Günümüzde ilişkilerdeki en büyük problemlerden biri; beklenti, ihtiyaç ve duyguların net bir şekilde ifade edilmemesi sonucu biriken öfkenin pasif agresif şekilde kendisini göstermesi. Dolayısıyla hem arkadaşlık ilişkilerinin, hem de romantik ilişkilerin pasif agresif davranışlar yüzünden kopacak noktaya gelmesi.
Pasif agresif davranışlar genelde kafa karıştırabilir; çünkü öfkesini pasif agresif yollarla dışarı vuran kişiler ortada bir problem yok gibi davranırlar. En sık başvurdukları pasif agresif davranışlar arasında; bir işi ertelemek, buluşmaları son anda iptal etmek, soğuk davranmak, aynı ortamdayken somurtmak, mesajlara yanıt vermemek ya da soğuk yanıtlar vermek, öfkelendikleri kişi için önemli olabilecek şeyleri unutmak, bir kişiye karşı görev ve sorumlulukları varsa, onları yerine getirmemek ya da ertelemek sayılabilir.
Pasif agresif davranan kişiler genellikle insanları memnun etmeye çalışan, çevre tarafından onaylanma ihtiyacı içinde olan ve bu yüzden de ‘Hayır’ demekte zorlanan ve istemese de birçok şeye ‘Evet’ diyen insanlardır. Sağlıklı sınırlar koyamadıkları için taşıyabileceklerinden fazla sorumluluk alır ve sonunda tükenmiş hissedebilirler. Ayrıca, ilişkideki memnun eden ve yük taşıyan taraf oldukları için de zamanla karşılarındaki kişiye öfkelenmeye başlarlar. Çatışma ve anlaşmazlıktan olabildiğince kaçmaya çalışırlar. Bu yüzden de öfkelerini dile getirmezler ve her şey yolundaymış izlenimi verirler. Yalnız, içinde biriktirdikleri öfkeyi sağlıklı şekilde yönetemedikleri için bu, davranışlarına yansır. Bunu fark edip de konuşmaya çalıştığınızda sizden kaçabilir ve sorunun üstünü konuşmadan örtmeye çalışabilirler. Pasif agresif davranışlar aynı zamanda ilişki içinde kontrolü ele almanın bir yöntemidir. Bu sebeple manipülatiftir. Pasif agresif davranan insanlar karşısında öfkelenebiliriz. Bu gayet normal. Yalnız, öfkeyle tepki vermek pasif agresif davranışların daha da derinleşmesine, karşımızdaki insanın çatışmadan kaçındığını göz önünde bulunduracak olursak uzaklaşmasına sebep olabilir. Böylece kendinizi daha da öfkeleneceğiniz bir kısır döngü içinde bulabilirsiniz.
Birçok psikolojik davranışın altında olduğu gibi pasif agresif davranışların altında da ebeveyn tutum ve davranışları yatar. Duyguların özgürce ifade edilmesine izin verilmediği aile ortamlarında büyümek, agresif ebeveynler, pasif agresif davranan ebeveynler, eleştirel ebeveynlerle büyümek de çocukların yetişkin oldukları zaman duygularını sağlıklı şekilde ifade edememelerine ve dolayısıyla öfkeyi sağlıklı yönetememelerine sebep olur. Pasif agresif davranan kişiler bazen farkında olmadan da olsa bu tutum ve davranışlarıyla öfkeyi üzerlerine çekerek, ilgi toplamaya alışırlar. Yani karşılarındaki kişinin öfkesini tetikleyerek ilgiyi üzerlerinde tutmayı öğrenip aynı şekilde davranmaya devam ederler. Bu davranışlar, karşısındaki kişinin sevgisini ve sınırlarını test etme aracı haline gelebilir. Böylece iki taraf arasında içinden çıkılması zor bir dinamik oluşabilir.
Pasif agresif davranan kişilerle ilişki yürütmek oldukça zordur. İstek ve ihtiyaçlarını dile getirmedikleri, sınır koyamadıkları için neye öfkelendiklerini bilemeyebilirsiniz. Açık ve net konuşmadıkları için sadece kendi varsayımları üzerinden dahi yola çıkıp size öfkelenmiş olabilirler. Karşınızdaki kişinin tutum ve davranışlarını anlamlandıramamak da oldukça yorucu ve öfke uyandırıcı olabilir. Siz ‘Neyin var? Ne oldu?’ diye sorduğunuzda bile net bir yanıt alamayabilirsiniz. Hatta ‘Yok bir şey. Her şey yolunda’ cevabı ile karşılaşmanız da mümkün.
Size karşı pasif agresif davranan kişilerle iletişimdeki düğümleri; olabildiğince sakin kalmaya çalışarak, kişinin tutum ve davranışlarının farkına vardığınızı belli edip onu suçlamadan, yargılamadan ‘Senin yüzünden’ demeden ama ‘Ben’ ile başlayan cümleler kurarak açık ve net şekilde konuşarak, istek ve ihtiyaçlarınızı şeffaf bir şekilde dile getirerek açmayı deneyebilirsiniz.
Eğer karşınızdaki kişi pasif agresif davranışlarla öfkenizi tetikleyip sınırlarınızı test etmeye devam ederse, ilişkiyi sonlandırmayı düşünebilirsiniz. Sonuçta ilişkiler hayatın zorluklarını birlikte göğüsleyebilmek ve hayatı kolaylaştırmak için var; hayatı daha da zorlaştırmak için değil.