MODA - TASARIMCILAR

Miu Miu Sonbahar/Kış 2025 feminenliğin gücünü ortaya koyuyor

Kreatif Deriktör Miuccia Prada'nın imzasını taşıyan Miu Miu Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonu incelik ve zarafeti bir arada sunuyor. Koleksiyonda dekolte bölgesine özel bir vurgu yapılırken; özel dikim ceketler ve dökümlü elbiseler, bedeni zarif bir şekilde ortaya çıkarıyor

profil
BT Ekip
13.03.2025
Miu Miu Sonbahar/Kış 2025 feminenliğin gücünü ortaya koyuyor

Miuccia Prada'nın Sonbahar/Kış 2025 Miu Miu koleksiyonu, feminenliği değerlendirerek şekilleniyor ve kişileri kadınlığın anlamı üzerine düşündürmeye davet ediyor. Aynı zamanda kıyafetler aracılığıyla hem bireysel hem de toplumsal bir tartışma ortamı yaratıyor.

Koleksiyon, giyen kişinin vücut hatlarından bağımsız bir form ortaya koyuyor. Bu yeni yapı, vücudun etrafında ve yanında şekillenerek geleneksel form anlayışından sıyrılıyor. Feminenliğin kıvrımlarla özdeşleşen kimliği, kıyafetlerin içine işlenerek veya mühendislik teknikleriyle desteklenerek güçlü bir şekilde vurgulanıyor. Giysiler bükülüyor, katlanıyor ve yeniden şekillendirilerek kıvrımlara dönüşüyor. Bu dönüşüm, feminenliğin gücünü ortaya koyarken, aynı zamanda maskülen unsurları da yeniden tanımlıyor; kıyafetler alışılmış sınırlarından özgürleşiyor.

Sutyenler, bedeni yeniden şekillendirerek dış görünümü değiştirirken, noktalı örgü kumaşlar, saten elbiseler ve çapraz kesimli etekler, iç giyim estetiğinden ilham alarak modern bir yorum sunuyor. Bunun yanı sıra, koleksiyonun genelinde hem incelik hem de zarafet hissi hâkim oluyor. Dekolte bölgesine özel bir vurgu yapılırken; özel dikim ceketler ve dökümlü elbiseler, bedeni zarif bir şekilde ortaya çıkarıyor.

Feminenliğin ikonik unsurları arasında yer alan broşlar, bilezikler, kolyeler, kürk pelerinler ve şallar; koleksiyonun ruhunu güçlendiriyor. Sıklıkla tekrar edilerek ön plana çıkan bu detaylar, giysilere daha da belirgin ve etkileyici bir karakter kazandırıyor. Aynı zamanda, günlük giyimden ilham alan tasarımlar, bu aksesuarlar sayesinde daha sofistike ve özel bir hale getiriliyor.

Yaratıcılık, minimal ve rafine ögelerle ifade edilen koleksiyonun temel yapı taşlarını keçe yün, pamuk saten ve ipek örgü gibi lüks ve duyusal kumaşlar oluşturuyor. Bununla birlikte, dokunsallık ve duyusallık kavramları etrafında şekillenirken, koleksiyon boyunca hem form hem de malzeme açısından bedenin önemi ve ona duyulan saygı ön planda tutuluyor

Bu sezon, Palais d’Iéna’nın hipostil yapısı da koleksiyonun bir parçası haline geliyor ve farklı bir dönüşüm geçirerek vurgulanıyor. Mekanın kendisi, mimarisi ve endüstriyel gerçekliği ile ön plana çıkarken, aynı zamanda sanat ve moda arasındaki diyaloğu güçlendiriyor. Sarı moire kumaş ile kaplanan alan, doğrudan ve sade bir şekilde güçlü bir estetik ifade sunuyor.

Önceki ve Sonraki
Haberler