Vücudumuzda bakteriyel bir enfeksiyon olduğunda başvurduğumuz antibiyotikler oldukça güçlü ilaçlar olduğundan ne yazık ki birçok yan etkiyi de beraberinde getirebiliyor. Üstelik bu yan etkilere ek olarak sık antibiyotik kullanımı vücudun bu ilaçlara direnç kazanmasına neden oluyor ve bu durumda antibiyotikler tedavi edebileceği hastalıklara karşı etki gösteremeyebiliyor.
Antibiyotiklerin kusma, bulantı, ishal, mide ağrısı ve baş dönmesi gibi hiç de hoş olmayan bu yan etkilerinden korunmanın en önemli yolu, elbette gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak. Ancak mecbur kalındığı takdirde olası yan etkilerinden korunmak için alınabilecek bazı önlemler de var. İşte bu önlemler…
Antibiyotikler sadece hastalığa neden olan bakterileri öldürmekle kalmıyor, bununla beraber sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlayan yararlı bakterileri, yani probiyotikleri de öldürüyor. Amerikan Aile Hekimliği tarafından yapılan bir çalışmaya göre antibiyotik kullanımından 72 saat önce probiyotik takviyesi almak, antibiyotiklerin neden olduğu ishali engelliyor. Yoğurt ve kefir gibi fermente gıdalarda bulunan probiyotikler aynı zamanda mantar enfeksiyonlarını da kesmeye yardımcı olabiliyor.
Antibiyotik kullanımının doğurduğu mide bulantısını geçirmek ve mideyi yatıştırmak için zencefil çayı içmek oldukça mantıklı. Ahududu yaprağı çayı içmek ise ishal şikayetinden kurtulmaya yardımcı oluyor. Öte yandan fazla miktarda kafein ya da siyah çay tüketimi, antibiyotiğin bulantı ve ishal gibi yan etkilerini artırabiliyor.
Alkol almak, antibiyotik kullanımı sırasında yapılmaması gereken bir diğer önemli şey. Alkol bütün antibiyotiklerle etkileşime girmese ve ilacın etkisini azaltmasa da kişinin enerjisini azaltarak hastalıkla mücadelesini olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla iyileşme sürecini yavaşlatıyor. Öte yandan antibiyotiğin neden olduğu mide bulantısı, kusma, baş dönmesi gibi yan etkileri iki katına çıkarabiliyor. Bununla birlikte bazı antibiyotiklerin alkolle direkt olarak etkileşime girerek baş ağrısı, kusma ve çarpıntıya neden olduğu unutulmamalı.
Antibiyotikler kullanılan ilaçları yıkmaktan sorumlu olan karaciğere de zarar verebiliyor. Devedikeninin, karaciğeri koruyucu antioksidan etkilere sahip olduğuna inanılıyor. Kapsül, tablet, toz ve sıvı özütü olarak satılan devedikeni, karaciğer için yararlı olsa da mide rahatsızlığına neden olma riski bulunduğundan halihazırda mide ve bağırsak problemleriyle mücadele edenler kullanımından kaçınmalı. Devedikeni ayrıca östrojen üretimini uyarabiliyor. Bu yüzden meme, rahim ya da yumurtalık kanseri olanların veya rahminde miyom bulunanların da devedikeninden uzak durmaları gerekiyor.