Çocuk psikolojisi üzerine sayfalarca yazılıp çizilebilir. Fakat onun ayrılmaz parçası olan bir etken var ki, ona değinmezsek konuşacağımız her şey eksik kalır. Baba figürü, çocuğun sosyoduygusal gelişimi, akademik, mesleki durumu, hatta gelecekteki ilişki kurma yapısına kadar her alanda etkilidir. Çocuğun dünyasını anlamaya çalışırken babayı yok sayarsak, masanın bir ayağı hep aksak kalacaktır. En baştan altını çizerek söylemiş olayım: Baba, güvenli bağlanmanın can alıcı bir parçasıdır. Sadece annenin bakım verdiği, babanın saf dışı bırakıldığı bir model tamamen yanlıştır.
Babanın rolleri
Baba rolleri çeşit çeşit… Aile ekonomisinin kaynağı olan ve otoritesini para üzerinden sağlayan ama duygusal verimliliği zayıf bir baba; aile içerisinde korkunun simgesi haline gelen, disiplini de bu korku sistemiyle sağlayan bir baba; bir de, sözünü geçirmekte zorlanan/sözünü geçirme kaygısı taşımayan, hatta görevlerin neredeyse hepsini anneye devretmiş olan bir baba. Hepsi bir kenara, ideal olan, bunları bir bütün olarak sunabilen, şefkatli, disiplinli, ama korkutmayan, duyguları taşıyabilen, anneyle sorumluluğu bölüşebilen bir baba rolünde olabilmektir.
Baba-Çocuk İlişkinin Oluşumu
“Annelik hamilelikten başlar, ama baba kucağına alınca baba olur” gibi bir anlayış yaygın olsa bile, buna tam olarak katılmıyorum. Evet, anne bebek, hamilelik ve doğum sonrası aylarda, özellikle emzirme süreci içerisinde kenetlenmiş bir dönem geçirirler. Fakat aslında babalar da dünyaya bir çocuk getirmeye karar verilişinden itibaren, sürecin aktif parçasıdır. Hamilelikte, hazırlık aşamalarında, hatta doğumda da babanın var olması giderek yaygınlaşıyor.
Bazen doğum sonrası bebeği kucaklamakta, bakım vermekte zorlanan babalar olabiliyor. Şimdi onların hislerini anlamaya çalışalım: bunun kadınsal bir rol olduğunu düşünerek üstlenmek istemeyebilir ya da bebeği hassas bir varlık olarak görüp ona bakamayacağına inanabilirler. Ama babalar da şunu anlamalı: onun bakımına katkı sağladıklarında “Ben seninle ilgiliyim, değer veriyorum ve seninle bir baba-çocuk ilişkisi kurmaya istekliyim” mesajı verecekler.
İlk aylarda bebek, kendisi ve annesi arasında bir ayrım görmez, onun bir parçası, uzantısı olarak hisseder. 1-2 yaş arasında ‘ben’ kavramı gelişmeye başlar ve babanın konumu daha kritik bir hal alır. Çünkü bebek için baba, hayatındaki ilk ‘öteki’dir. Anneyle kendisini tek parça olarak gören bebek artık bir öğenin daha varlığını fark eder. Anne ve baba arasındaki eş ilişkisine şahit olarak, annenin yalnızca kendisine ait olmadığını anlar. Bu onun için zor olsa da, dış dünyaya açılmanın, sosyalliği öğrenmenin ilk adımıdır.
Baba Ne Katar?
-Çocuk, kadın-erkek rollerini ve ikisinin de dünyayla ilişki kurma şekilleri arasındaki farkı baba sayesinde kavramaya başlar.
-Anne daha oyuncu ve çocuksu tarzda yaklaşabiliyorken, çoğu zaman babanın kullandığı dil daha yetişkin tarzıdır. Dolayısıyla baba, çocuğun dil gelişiminde de dış dünyaya yeni bir kapı açar.
-Baba, çocuğun güven kavramını da öğrenmesinin temelindedir. Babanın çizdiği sınırlar, onun kuralları, çocuğa içinde güven duyduğu ve korunduğunu hissettiği bir çerçeve sunar.
-Çocuğun gelecekteki ilişki kurma tarzı babanın anneye nasıl yaklaştığından, nasıl gördüğünden etkilenir.
Nedir Ne Değildir?
Son olarak, zaman zaman duyduğum ve kafa karıştırdığını düşündüğüm birkaç noktaya değinmek isterim.
Çocuğun anneyle uyuması ve babanın ayrı yatması. İstisnai durumlar tabii ki olabilir. Ama özellikle 2 yaşından itibaren, daha önce bahsettiğim sosyalleşme süreci başlayacağından, çocuk anne ve babanın bir ilişkisi olduğunu görebilmeli. Yoksa annesinden ayrışma ve bireyselleşme engellenebilir.
Eşlerin cinsel hayatı. Yine aynı sebeple, onların bir özel hayatı olduğunu anlaması gerekir. Bu noktada size yansıtmasa da zihninde cinselliğe dair soruların, merakların olması beklenir. Eğer anne babanın özel alanlarında, ‘özel’ bir hayatlarının olduğunu hissedemezse, bu doğal merak filizlenemez.
Babadan gizlenen konuların olması. Küçüklükten itibaren, ama en çok da ergenlik yılları için dikkat etmemiz gereken şey, ailede sırların olmaması. Çocuğa yardım etme amacıyla babadan gizli bir şeylere müsade etmek de dahil! “Demek ki annemle bir olup babamı aldatabiliriz”, “Her zaman dürüst olmak gerekmez” gibi yanlış mesajlar gidebilir. Siz onun suç ortağı değil, onu doğruyu söyleyerek sorumluluk almasını öğreten kişi olmalısınız.
İyi polis-kötü polis. Ebeveynlerden biri hep oyun oynayan eğlenceli kısımları üstlenen, diğeri ödev yaptırmak, uyarmak gibi sorumlulukları üstlenen olmamalı. Biri cefasını çeken, diğeri sefasını süren durumu aile dinamiklerini sarsar. Ve kötü polis olanı da hayli yıpratabilir!