Geçmiş, bugün gelecek… Karl Lagerfeld’in ilham kaynağını oluşturmuş. Hamburg’un bir liman şehri olmasından etkilenen Lagerfeld, bu özel koleksiyonda gemicilerden esinlenerek kruvaze ceketler, kaptan şapkaları, maskülen kesim pantolonlar ve çizgili üstlere yer vermiş.
Maskülen ve feminenliği bir araya getirerek moda evinin köklerine dayanan, eşsiz, cesur ve kendine güvenen bir koleksiyona imza atmış.
Her Chanel koleksiyonunda görmeye alışık olduğumuz tüvitlere pazen ve kaşmir eşlik ederken; ipek krepeler yer yer şifonla yer değiştiriyor. Örgü parçalardaki çizgiler liman etrafında tuğla binalar ve yük konteynırlarından defileye taşınıyor. Düğmelerin şekli ise gemi çapaları şeklinde karşımıza çıkıyor. Tüyler, işlemeler, değerli taş detayları Elbphilharmonie konser salonunda özel bir gecenin ihtişamlı detaylarını sunuyor.
Koleksiyonda siyah, bej, lacivert, kırmızı renkleri dikkat çekerken en öne çıkanı Hamburg’un tuğla evlerinden ilham alan turuncu en vurucu detayı olarak öne çıkarıyor. Böylece Paris’in Chanel’in, Lagerfeld’in Hamburg’u ile buluşuyor.
Gabrielle Chanel'in unutulmaz "Bir kadını partide siyah-beyaz giydirin tüm dikkatleri o toplayacaktır" sözüne Lagerfeld Hamburg'da gizem, derinlik ve zarafet katıyor.