Podyumlarda yeteri kadar 70’li yılları görmüş olsak gerek Anthony Vaccarello bizi bu kez 1980’lere götürüyor. Markanın kurucusundan ilham aldığını söyleyen tasarımcı koleksiyonu, “Saint Laurent’in karanlık romantizmine bayılıyorum. Bu koleksiyonda da onu tekrar yorumlamak istedim” sözleriyle anlatıyor.
Dağınık ve vücut üzerinde orantısız duran deri etek, pantolon, elbise ve çizmelerle başlayan koleksiyon ardından daha giyilebilir dış giyim parçalarına evriliyor. Neredeyse tüm parçalarda kol detayları en kabarık formunu almış. Tek kolu açıkta bırakan asimetrik kesimler yine ön planda.