MODA - TASARIMCILAR

Miu Miu 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonu tuz & şeker gibi

Paris Moda Haftası’nda sunulan ve Miuccia Prada’nın imzasını taşıyan Miu Miu 2025 İlkbahar/Yaz defilesi, 13 yıl boyunca markanın çığır açan kadın sanatçılar ve film yapımcıları ile kurduğu kültürel diyalogları inceleyen çok disiplinli etkinliklerin bir başlangıç noktası olarak yorumlanıyor

profil
BT Ekip
3.10.2024
Miu Miu 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonu tuz & şeker gibi

Miuccia Prada imzası taşıyan 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonu, Miu Miu defilesinde Goshka Macuga’nın etkisiyle ve aynı sanatçının, 2024 Art Basel Paris kapsamında Palais d’Iéna’da Miu Miu Women’s Tales ve sanatçılarla yapılan iş birliklerini keşfeden bir yerleştirmesi aracılığıyla, Miu Miu, sinema ve moda üzerindeki düşüncelerini ve bu alanlarla nasıl bir etkileşim içinde olduğunu araştırıyor. Kuruluşundan bu yana, bu etkileşimin amacı kadınların kendilerini nasıl algıladıklarını deneyimini incelemek ve kendilerini kendi bakış açılarıyla nasıl gördüğünü analiz etmek…

İnsanların kendilerine dair algıları ve toplumda yayılan yanlış bilgiler ilişkilendiriliyor. Sanatsal etkisinin bir parçası olarak, Goshka Macuga, ‘The Truthless Times’ adlı fiziksel bir gazete üretiyor. Bu gazetenin üretimi; gerçeklik, yanlış bilgi ve manipülasyon kavramlarını araştıran bir kısa filmle yansıtılıyor. Defileyi izleyenler, bilgi üretiminde kullanılan baskı makinelerinin bir temsili içinde oturuyor. Bu mekanizma, toplumda kabul görülen bilgileri temsil ediyor. Mekandaki çeşitli unsurlar, gerçeği analiz etmek ve anlamak için araçlar sunarken çağdaş gerçekliği karakterize eden bilgi bolluğunu vurguluyor.

Eğer 2024 Sonbahar/Kış koleksiyonu insanların hayatlarında yaşadıkları, hissettikleri ve deneyimledikleri çeşitliliği yansıtıyorsa; Miu Miu 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonu, bireylerin henüz toplumsal normlar ve beklentilerle şekillenmediği erken gençliği, kişinin öz kimliğiyle en yakın olduğu mutlak gerçeklik dönemi olarak inceliyor. Her birey gerçek hislerini ve düşüncelerini gizlemeyi öğrenmeden önce kendine ve ideallerine karşı dürüsttür. Aşırı uyarılma ve bilgi yüklenmesinin olduğu bir çağa tepki olarak, giyimdeki sadelik, netlik ve kesinlik sunarak bireyin gerçek kimliğini ifade etmesine olanak tanıyor.

Pamuklu beyaz bir elbise başlangıç noktasıdır. ‘Bebeklik’ döneminin gardıroplarından alınan parçalar, form ve işlev açısından bu döneminin karakteristik giyim unsurlarını temsil ediyor. Miu Miu ve Petit Bateau arasındaki iş birliği, klasik parçaları farklı yaşlar için yeniden hayal ediyor.

Giyimdeki alışılmışın dışındaki yaklaşım, klasik parçaları köklü bir şekilde değiştirirken, sanki amaç yeniden keşfediliyor. Pamuklu chemisette elbiseler aşağı çekiliyor ve vücuda sarılıyor. Böylece formları değişerek, kullanışlılıktan sahte bir ihtişamla büstiyer elbiselere dönüşüyor.

Farklı bileşenler yer değiştiriyor ve bir dürtüyle bir araya geliyor. Nesneler ve unsurlar başka şeylere dönüşüyor, yer değiştirmelerinin sonucu olarak, amaçları ve gerçeklikleri değişiyor. Parçalar, farklı bileşenler arasında geçiş yapıyor ve naylon gibi görünen nesneler ipek oluyor. Geleneksel tasarımların modern yorumlarla alışılmış olanı bilinçli bir şekilde değiştirilmesine vurgu yaparken, Miu Miu estetiğinin kendi başına bir sanat olarak öne çıkmasını sağlıyor. Bu, yavaş yavaş oluşturulmuş ve artık tam olarak gerçekleştirilmiş bir Miu Miu üniforması...

Miu Miu, çeşitli ve güçlü bireylerden oluşan dünyasını kurmaya devam ediyor. Bu bireyler kıyafetleri giyerek Miu Miu’nun estetiğini ve kimliğini canlandırıyorlar.Yaratıcılığın her alanından seçilen bu sezonki kadro; Charlotte Cardin, Alexa Chung, Willem Dafoe, Cara Delevingne, Noen Eubanks, Sunday Rose Kidman-Urban, Lena Mantler, MINNIE, Little Simz, Eliot Sumner ve Hilary Swank’i içeriyor. Kurgusal dünyaları farklı şekillerde yorumlamaya alışkın birçok aktör, burada kendi gerçekliklerini özgürce ifade ediyor.

Önceki ve Sonraki
Haberler