İYİ HİSSET - SAĞLIK

Boğaz ağrısına karşı 12 etkili öneri

Boğazda kaşınma, yanma, batma, gıcıklanma, yabancı cisim hissi, besinleri yutmakta güçlük çekmek… Son dönemlerde enfeksiyona bağlı boğaz ağrılarının en sık Covid-19 nedeniyle geliştiğine dikkat çeken Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, boğaz ağrısını dindirmek için neler yapmanız, nelerden kaçınmanız gerektiğini anlattı, öneriler ve uyarılarda bulundu

Boğaz ağrısına karşı 12 etkili öneri

Boğaz ağrısı, pek çok hastalığın en yaygın görülen ve ilk hissedilen belirtilerinden biridir. İyi veya kötü huylu kitlelerden yutma bozukluklarına, sigaradan uyku apnesine, reflüden bademcik iltihabına kadar pek çok etken boğaz ağrısından sorumlu olabiliyor. Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, son dönemlerde enfeksiyona bağlı boğaz ağrılarının en sık Covid-19 nedeniyle geliştiğine dikkat çekerek, “Covid maruziyetinin erken döneminde PCR testleri negatif gelebilse de, viral yüke bağlı olarak semptomlar şiddetlendikçe testin pozitif çıkma olasılığı da artıyor. Bu nedenle şüpheli kişi veya ortam maruziyeti olan kişilerin kendilerini izole etmeleri ve kalabalık ortamlarda maske takmaları çok önemli” diyor.  

Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, boğaz ağrısında mutlaka hekime başvurmak gerektiğine de işaret ederek şunları söylüyor: “Boğaz ağrısında tedavi altta yatan nedene göre belirleniyor. Dolayısıyla hekime danışılmadan çeşitli yöntemlerle boğaz ağrısını gidermeye çalışmak solunum sıkıntısı, konuşma ve yutma güçlüğü gibi yaşam kalitesini düşürebilen sorunlara neden olabiliyor. Ayrıca süreç uzadıkça altta yatan hastalık şiddetlenebiliyor, bunun sonucunda da tedavi süresi uzayabiliyor.” Peki hangi yöntemler üst solunum yolu enfeksiyon nedeniyle gelişen boğaz ağrısına karşı etkili olabiliyor? Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, boğaz ağrısını dindirmek için önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Sirkeli gargara, boğaz ağrılarında sıkça başvurulan yöntemlerden biri. Ancak sirke gibi güçlü asidik kimyasallar mukozal yangıyı artırabiliyor. Bu nedenle sirkeyle boğaz gargarası yapmak, özellikle reflü zemininde gelişen boğaz ağrılarında durumu ağırlaştırabiliyor.


Sıcak ve baharatlı gıdalar boğazda antisepsi amacıyla tercih edilmekle birlikte, terlemeyi tetikledikleri için yükselme eğiliminde olan ateşi önleyebiliyorlar. Ancak aşırı sıcak ve yoğun baharatların kendileri de mukozada yangıyı artırabiliyor. Dolayısıyla şifa sağlayacağı düşüncesiyle aşırı sıcak ve baharatlı gıdalar tüketmek durumu düzeltmek bir yana süreci uzatabiliyor, hatta kötüleştirebiliyor.

Gün içinde yudum yudum su içmemiz boğaz ağrısında hem rahatlatıcı etki sağlıyor, hem lokal mikrop yükünü yutarak uzaklaştırmamıza katkıda bulunuyor. Boğazda etkin olan pek çok mikrop mide asidine dayanamıyor ve vücut kendi içinde mikrobu ortadan kaldırıyor. Gıcık tarzı öksürük uyku kalitesini de bozabiliyor. Dolayısıyla gece yanınızda bir miktar ılık su bulundurmanız ve gıcıklanma hissi geldiğinde suyu yudumlayarak içmeniz boğazınızı rahatlatacaktır.


Boğazınızdaki viral yükü azaltmak amacıyla tuzlu veya karbonatlı suyla sık boğaz gargarası yapmanızda fayda var. Bir su bardağı su, bir tatlı kaşığı tuz veya bir çay kaşığı karbonatla hazırlayacağınız çözeltiyi gün içerisinde kullanabilirsiniz. Gargara yaparken sıvıyı ağzınızda en az 20-30 saniye tutmaya özen göstermeniz gerekiyor. Zira kısa süreli uygulamalarda yıkama yetersiz kalacağından mikrop yükü gerektiği gibi azalmayacaktır.

