ARA
Üst üste üçüncü kez Art Basel Paris’in resmî iş birliği ortağı olan Louis Vuitton, bu yıl etkinliğe Artycapucines VII – Louis Vuitton × Takashi Murakami koleksiyonuyla katılıyor.
Bu yeni iş birliği, neredeyse 20 yıl önce Japon sanatçının hayal gücüyle Louis Vuitton’un eşsiz savoir-faire’ini bir araya getiren ilk koleksiyonun ardından, iki yaratıcı dünyanın yeniden buluşmasını
simgeliyor.
Bu özel vesileyle Takashi Murakami, Grand Palais’nin görkemli Balcon d’Honneur alanında sergilenecek benzersiz bir yerleştirme tasarladı.
Bu yılki Art Basel Paris’in odak noktası, Çin fenerlerinden ilham alan, 8 metre yüksekliğinde büyüleyici bir ahtapot heykeli olacak. Sanatçının hayal gücünden doğan bu dev form, kollarını sergi alanına doğru uzatarak mekânı renkli ve büyüleyici bir evrene dönüştürecek. Ziyaretçiler, bu etkileyici dünyanın girişinde sanatçının orijinal sahne tasarımı eskizleriyle karşılanacak ve Murakami’nin canlı, düşsel evreninin yaratım sürecine tanıklık edecekler.
Bu anıtsal ve renkli eser, sergi alanına özel olarak tasarlandı ve aynı zamanda mekânın zeminini süsleyen ahtapot dokunaçları motifli halılarla tamamlanıyor. Ahtapotun ışık yayan baş kısmında, Murakami’nin 2001 yılında görsel diline dâhil ettiği ikonik Superflat Jellyfish Eyes deseni yer alıyor. Sanatçının çocukluk anılarından ilham alan bu motif, izlenme korkusunu yansıtırken aynı zamanda bu duyguyu oyunbaz ve neşeli bir biçimle dönüştürerek korkutucu yönünü yumuşatıyor.
Murakami’nin 2017 yılında yarattığı The Octopus Eats Its Own Leg eserinden bu yana Kraken motifi de sanatçı için özel bir anlam taşıyor. Yok oluş ve yutulma mitlerinden esinlenen Murakami, bu evrensel korkuları her zaman oyunbaz, hatta neredeyse neşeli biçimlere dönüştürmeyi başarıyor.
Artycapucines VII – Louis Vuitton × Takashi Murakami koleksiyonuna ait 11 eşsiz tasarım, sanatçının imzası hâline gelen karakterler ve motiflerle – Mr. DOB, Superflat Panda ve ikonik Smiling Flowers dâhil olmak üzere – diyalog hâlinde, bu dev ahtapotun kolları arasında sergilenecek. Koleksiyon, Murakami’nin 1995’ten bu yana geliştirdiği Plush Balls adlı küresel eserler etrafında şekilleniyor.
İlk olarak Maurits Cornelis Escher’in 1935 tarihli Hand with Reflecting Sphere adlı litografisindeki trompe-l’œil (göz yanılsaması) etkisinden ilham alan Plush Balls, izleyiciyi kaleidoskopik bir görsel evrene çeken üç boyutlu pelüş heykellerden oluşuyor.
Capubloom ve Capucines East West Rainbow çantaları, bu serideki en büyük eser olan Multicolor Plush Ball (2008)’un yanında sergilenecek. Takashi Murakami tarafından 2008 yılında yaratılan bu eser, sanatçının ikonik Smiling Flowers motifini çok renkli bir biçimde, adeta bir kaleidoskop etkisiyle gözler önüne seriyor.
Bu ilk eserden ilhamla, Art Basel Paris için özel olarak tasarlanan Cherry Blossom Plush Ball (2025), yine neşeli ve çiçeksi motiflerin küresel biçimde tekrarlanması prensibini izliyor; ancak bu kez merkezinde, Japonya’nın simgesi hâline gelen sakura çiçeği bulunuyor.
Bu benzersiz eserin çevresinde ziyaretçiler, Louis Vuitton’un ikonik çantasının üç farklı yorumunu keşfedebilecek: Capucines BB Golden Garden, Capusplit BB ve Capucines Mini Autograph.
Sergi, Murakami’nin kendisine çok yakın bir karakter olan pandadan ilhamla tasarlanan, tamamı ışıltılı taşlarla süslenmiş Panda Clutch ile tamamlanıyor.
Yerleştirmenin ön cephesinde, merkezdeki dev ahtapotun bir dokunaçı, sergi için özel olarak tasarlanan Plum Plush Ball (2025) eserine doğru uzanıyor. Sol tarafta, Capucines Mini Tentacle ve Capucines MM Eye çantaları, merkezdeki ahtapotun minyatür versiyonunu andıran detaylarla –dokunaçlardan Jellyfish Eyes motiflerine kadar – süslenmiş durumda. Sağ tarafta ise, Capucines XXL Camo ve Capucines East West Dragon çantaları, Murakami’nin TIME (2009) ve büyüleyici Dragon in Clouds Indigo Blue (2010) eserlerinden ilham alıyor.
Son olarak, Capucines Mini Mushroom, sanatçının ‘psikedelik orman’ vizyonunu, yaklaşık 100 adet 3D baskı mantar karakterinin el nakışıyla işlendiği bir deri sanat eserine dönüştürüyor. Bu 11 özel tasarım, ziyaretçilere Takashi Murakami’nin zengin estetik evrenini, Louis Vuitton’un üstün teknik ustalığı sayesinde yeniden keşfetme fırsatı sunuyor.
Art Basel Paris’te sergilenen Artycapucines VII – Louis Vuitton × Takashi Murakami koleksiyonu, 2003 yılında başlayan bu sanatsal iş birliğinin mükemmel bir doruk noktasını temsil ediyor. Bu birliktelik, özellikle 2024 yılı sonunda Paris’teki Jardin d’Acclimatation’da sergilenen ‘The Flower and the Child’ adlı anıtsal heykelin ardından ve 2025 yılında Murakami’nin ikonik eserlerinin yeniden sunumlarıyla yeni bir boyut kazanıyor.
1990’lı yıllardan bu yana, Takashi Murakami, geleneksel Japon sanatını Japon animasyonu, bilim kurgu ve pop kültürünün evrenleriyle harmanlayan kendine özgü çağdaş sanat yaklaşımıyla uluslararası beğeni topluyor.
