Mirasıyla çağdaşlık arasında köprü kuran Romalı mücevher markası Bulgari, en ikonik estetik imzalarından biri olan kaboşon kesimden ilham alınarak tasarlanan yeni Bulgari Cabochon koleksiyonunu tanıttı. Yeni mücevher koleksiyonu altının organik saflığını, bu metali işleme ustalığıyla vurguluyor. Kökleri, zanaatkarların parlak kesimleri tercih ettiği antik Roma’nın mücevhercilik geleneğine uzanan koleksiyon, Roma İmparatorluğu dönemindeki en değerli mücevherlere bir göndermede bulunuyor.
Şekil ve hacim arasında kusursuz dengeyi yansıtan yeni kreasyonlar, Bulgari’nin estetik zevk arayışının en mükemmel ifadesi olan dokunsal bir deneyimin keyfini yaşamaya davet ediyor. Adeta parmağın çevresinden akan veya boyunda ışıldayan bir altın damlası gibi görünen her Bulgari Cabochon mücevheri, tıpkı ustalıkla kesilmiş bir değerli taşın en derindeki özünü açığa çıkarması gibi metalin canlılığını ve güzelliğini yeni boyutlara taşıyor.
Esneklik ve canlılık, şekil ve hacim arasındaki benzersiz oyunlar, 18 ayar sarı ve pembe altın versiyonlarıyla sunulan yeni Bulgari Cabochon yüzük ve kolyenin ahenkli estetiğinin temelini oluşturuyor.
Mücevher şekillerinin pürüzsüz yuvarlaklığı dokunsal bir cazibeyi vurgularken, yandaki iki kıvrımlı kesik, tıpkı değerli bir taşın içinde gizli harikaları açığa çıkarmak için mükemmel bir şekille kesilmesi gibi metalin özü hakkında iç görü sunuyor.
İki kaboşon kesim taşın simetrik buluşmasından doğan ve adeta saf bir altın damlası gibi birleşen kolye ucu ve yüzük, sadece metalin değil hayatın da alabileceği çeşitli biçimleri yansıtıyor.