Tüm dünyada merakla beklenen ‘The House of Gucci-Gucci Ailesi’ filmi yarın Türkiye’de vizyona giriyor. ‘Yaratık’, ‘Gladyatör’, ‘Marslı’ gibi filmlerin yönetmeni Ridley Scott’ın yönettiği, Sara Gay Forden’ın ‘The House Of Gucci’ kitabına dayanan filmin başrollerinde Lady Gaga, Adam Driver, Jared Leto, Jeremy Irons ve Jack Huston yer alıyor. Onlara Salma Hayek ve Al Pacino da eşlik ediyor.
‘Gucci Ailesi’ filmi, İtalyan moda evi Gucci'nin ardındaki aile imparatorluğunun şoke edici gerçek hikayesinden ilham alıyor. 30 yıllık aşk, ihanet, çöküş, intikam ve nihayetinde cinayeti anlatan filmde; bir ismin ne anlama geldiğini, değerinin ne olduğunu ve bir ailenin kontrol için ne kadar ileri gidebileceğini göreceğiz. Tabii filmde dünya moda devlerinden biri olan Gucci markasının kat ettiği yola da tanıklık edeceğiz. Filmde anlatılan hikayenin özetine gelince…
Gucci, tüm dünyada tanınır ve hayranlık beslenir. Birinci kalite deri ürünleri mağazasını, bundan tam 100 yıl önce Floransa, İtalya’da açan prestijli moda markası, kurucusu Guccio Gucci tarafından yaratılmıştır. Hikaye, 1900’lerin sonunda, ünlü İtalyan moda imparatorluğunun kritik bir döneminde başlıyor. Gucci Ailesi’nin global erişiminin artmasıyla birlikte finansal yolsuzluk imaları, yeniliklerde tıkanmalar ve markanın ucuzlaması da artmıştır. Gucci şirketi, Guccio Gucci’nin iki oğlu; renkli ve kurnaz Aldo (Al Pacino) ile daha muhafazakar ve bağımsız kardeşi Rodolfo (Jeremy Irons) tarafından denetlenmektedir.
Sebatkar Aldo’nun şirketi aileye devretmek gibi bir niyeti yoktur. Kesinlikle kıyafet tasarımcısı olmakla daha ilgili görünen, hayalperest oğlu Paolo’ya devretmeyecektir. Kardeşi Rodolfo’nun çekingen ve aşırı korunan çocuğu Maurizio (Adam Driver) global moda imparatorluğu yerine hukuk okumayı tercih etmiştir.
Daha sonra Maurizio, güzel ve hırslı Patrizia Reggiani (Lady Gaga) ile tanışır ve aşık olur. Babasının isteklerine karşı gelerek onunla evlenir. Aldo amca, zeki Patrizia’yı akraba olarak görür ve birlikte Maurizio’nun, hukuk arzularını bir kenara bırakıp şirkete katılması konusunda ikna ederler. Böylece Paolo, hoşuna gitmese de muhtemel varis olmuştur.
Kızgınlık kısa bir süre için durulur ve Gucci hanedanlığının çeşitli üyeleri bir arada kalabilir. Ama Armani, Versace ve Lagerfeld gibi rakipleri, Gucci’nin lüks moda hiyerarşisindeki yerini sarsmakla tehdit edince Patrizia, Maurizio’yu darbe yapması için kışkırtır. Çift, yavaş ve sinsi bir şekilde şirketin kontrolünü ele geçirir. Paolo’yu boş vaatlerle kandırarak hisselerini satması için kandırırlar. Ailenin finans danışmanı Domenico De Sole’un (Jack Huston) da yardımıyla Aldo, vergi kaçırmaktan girdiği hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra onu da satın alırlar.
Bir zamanlar tereddütlü olan Maurizio, şirketin tek yöneticisi olarak ve dış yatırımcılardan gelen yeni bir destekle birlikte gücü ve sağladığı ayrıcalıklar içinde mest olur. Ailesine ihanet ettikten sonra Patrizia’yla da zıt düşer ve çocukluk arkadaşı Paola Franchie (Camille Cottin) ile bir ilişkiye başlar.
İhtirasları engellenmiş ve evliliği parçalanmış olan Patrizia, panik olur ve umutsuzluğa kapılır. Maurizio boşanma davası açınca yetenekli medyum Pina Auriemma (Salma Hayek) ile tehlikeli bir iş birliği yapar.
Maurizio, Gucci adını ve şöhretini yeniden canlandırmak için hırslı bir plan yapar ve gelecek vaadeden Amerikalı tasarımcı Tom Ford’u (Reeve Carney) işe alır. Ölümcül bir iktidar mücadelesi başlar ve Maurizio iki taraftan birden kuşatılır. İnatçı Patrizia ile şirketin bir zamanlar güvenilir danışmanı De Sole tarafından moda imparatorluğunun kontrolünü Gucci ailesinin elinden alma çabasıyla kışkırtılan şirketin yatırımcıları tarafından…