DOĞRUSU: Menopoz döneminde bazı sıkıntılar yaşanıyor ama bu süreç her kadında farklı seyrediyor. Öyle ki bazı kadınlar bu süreci sıkıntılı geçirirken, bazıları ise rahat atlatıyorlar. Bu dönem kadın doğum hekiminden alınan yardımla daha rahat geçirilebiliyor.
DOĞRUSU: Menopoz; son adetin görülmesinden yaklaşık 1-5 sene önce, hormonal dalgalanmalar sonucu ortaya çıkan adet düzeninde bozulmalarla kendini hissettirmeye başlıyor. Bu dönem premenopoz olarak isimlendiriliyor. Menopoz son görülen adet, daha sonraki dönem ise postmenopoz olarak adlandırılıyor.
DOĞRUSU: Kadınların menopoza girme yaşını belirleyen faktörlerden sadece biridir annenin menopoza girme yaşı. Bu süreci etkileyen diğer faktörler; beslenme özellikleri, sigara kullanımı ve yaşam tarzı oluyor. Yani annesi erken yaşta menopoza girip sıkıntılı bir süreç geçiren bir kadın daha farklı bir menopoz deneyimi yaşayabiliyor.
DOĞRUSU: Menopoza 45-55 yaşları arasında girmek sağlıklı bir durum olarak kabul ediliyor. Menopoza geç girenler daha genç görünümlü olsalar da daha uzun yaşamazlar. Üstelik normalden uzun süre kadınlık hormonu olan östrojene maruz kalmak bazı kanser risklerini artırabiliyor.
DOĞRUSU: Menopoz döneminde, ilerleyen yaşla birlikte kas ile yağ oranı yağ lehine bozuluyor, dolayısıyla yağlanma artıyor. Menopoz döneminde hareketsizlik, beslenme bozuklukları ve yüksek kalorili gıdalara yönelme; insülin direncini bozarak kilo alımına sebep olabiliyor. Ancak bu etkenler menopoza giren her kadının kilo alacağı anlamına gelmiyor. Düzenli spor yapan, sağlıklı beslenen ve aktif bir yaşam süren kadınlar menopoz öncesi kilolarını koruyabiliyor, hatta kilo verebiliyor.
DOĞRUSU: Menopoz döneminde östrojen eksikliği nedeniyle vajinal kuruluk oluşabilir. Bu durum ilişki sırasında sıkıntı yaratabilse de sorunun çözümü vardır. Artık hamile kalma riskinin olmaması da kadının cinsel yaşamda kendini daha rahat hissetmesini sağlayabilir.
DOĞRUSU: Menopoz sürecini çok rahat ve sıkıntısız geçiren kadınlara herhangi bir destek veya tedavi gerekli olmayabiliyor. Ancak bu dönemi ateş basması, sıkıntı, uykusuzluk ve depresyon gibi sorunlarla yaşayan kadınlara hormonal veya hormonal olmayan destek tedavileri verilmelidir.
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, menopoz döneminde gerekli olan sürede ve uygun dozda verildiğinde hormon replasman tedavisi kanser riskini artırmaz. Aksine tedavi uygulanan kadınlarda kolon ve rahim kanserlerinin daha az görüldüğü bildiriliyor. Meme kanseri riskindeki minimum artış ise düzenli mamografi ile meme ultrasonografisi takibiyle ve uygun hasta seçimiyle önlenebiliyor. Hormon replasman tedavisi; menopoz sürecinin rahat geçirilmesini sağlarken kalp hastalıklarında ölümleri ve kemik kayıplarına bağlı hastalıkların gelişim risklerini de azaltıyor. Ancak tedavi menopozun ilk başlangıç yıllarında yapılmalı, uygun dozda sürdürülmeli ve yakın takip altında dört-beş yılı aşmamalıdır.