H&M Türkiye, H&M Innovation Stories Colour koleksiyonuyla başlayan uluslararası iş birliğine, Innovation Stories girişiminin üçüncü bölümü Co-Exist Story koleksiyonu ile devam ediyor. Koleksiyon; 4 Kasım'dan itibaren tüm dünyada hm.com'da ve seçili mağazalarda, Türkiye’de ise sadece online’da satışa sunuldu. 3 Kasım günü Paris’te gerçekleşen tanıtım etkinliğine ise H&M Güney Avrupa Bölgesi ülkelerinden önde gelen moda dergileri, medya mensupları ve Buse Terim’in de içlerinde olduğu seçili influencer davetliydi.
7 rue de Paradis, Paris adresinde yer alan iki katlı Sid Lee galerisi, H&M’in sürdürülebilir moda geleceğine atıfta bulunarak adeta yeniden dekore edildi. Galerinin girişinde H&M’in sürdürülebilirlik taahütünün yer aldığı Manifesto misafirleri karşılarken, galerinin ilk katında koleksiyonun dikkat çeken yeni sürdürülebilir materyalleri VEGEA, YULEX, ECONYL, SPINDYE, FLWRDWN odaklı özel odalarda hem koleksiyonun en hit ürünleri hem de koleksiyonun sürdürülebilirlik hikayeleri yer alıyordu. H&M Group Sürdürülebilirlik, Kalite Stratejisi ve Uygunluk Başkanı Leyla Ertur’un dijital olarak katıldığı panelde yer alan diğer konuşmacılar; VEGEA’ dan Gianpiero Tessitore ve Valentina Longobardo ve Influencer Joanna Barrios idi.
H&M Group Sürdürülebilirlik, Kalite Stratejisi ve Uygunluk Başkanı Leyla Ertur ile sürdürülebilir moda ve PETA onaylı yeni koleksiyon Co-Exist Story ile ilgili buseterimcomtr’ye özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Sürdürülebilir moda, daha iyi bir gelecek umuduyla uzun zamandır H&M markasının gündeminde olan bir konu. Peki bu süreçte ne kadar yol kat ettiniz?
20 yıldan uzun süredir sürdürülebilirlik üzerine çalışıyoruz -1997 yılında, bugünkü geniş çaplı Sürdürülebilirlik Taahhüdü hareketimizin bir parçası olan ‘Davranış Kodları’ ile konu üzerinde çalışmaya başladık. Bizim sürdürülebilirlik politikamız ana hatlarıyla ihtiyaçlarımıza yöneliyor; sağlıklı çalışma alanları, sağlıklı ekosistem ve hayvanların refahı ve aynı zamanda değer zincirimizde sürdürülebilirliği geliştirmek için birlikte ne yapabileceğimiz üzerine çalışıyoruz. Bizim için sürdürülebilirlik yaptığımız her şeyin ayrılmaz bir parçası; büyüme hedeflerimiz ve sürdürülebilirlik hedeflerimiz birbiriyle tam olarak bağlantılı, eşit ağırlıkta ve yan yana ilerliyor. 2030 yılına kadar yalnızca geri dönüştürülmüş veya diğer sürdürülebilir kaynaklı malzemeleri kullanmak için kendimize net bir hedef belirledik; ve 2025 yılına kadar yüzde 30 geri dönüştürülmüş malzemeye geçmiş olacağız.
Bugün, malzemelerimizin yüzde 64.5'i geri dönüştürülmüş veya farklı sürdürülebilir kaynaklardan geliyor; kullandığımız pamuğun yüzde 100'ü ise ya organik, ya dönüşüm sürecinde, ya geri dönüştürülmüş ya da Better Cotton Iniative kapsamında daha iyi şartlarda elde edilen pamuktan oluşuyor.
Ben aslen Türküm ama Bangladeş, Çin veya Hindistan gibi üretim yaptığımız pek çok ülkede yaşadım ve çalıştım. Ve yıllar içinde zamanla bu işin ne kadar, daha sürdürülebilir bir iş haline dönüştüğünü bizzat deneyimledim.
Moda neden sürdürülebilir olmalıdır? Sürdürülebilir giyim neden önemlidir?
Bugün moda sektörü kendini yeniden tanımlıyor ve gelişiyor, tabii ki biz de öyle. Sınırlı kaynaklara sahip ve bir iklim krizi tehdidi altında olan bir gezegende yaşarken, endüstrimizi tamamen döngüsel hale getirmek, modanın asla boşa gitmeyeceği, geri dönüştürülmeden önce birçok kez yeniden kullanıldığı bir ekonomi oluşturmaya yönelik ilerleme sorumluluğumuz var. Bizim de moda sektöründe büyük bir marka olarak, modayı üretme ve tüketme şeklimizi değiştirmede önemli bir rolümüz var. Yalnızca malzemeleri ve süreçleri yenilemek yetmeyecek, aynı zamanda onarım, kiralama ve yeniden satış gibi yeni döngüsel iş modellerini test etme konusunda da büyük bir potansiyel görüyoruz. Örnek olarak, COS markasının yeniden satış ve Arket markasının kiralama sistemlerine bakabiliriz; oldukça yenilikçiler.
Co-Exist Story koleksiyonunu Paris’te tanıttınız. Sizi bu koleksiyona dair en çok ne heyecanlandırıyor?
Bir hayvansever olarak bu koleksiyonun hayvan dostu modaya benzersiz bir vurgu yapması beni gerçekten heyecanlandırıyor. Sadece hayvanlardan elde edilmiş herhangi bir lif içermemekle kalmıyor; aynı zamanda doğal kır çiçeği bitkileriyle oluşturulmuş selülozik bir malzeme olan FLWRDWN veya kısmen üzüm kabuklarından üretilmiş ve deri için yenilikçi bir vegan alternatifi olan VEGEA gibi daha sürdürülebilir kaynaklı, heyecan verici yeni malzemeleri de kullanabildik. Üstelik koleksiyondaki tüm ürünler, PETA’nın vegan ürünler için gereksinimlerini karşıladıklarını belirten PETA onaylı vegan sertifikaya sahip.
Kendi sektörünüzü daha iyi hale getirmek için bir değişiklik yapabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Vizyonumuz; adil ve eşit bir şirket olurken aynı zamanda döngüsel ve iklim dostu moda için değişime öncülük etmek. İklim krizinin yarattığı etkilere bakarak, gerçekleşmesi gereken değişimi hızlandırmamız ve hayati bir ihtiyaç olarak acilen harekete geçmemiz gerektiğini hepimiz görebiliyoruz. Bizim için döngüsellik, kaynakları optimize etmek ve israfı en aza indirmekle ilgili; bu, modayı asla boşa gitmeyecek şekilde tasarlamak, üretmek ve zevk almak anlamına geliyor. Bir anlamda tekrar tekrar kullanılmadan veya geri dönüştürülmeden önce mümkün olduğunca uzun süre kullanımda tutulmalı. Döngüsellik, koleksiyonlarımızda tüm kalbimizle bağlı olduğumuz bir şey. Ayrıca, 2040 yılına kadar değer zincirimiz çerçevesinde iklim dostu olmak istiyoruz. Bu hedef doğrultusunda çalışmak için her 10 yılda bir emisyonlarımızı yüzde 50 oranında azaltarak Karbon Yasası'nı takip ediyoruz.