Çinko ve C vitamini hem lokal, hem sistemik bağışıklığın doğru çalışmasında etkin rol oynuyor. Bu nedenle badem, yer fıstığı, beyaz et ve kabak çekirdeği gibi çinko ile portakal, mandalina, brokoli, kırmızı biber ve maydanoz gibi C vitamininden zengin besinleri düzenli tüketmeyi alışkanlık edinin. Çinko ve C vitamini eksikliğiniz varsa doktor kontrolünde takviye almanız da fayda sağlayacaktır.


İç mekanlarda havada yeterli nem olmaması boğazda kuruluğa ve bunun sonucunda da boğaz ağrısının şiddetlenmesine yol açabiliyor. Dolayısıyla ortamı iyi havalandırmaya ve nemlendirmeye özen gösterin. Odanızı ideal hava sıcaklığı olan 21-23 derecede tutmanızda fayda var. Oda içerisinde kontrolsüz nem cihazı kullanılması mantar hiflerinde artmaya neden olabiliyor ki bu durum da ek solunum problemleriyle sonuçlanabiliyor. Oda nem oranı yüzde 20’nin altındaysa geniş ağızlı bir kabın içerisinde su koyarak dengeli bir hava sağlayabilirsiniz.

Bitki çayları lokal ağrı kesici etkilerinin yanı sıra sistemik olarak terlemeyi destekliyorlar ve bu sayede ateş kontrolüne de katkı sağlıyorlar. Karanfil ve tarçın eklenmiş ıhlamur çayları bu anlamda yan etki profili en düşük destekleyici çay içeriği arasında yer alıyor. Ancak bu tür çayları çok sıcak ve şekerli tüketmemeye özen gösterin.


Bal içeriğindeki zengin aminoasitler ve probiyotikler sayesinde bağışıklığa katkı sağlamakla birlikte, hasarlı mukoza yüzeyini kaplamasıyla da semptomlarda geçici rahatlama sağlıyor. Diyabet riskiniz yoksa, günde üç-beş yemek kaşığı (1 yemek kaşığı 21 gram veya 64 kcal) balı iki-üç porsiyona bölerek tüketebilirsiniz. Ancak bal oldukça kıymetli bir ürün olsa da özellikle diyabet hastalarının çok dikkatli tüketmeleri gerekiyor, aksi halde kan şekerinin ani dalgalanmaları bağışıklık üzerinde olumsuz etkiler oluşturabiliyor.


Doğal antimikrobik özellikleri nedeniyle sarımsak ve soğan boğaz ağrısını hafifletebiliyor. Dolayısıyla bu besinleri salatalarınız ile yemeklerinizde kullanmaya özen gösterin.

Okaliptus, tıbbi nane, karanfil ve paçuli gibi uçucu yağların burun mukozasını açıcı etkilerinden ve antiseptik özelliklerinden buhar veya buhurdanlık yoluyla faydalanabilirsiniz. Ancak yüksek doz ve uzun süre maruziyetinde özellikle ses teli ile gırtlak mukozasında ekstra ödeme neden olabileceğini de unutmayın.


Zencefil ve adaçayı şifalı bitkiler olmalarına karşın, boğaz ağrılarında yaygın tüketilen pastilleri; içerdikleri yüksek östrojen nedeniyle özellikle hamilelerde ve hormona duyarlı kanser öyküsü olan kişilerde tercih edilmemesi gereken takviyelerden. Zira kontrolsüz ve uzun süreli tüketimleri östrojene duyarlı tümör hücrelerinin bu hormonlar tarafından beslenmelerine neden olabiliyor.


Boğaz ağrısında doktorunuz önermediyse vitamin takviyelerini asla kullanmayın. Son yıllarda sık kullanılan D vitaminin kontrolsüz kullanımı kan kalsiyum seviyelerini yükseltebiliyor. Bu durum idrar yollarında taş gelişmesi riskini artırabiliyor.

Önceki ve Sonraki
Haberler