ve çocuklarının ilgisinden sıkılıp eski karavanlarıyla ülkeyi boydan boya geçmek üzere kaçan bir çiftin hikayesini konu alıyor. Dikkatini kolayca kaybeden John Alzheimer hastasıdır, eşi Ella ise kanser. “The Leisure Seeker” adını verdikleri eski karavanlarıyla önce Boston'dan Key West'e giderler. Bu yolculuk onlar için eski anıların, birbirlerine olan aşklarının, hayata karşı tutkularının tekrar sorgulandığı, kendi iç dünyalarını yeniden keşfettikleri bir seyahat olacaktır. Özellikle iki usta ismin tüm hünerlerini sergiledikleri bu yapım, haftanın öne çıkan filmlerinden.
Romain Puertolas’ın aynı adlı çok satan romandan uyarlanan, Ken Scott’un yönettiği ve Dhanush, Gerard Jugnot, Berenice Bejo ile Erin Moriarty’nin oynadığı “Fakir: Bir Hint Fakirinin Olağanüstü Yolculuğu”, bu yazın beklenen filmlerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Hindistan’da Racastan sokaklarında yaşayan genç Hint Fakiri Aja, annesinin ölümünden sonra hiç tanımadığı babasını bulmak üzere Fransa’ya gitmeye karar verir. Ancak Paris’e ayak bastığı andan itibaren hiçbir şey planladığı gibi gitmez. Tuhaf bir taksi şoförüyle yaptığı yolculuğun sonunda kendini şehir dışındaki bir IKEA’da, üstelik Marie adlı güzel bir kıza sırılsıklam aşık olmuş bir şekilde bulur. Aja, İKEA’da yanlışlıkla bir dolabın içinde kalıp kargolanınca bu sefer de kendisini Avrupa’da başka bir şehirde bulur. Yol boyunca birçok yere savrulan Aja’nın, Paris'e geri dönüp sevdiği kız Marie’ye ve babasını kavuşması hiç de kolay olmayacaktır.
Haftanın en sıra dışı filmi, gerçek bir hikayeye dayanıyor. Çocukluklarından beri her sene bir araya gelip “elim sende” oynayan bir arkadaş grubu, bunu bir gelenek haline getirmiştir. Ancak bu sene farklı bir durum vardır; grubun asla yenilmeyen oyuncusu tam da bu tarihlerde evlenecektir ve bu sebeple diğer arkadaşları tarafından kolay bir hedef olarak görülür. Ancak işler hiç de planlandığı gibi gitmeyecektir. Benim de fragmanını izlediğim ilk günden beri merakla beklediğim filmin başrollerinde birçok ünlü sevilen isim bulunuyor. “Felekten Bir Gece” serisinin yıldızı Ed Helms, “New Girl” dizisiyle tanıdığımız Jake Johnson, son olarak “Mumya” filminde izlediğimiz Annabelle Wallis, “Mad Men” ile 2 Altın Küre kazanan Jon Hamm, Marvel’ın Hawkeye’ı Jeremy Renner, Sihirbazlar Çetesi'nin güzel üyesi Isla Fisher bu isimlerden bazıları. Filmin yönetmenliğini ise Jeff Tomsic yapıyor.
Siz de benim gibi korku ve gerilim filmi sevenlerdenseniz, bu hafta bize göre bir film vizyona giriyor. İkizlere hamile olan Mary, doğum sırasında bir bebeğini kaybeder ve artık tüm dünyası yaşamayı başaran tek çocuğu olmuştur. Ancak zaman geçtikçe Mary, doğaüstü bir varlığın bu bebeği de almak için çabaladığını fark eder ve amansız bir mücadeleye girişir. Klasik senaryosuna rağmen genç oyuncularıyla dikkat çeken “Doğmamış”, türün sevenleri için denemeye değer.
