ARA
Yağ yakmanın temeli su içmektir. Yeterince su içmediğinizde, vücut susuz kaldığında yağ yakma hızı düşer. Çünkü vücut yağ yakma sürecinde çok fazla su kullanır. O nedenle günlük ortalama 3 litre su içilmeli ki hem bağırsaklar işlevini yapabilsin, hem yağ yakma sürecinde duraksama yaşanmasın.
Uyku süresinin metabolizmayla çok yakın bir ilişkisi vardır. Günlük ortalama altı-yedi saat uykunun altında bir uyku rutininiz varsa metabolizmanızın yavaş çalışması normal. Araştırmalar göstermiş ki, aynı kaloriyi alan kişilerde dört saatlik uyku ile sekiz saatlik uyku arasında bu kaloriyi harcama açısından ciddi fark bulunuyor.
Bazı ilaçlar kilo vermeyi durdurur ve hatta almaya neden olabilir. Tansiyon, diyabet, depresyon ilaçlarının bu tür yan etkileri bulunur. Kilo vermeye çalışırken bu tarz ilaçlar kullanıyorsanız, sonuç almanız daha zor olabilir. Doktorunuza durumu anlatabilir, kullandığınız ilaçları değiştirmesini isteyebilirsiniz. Eğer böyle bir çözüm yoksa da doğru planlanmış bir beslenme programıyla süreci yönetebilirsiniz.
Gün içinde bazen çok fazla kaçamak yapılabiliyor bu da esas diyetten uzaklaşmaya ve doğru sonucu alamamaya neden oluyor. Hafta içi diyete tam uyup da hafta sonu ipin ucu kaçırmak, verdiğiniz kiloyu geri almanıza sebep olabilir.
Kaslar ve vücut devamlı aynı egzersizlere alışırsa bir süre sonra istediğiniz kaslar yeterince çalışmamaya başlayacaktır çünkü artık yeterince zorlanmıyordur. Onun yerine egzersiz planının tekdüze olmaması, değişiklik yapılması; dönüş almak için çok daha faydalı olabilir.
Kilo verme sürecinde en etkili olan durumlardan biri de strestir. Özellikle uzun süreli stres durumunda vücut kalori yakmayı yavaşlatır ve dolayısıyla kilo verme hızınız da yavaşlar. Diyetle beraber muhakkak stres kontrolü de sağlanmalıdır ki başarıya sorunsuz bir şekilde ulaşılsın.
Kilo verme süreci yüzde 75 beslenme ve diyet, yüzde 25 ise spordan geçer. Yani aslında büyük rol diyetindir. O nedenle ‘Nasılsa spor yapıyorum, ne yesem önemli değil’ diye düşünmek hatalı olacaktır. Yediklerine dikkat etmeyip özellikle hazır yiyecekler ve fast fooda devam ederek, kalori kontrolü yapmayarak kilo vermek mümkün değil.
Her şeyi doğru yapıyor, yeterince su içiyor ama yine de kilo verilemiyorsa bir sağlık sorunu, metabolizmayı yavaşlatan, yağ yakımına engel olan bir hastalık söz konusu olabilir. Hormonların dengesizliği de yine kilo vermeyi engeller. Bu durumda doktora giderek kan tahlilleriyle ya da farklı testlerle emin olmak gerekir.
Her aldığımız vitamini vücudumuza yakıt olarak kullanırız. Ancak bazı besinlerden yeterince vitamin alamadığımızda bu durum kilo vermeye engel olabilir. Diyetler bu nedenle tüm vitamin ve mineralleri alacak şekilde düzenlenir. Örneğin D vitamini eksikliği obeziteye neden olacak kadar kilo konusunda önemlidir. Benzer şekilde demir, B12, magnezyum eksikliği de kilo verememeye neden olabilir. Doktora danışarak test yaptırmak doğru bir yaklaşım olacaktır.
Son madde olarak da şunu söylemek istiyorum: Herkesin bünyesi, metabolizması kendisine özeldir. O nedenle bir ayda herkes aynı kiloyu vermez. Şöyle düşünün; her hafta yarım kilo vermek bir senede 24 kilo vermek anlamına gelir. Ayrıca yavaş kilo vermenin şöyle de bir avantajı var: Vücut birden şoka girmeyeceğinden kıtlık psikolojisi yaşamayacaktır, böylelikle diyet bittiğinde verdiğiniz kiloları geri almanıza neden olmayacaktır.
