Maria Grazia Chiuri her yeni koleksiyon için zaman-mekan boyutunda sınırların silindiği alanları, önermeler ve amacın biçim verdiği; birbirine eklemlenmiş bir konstelasyonu oluşturan giysileri ve aksesuarları seçiyor. Sonbahar-Kış 2021-2022 Koleksiyonu için ise peri masallarının dünyasını keşfediyor.
Sembollerden oluşan bir ağ olan masallar, genellikle kaçıştan çok daha fazlasıdır: Bir meydan okumaya ve stereotiplerle arketipleri yeniden yorumlamaya hizmet ederler. Geleceğe yönelik bir anlatıdan oluşurlar. Bir öz-olumlamaya davet edercesine Maria Grazia Chiuri tarafından yeniden yorumlanan oyuncak asker üniformaları, böylelikle kırmızı ve beyaz dokunuşlarla bezeli bir dizi mavi kaşmir paltoya dönüşüyor. Işıltılı lame ve lureks jakarlar, stilize siluetlerin metalik bir parıltıya kavuşmasını sağlarken; gümüş ve altın ipliklerle yapılmış kumaşlar adeta sihirle süzülüyor. Siyah, eteklerden Bar ceketlere öyle baskın bir şekilde yayılıyor ki, ikonik bir Dior kodu olan Cannage motifinden kapüşonlara uzanıyor ve adeta Angela Carter’ın “Kırmızı Başlıklı Kız”ında giyilmişçesine büyük bir etki bırakıyor.*
** The Bloody Chamber koleksiyonunda yer alan, 1979 yılında Gollancz tarafından yayımlanan bir hikaye.
Versaille Sarayı'nda oluşturulan Sonbahar-Kış 2021-2022 setinde, ilham alınan masalların aslında tüm güzelliğinin içinde karanlık bir tarafı da olan masallar olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla Fabien Baron'un yönettiği filmin adı bu nedenle "Disturbing Beauty" idi. Peri masallarında sıklıkla yer alan ayna, Hall of Mirrors'da başrolde olduğu için mekan olarak burası seçilmişti. Ancak mekandaki aynalar balmumu ve akasya dikenlerinden oluşan 14 adet tablayla kapatılmıştı; çünkü bizi ve kimliğimizi teyit eden aynaların sorgulanması amaçlanmıştı. Bu ilham verici koleksiyonun sahne arkasında çekilmiş, oldukça etkileyici kareleri aşağıda paylaşıyoruz...