Eski bir elbiseyi veya fotoğrafı her zaman görebileceğiniz bir yere asmak, başarılarınızı minik ödüllerle kutlamak, gerçekçi ve ölçülebilir hedefler koymak çok önemli. Belki de hep aynı kalori kısıtlamalarını ve kolay yolları deneyerek kilo vermeye çalıştınız ama doğru olan kişiye özel diyetlerle sabırlı bir şekilde yaşam tarzı değişikliği yapmaktır. Bu yüzden öncelikle iradenizi güçlendirmek için kendinize ulaşılabilir ve gerçekçi hedefler koy ve asla hedefine ulaşmadan pes etme.
Sebzeler yüksek lif ve su içeriği ile sizi daha az kaloriyle doyurur. Tabağınızın yarısını sebzeler doldursun; bunlar haşlanmış, buharda, sote veya fırında gibi pişmiş sebzeler de olabilir, çiğ salatalar da olabilir. Eğlenceli tariflerle bunu hayat tarzı haline getirirseniz hem sürdürülebilir kilo verirsiniz hem de daha kolay ve gerçekçi bir çözüme ulaşırsınız.
Evde kullandığınız tabak, bardak gibi kapların boyutlarını küçülterek yiyecek ve içecekleriniz aynı bile kalsa kalori tasarrufuna gidersiniz. Çoğu zaman yedikleriniz değil yüksek kalorili, mideyi şişiren ya da boş kaloriler fark etmeden kilo almamıza neden olur ve iştahımızı kontrolden çıkarır. Bundan dolayı sıvılardan gelen kaloriyi azaltmak adına geniş bardak yerine uzun ince olanları tercih edin. Böylece kola, meyve suyu, alkol ve diğer şekerli içecekleri %25-30 daha az içersiniz. Ya da yemek tabaklarınızı küçülterek otomatik olarak daha az yemek yer, günde 100-200 kalori daha az alır ve farkına bile varmazsınız.
Karbonhidratları hayatınızdan çıkarmak yerine kontrollü olarak doğru kaynaklardan beslenin; Tam tahılları hayatınıza dahil edin; beyaz ekmek, pirinç ve makarna yerine atalık tohumlarından elde edilen ekşi mayalı ekmekler, kahverengi pirinç, karabuğday, kinoa, yulaf ve esmer ekmeği hayatınıza sokarak gizli kilo verme stratejisi elde edebilirsiniz. Mümkünse bunlar hiçbir zaman ana yemekleriniz olmasın ve ölçülü bir şekilde kullanın.
Yedikleriniz kadar yemek yeme süreniz ve şekli de önemli; sakin bir ortamda sadece yemek yemeğe odaklanarak ve mümkün olduğunca iyi çiğneyerek beslenin. Yeni çağın en büyük problemi yemeğe odaklanmadan televizyonla veya telefonla birlikte hem çok yemek hem doyduğunu anlamamak. Bundan dolayı yemek masasında her lokmanın tadını çıkarmak, sakin ve yavaş yavaş yemek, beynimizin doyduğunu anlaması için ona zaman vermek gerek.
Araştırmalar günde 6 saatten az uyuyanların, 7-9 saat uyuyanlara göre %30 daha fazla kilolu olduğunu gösterir. Uykusuzluk vücutta stres yaratır ve kortizol seviyeleri yükseldiği için daha çok yemeğe, özellikle de karbonhidrata olan tutkunuzu artırır. Düzenli ve kaliteli uykunun ruhunuza, bedeninize ve kilonuza olumlu yansıyacağını unutmayın.
Bitki çayları, baharatlar gibi metabolizmayı hızlandıran, canlandıran, sindirimi kolaylaştıran desteklerden faydalanın. Bunlardan çok büyük mucizeler beklemek yerine düzenli kullanımında vücudunuzdaki değişimlere odaklanın. Sizi çok motive edeceklerini unutmayın.