Son günlerde ani başlayan yüksek ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve kas ağrıları gibi şikayetlerle hastanelere yoğun başvurular yaşanıyor. Influenza virüsü genelde solunum yoluyla bulaştığından gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda bulaş riski son derece yüksek. Kreş ve okul çağındaki çocuklarda ortak kullanım alanları da bulaşma riskini oldukça artırıyor. Influenzanın kronik hastalığı olanlarda ve 2 yaş altındaki çocuklarda daha ağır seyrederek alt solunum yolu enfeksiyonlarına ve hastane yatışlarına dek ciddi sorunlara yol açabildiğini vurgulayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş, şu sıralar salgın halinde yaşanan bu hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı…
Domuz gribi olarak da adlandırılan Influenza-A virüsü en sık solunum yoluyla bulaşıyor. Hapşırma ve öksürme sonrası virüsler 30-40 dakika boyunca havada asılı kalabiliyor ve bir metreden daha uzaktaki kişileri de enfekte edebiliyor. Influenza-A virüsü bulaştıktan sonra özellikle ilk iki gün olmak üzere 5-10 güne kadar bulaştırıcılık devam edebiliyor.
Hem hayvanları, hem de insanları enfekte edebilen Influenza-A, günümüze kadar genetik değişiklikler göstererek tarihte bilinen birçok pandemiye (İspanyol gribi, Asya gribi, Hong-Kong gribi) neden olan bir virüs. İnfluenza salgınları genelde Ekim aylarında görülmeye başlıyor, Ocak-Şubat aylarında en üst seviyeye ulaşıyor ve Mart-Nisan aylarında sıklığı giderek azalmaya başlıyor. Son günlerde çok sık görülen Influenza-A virüsü çocuğa bulaştıktan sonra hastalığın belirtilerinin ortaya çıkması 1-4 gün arasında değişiyor.
Ani başlayan yüksek ateş, halsizlik, yaygın kas ağrıları, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürük; influenza virüsünün en önemli belirtilerini oluşturuyor. Özellikle 5 günden uzun süren ateşi olan çocuklarda anne ve babaların gelişebilecek komplikasyonlar açısından dikkatli olmaları ve mutlaka bir çocuk hekimine başvurmaları gerekiyor.
Bu şikayetlerin varlığında burundan sürüntü alınarak hızlı bir şekilde influenza testi yapılabiliyor. Testin pozitif gelmesi tanı koydururken, negatif gelmesi ise kesin bir şekilde hastalığın olmadığı anlamına gelmiyor. Tedavi edilmeyen influenza hastalarında yüzde 15-50 oranında orta kulak iltihabı gelişebiliyor. Aynı zamanda hastalığın seyrinde zatürre, astım hastalarında astımın tetiklenmesi, krup, ateşli nöbetler ve nadir de olsa ataksiler görülebiliyor. Bu nedenle çocukların iyi gözlemlenmesi ve gerektiğinde zaman kaybetmeden hekime başvurulması gerekiyor.
Influenza testi pozitif çıkan hastalarda antiviral tedaviye ilk 48 saat içinde başlanması gerekiyor. Influenza virüs enfeksiyonu olduğu için özellikle antibiyotik kullanılmıyor. Hastalık ilerleyip bakteriyel enfeksiyon eklenirse antibiyotik kullanılabiliyor. Bu nedenle ailelerin hekime danışmadan gelişigüzel antibiyotik vermekten mutlaka sakınması gerekiyor. Bununla birlikte bol bol sıvı tüketilmesi, yatak istirahati, hastanın odasının sık sık havalandırılması, uyku düzeni ve sağlıklı beslenmenin aileler tarafından desteklenmesi çocukların iyileşme sürecini hızlandırıyor. Aileler hekim önerilerini dikkate almalı ve gelişigüzel vitamin takviyelerinden de kaçınmalılar.
Influenzadan korunmada en etkili yöntem, aşılanmadır. Ülkemizde 6 ay üzerindeki tüm çocuklar aşılanabilmektedir. Özellikle risk grubundaki, bağışıklığı düşük ve kronik hastalığa sahip olan çocukların aşılanması büyük önem taşımaktadır. Influenza aşısının her sene tekrarlanması gerekir. Bulaşmayı önlemek için grip olanlarla yakın temastan kaçınılmalıdır. Hasta kişilerin bulunduğu ortamda maske takılmalı, öksürme ve hapşurma durumlarında ağız ve burun mendil ile kapatılmalıdır. Hijyen kurallarına mutlaka uyulmalı, yemeklerden önce eller mutlaka yıkanmalı, eller gün içinde yüze sürülmemelidir.
Anne-babaların grip olan çocuklarını okula göndermemeleri gerekiyor. Bu sayede hem virüsün bulaş riski nedeniyle başka çocuklara zarar verilmez, hem de istirahatin hasta çocuğa iyi gelir. Bazı aileler, influenza aşısının cıva içerdiği düşüncesi ile çocuklarına aşı yaptırmaktan kaçınabiliyor. Ancak influenza aşısı cıva içermemektedir. Aynı zamanda yumurta alerjisi olan çocuklarda da influenza aşısı uygulanabilmektedir. Bu nedenle anne-babaların hekim önerisi ile çocuklarına aşı yaptırması onların kış ayları boyunca korunmasında çok etkili olacaktır.