Antibiyotikler oldukça güçlü etkilere sahip ilaçlardır, o nedenle bir enfeksiyonu çözerken o zararlı bakterileri yok eder ancak bazen bizim için faydalı olan bakterilere de zarar verir. Hatta sık sık antibiyotik kullanan kişilerde bir süre sonra vücudun bu ilaçlara tepki vermediğini ve direnç gösterdiğini de görürüz. Bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan antibiyotiklerin yan etkilerinden bazıları kusma, ishal, mide bulantısı ve baş dönmesi diyebiliriz. Tabii ki bunlardan korunmanın ilk yolu antibiyotik kullanımını minimumda tutmaktır. Unutmayalım ki sağlıklı bir beslenme ve egzersiz programı ve düzenli uyku ile bağışıklığınızı güçlendirebilir ve antibiyotiğe çok daha az ihtiyaç duyabilirsiniz. Kullanmaya mecbur kaldığınız takdirde ise bu olası yan etkilerden korunmak ya da en azından minimuma indirmek için birkaç önlem almanız size yardımcı olacaktır. İşte bu önlemler:
Özellikle zencefil çayı, antibiyotik kullanımına bağlı olarak görülen mide bulantısını önlemede ve mideyi yatıştırmada birebir. Eğer ishal problemi yaşıyorsanız da çözüm yolu ahududu çayından geçiyor. Siyah çay ya da kahve de aynı faydalı etkileri yaratır diye düşünmeyin çünkü fazla kafein ve fazla siyah çay tüketimi bulantı ve ishalin etkilerini artırabiliyor.
Yukarıda da bahsettiğim gibi antibiyotikler vücuttaki zararlı bakterileri öldürürken bununla beraber sindirim sistemimizde bulunan, özellikle bağırsaklarımızın sağlığı için çok önemli olan yararlı bakterileri de öldürüyor. Bu nedenle o yararlı bakterileri yerine koymanın yolu probiyotik takviyesinden geçiyor. Antibiyotik kullanımından ortalama 72 saat önce probiyotik kullanmak, antibiyotiğin yaratabileceği ishali önlüyor. Özellikle de kefir, yoğurt gibi fermente olmuş besinlerle beraber tüketilirse, aynı zamanda mantar enfeksiyonlarını kesmeye de yardımcı oluyor.
Alkol tüm antibiyotiklerle etkileşime girmese de ilacın etkisini azaltarak iyileşmeyi yavaşlatıyor. Ayrıca kusma, baş dönmesi ve mide bulantısı gibi ilacın oluşturabileceği yan etkileri de neredeyse iki katına çıkartıyor. O nedenle antibiyotik kullanılan zamanda alkol almamak en iyisi.
Kullandığımız ilaçları karaciğer yıkar ve ayrıştırır, antibiyotikler de haliyle bu esnada karaciğere de zarar verebiliyor. Devedikeninin ise antioksidan zenginliği ile karaciğeri bu zararlı etkilerden koruyacağına inanılıyor. Ancak midesi hassas olanlar dikkat! Devedikeni karaciğer için faydalı olsa da mide ve bağırsak problemi yaşayanlar tarafından çok tüketilmesini önermiyoruz. Ayrıca östrojen üretimini de uyardığı ve artırdığı için rahim, yumurtalık ya da meme kanseri olanların ya da rahminde miyom bulunanların da devedikeni tüketmesini istemiyoruz.